Ertesi sabah, gözlerimi açtığımda karşımdaki sandalyede oturmuş beni izleyen bir çift gözlerle dona kalmıştım. Ne arıyordu odamda?
"Bir sorunmu var?" diye sorduğumda bana dik dik bakmaya devam ederek göz devirmiş ve ayağa kalkmıştı. "Bu gün son günün olduğunu unutma ufaklık" demiş ve odamdan çıkmıştı. "Seni garip mahlukat. Hoseok'un neden bunlardan hoşlanmadığı belli oldu" diye arkasından söylendiğimde birden, odamdan çıkmış olmasına rağmen tam karşımda beliri verdi.
"Tövbe bismillah" diye kendimi geri attığımda üstüme eğilmiş "seni en uzak yerden bile duyuyorum ufaklık" demişti. Tamam tamam artık tamamen inandım bunlara. Bir şey demediğimi gördüğünde o da bir şey dememiş ve üstümden kalkmıştı. Ah, tanrım. Az daha öleceğim zannettim.
Yataktan kalkmış ve duş almayı es geçerek, direkt formamı giymiş ve çantamla montumu alarak, aşağı gelmiştim. Bizimkiler her zaman ki gibi çoktan uyanmıştı. Ancak onlarda bi sorun vardı. Şu an çok garip duruyordular. Mesela hoseok yine bir şeye sinirlenmiş, ve birinin üzerine atlayacakmış gibi duruyordu. Taehyung hoseokun sağ, jungkookta sol kolundan yapışmış bir şekilde onu durdurmaya çalışıyordu. Ancak donmuşlardı. Hoseokun gözü önünde elimi bir sağa bir sola kaydırsamda hareket etmeden öylece duruyordu hepsi. Yine kim bilir ne yapmışlardı da bu hale gelmişlerdi.
"Jungkook? Taehyung? İyimisiniz? Noldu?" demiş ve jungkooku dürtmüştüm ancak cevap vermemişti. İsmi eun-woo olan vampir arkamdan "boşuna uğraşma insan, seni duyamazlar" diye seslenmişti. Göz devirmemek için kendimi zor tutmuş ve ona bakmıştım. "Neden yaptınız bunu?" diye sormuştum. Hoseokun bilekliğini ayağa kalkma zahmetine bile girmeden sihir yaparak sehpanın üstüne bırakmış -ki eğer benimde böyle güçlerim olsa, kıçım küflense bile bu koltuktan hayatta kalkmazdım- bakışlarını bana çevirmişti. "Çünkü beni sinirlendirdi" diye cevap vermişti.
"Ne yaptı ki?" diye sorduğumda gözleri ile az önce sehpanın üzerine bıraktığı bilekliği göstermiş, "bana vermesini söyledim ancak vermedi. Sonra tam üzerime atlayacaktı ki, onu durdurdum" demişti alayla. Tanrım bir bileklik yüzündenmi hemde? "Lütfen onları eski haline çevir" dediğimde "neden çok eğleniyorum" diye cevap vermişti. Şu an sabrımı sınıyordu desem yalan olmazdı. Göz devirmiş "ya onları serbest bırakırsın ya da ben sizinle gelmem" demiştim. Vampir yoongi sert sesiyle "Libérez-les, nous n'avons pas le temps !-hemen onları serbest bırak zamanımız yok!" diye bir şeyler gevelemişti. Anında onu dinlemiş ve sihir yapmıştı, hemen ardındanda üçüde yere yapışmıştı. Tanrım ne tür bir işgencedir bu?
"Bırakın da gösteriyim onlara gününü!" diye hoseok dese bile çoktan yeri boylamıştı. "Hyung du-ağghh!" diye jungkookta ona hemen düşmeden önce eşlik etmiş ardından hoseok'un üstüne düşmüştü. Taehyung zaten yerdeydi. Hepsi ayağa kalkmış ve bana basmışlardı. Hoseok kolumdan tutarak beni kendine çekmiş "gel buraya! Yoksa bunlar sanada zarar verecek!" demişti. Göz devirmiş ve hoseok'un sıkı kollarından kurtarmıştım kendimi. "Durun lütfen. Okula gecikeceğiz" demiştim. Hiç bir şey dememiş ancak beni önlerinde tutarak evden çıkarmışlardı.
Arkamıza baktığımda peşimizden geliyordular. "Tanrım bu halde neden sokaktalar?" diye taehyungta onları fark etmiş ve sormuştu. "Ya biri görürse deli sanar şunları" diye konuya dahil olmuştu jungkook. Ardından yanımıza yetişmiş, ve vampir yoongi sağ tarafıma geçerek yürümeye devam etmişti. Sesimi kısık tutarak, "böyle neden geldiniz? Biri sizi göre bilir" dediğimde "bizi kimse göremez insan. Ama madem çok istiyorsun senin için bir değişiklik yapa biliriz" demiş kendi üzerinde bir sihir yapmıştı.
Tanrım bu kıyafetlerle muhteşem görünüyordu ve eğer vampir olduğunu bilmesem kpop idolü ve ya mafya falan sanardım. Yalnızca o değil diğerleride onu örnek alarak kıyafetlerini değiştirmişti. Hepsi göz alıcı olmuştu. Neyse, en azından insana benzediler. Ve bir az daha onlara böyle bakmaya devam edersek bizi deli falan zannedip korkarlardı. Yani insanlar, onlar görünmez oldukları için. Bu yüzden ne kadar zorda olsa gözümüzü onlardan ayırmayı başarmıştık. Vampir eun-woo elini hoseok'un omuzuna koymuş "çok beğendin sanırım" demişti. Hoseok onun elini itmiş "git başımdan" demiş ve bizden biraz daha önden yürümeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous Vampire
VampireHer şey o kitapı açtıktan sonra başladı... Mini fic! Semeyoon Ukejim