Keyifli okumalar dilerim 🦋
Bölümü oylamayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın kar tanelerim❄️
Yorumlarınızı bekliyorum.
Bölüm şarkısı; Gözlerimi kapatsam-
Instagram hesabıma bakım derim; hikayeme. hesabım, thenur.klc
Bayss.
✨
Göz yalşarımı elimin tersiyle sildiğimde yerine yenileri ekleniyordu. Ağlamamı bir türlü durduramıyordum. Ağlamak istemiyordum ve neye ağladığımı bilmemek canımı da sıkıyordu. Sanki yüreğimde derin bir acı vardı, sanki kalbimin tam ortasına bir kesik atılmıştı ve öylece kanlar içerisinde bırakılmış gibi acıyordu. O hala bana yakındı, eğer bir bedeni olsaydı; nefesi nefesime diyebilirdim. Ama bir bedemi yoktu ve yanlızca benim nefesim vardı.
Kendimi biraz geriye iteleyip yere oturdum. Ellerimle akan göz yaşlarımı sildim, gözlerimi kapatarak ağlamamı dindirmeye çalıştım. Biraz sakinleşmem lazımdı. Derin derin nefesler alıp verdim. Ağladığım için nefes alış verişlerim düzenli değildi.
🌗
Kendime geldiğimde gözlerimi açtım, artık ağlamıyordum. Göz yaşlarım durmuştu ve nefes alıp verişlerim de düzene girmişti. Oturduğum yerde ayaklarımla bandaj kurdum. Arden hala gitmemişti, oysaki uzun bir üsredir ben kendime gelmeye çalışıyordum ve ancak toparlanabilmiştim. Yüreğimdeki o nedenini bilmediğim acı hala tam dinmemişti ama ilki kadar da acıtmıyordu artık. Bana yine ağlama hissiyatı veriyor olsa da kendimi ağlamamak için tutuyordum. Zaten sabahtan beri yeterince ağlamıştım.
Gözlerimi etrafta gezdirdim. O sıra sanki Ardenin varlığını üzerimde hissettim. Bu hisle kafamı Ardene çevirdim. Kimdi? O yere çökmüş ağlayan kadın kimdi? Neden ağlıyordu hemde öyle için için. O fotoğraflardaki kadındı. Bulduğum pelerindi üzerindeki.
Önümde, havada yazılar belirmeye başladı bir anda.
"Ağlayan, oydu"
İki kelime tek cümle, ama içinde barındırdığı anlam okunduğu kadar basit değildi. Ağlayan oydu, sevdiği kadın, sevdiği için bedeninden olmaya sebep olan kadındı. Neden ağlıyordu?
Bir yazı daha belirdi.
"O an, benim bedenimin kayıp olduğu an"
İnce ve derin bir sızı kuruldu köşesine ve ev sahipliği yaptı. İçimde bir boşlukluk hakim oldu. Bedeninin kaybolduğu an olduğu iç değil, evet, o da vardı ama ondan değildi bu boşluk.
O kadının onun için ağlıyor olabileceği içindi. Tanımıyordum ki o kadını, ne yapacaktım onun için ağlayıp ağlamamasını. Ama işte kuşku.Sorular ardı ardına tilki atıyordu aklımda. Ağlayan oydu madem peki ya diğer iki kişi onlar kimlerdi?
Bir yazı daha belirdi önümde.
"Haceta ve Eris, onlardı"
Düşüncelerimi okuyordu ve kısa kısa cevaplar veriyordu. Onun bana verdiği kısacık cevaplar benim içimde bir dağa dönüşüyordu. Kitap onlardan bahsetmişti kim olduklarını biliyordum.
Haceta, büyü tanrıçasıydı, Eris ise fitne ve fesatlık tanırçasıydı. Bu ikisinin orada ne işleri vardı ve neden o ağlayan kadına gözlerinde nefretle bakıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRTIMDAKİ HANÇER
Fantasy"ihanet, ateşte ısıtılmış bir hançer gibi kalbine saplandıysa eğer, yüreğindeki sızı nefesini keser..." 𝑆ı𝑟𝑡ı𝑚𝑑𝑎𝑘𝑖 ℎ𝑎𝑛𝑐̧𝑒𝑟