{7}

66 16 19
                                    

Hoseok, taehyung ve jungkook beni gördüklerinde ağızları kocaman açılmış aynı anda "vayy çok havalı" demişlerdi. "Maskeli balodan çıkmışa benziyorsun daha çok" diye hoseok dediğin de vampir yoongi "gitmemiz gerek" demişti. Başımı olumlu anlamda sallamış "tamam" demiştim.

Gideceğimiz sırada hoseok vampir yoonginin önüne geçmiş "bir dakika bir dakika nereye? Bizde geleceğiz" demişti. Endişelenmesi normaldi. Ama her defasında onların vampir olduklarını unutuyor, ve ağızından çıkana dikkat etmeden konuşması beni tedirgin ediyordu. Vampir yoongi "siz bilirsiniz" demiş ve yoluna devam etmişti. Hoseoka üzülsem mi, yoksa hala hayatta olduğu için şaşırsam mı bilemedim doğrusu. Ancak taehyung ve jungkookta bizimle geldiklerinde hoseokta gelmişti.

"Nereye gidiyoruz?" diye jungkook kısık bir sesle sorduğunda "bilmiyorum kook" diye cevap vermiştim. Ancak vampir seookjin bizden arkada olmasına rağmen bizi duymuş olmalı ki, "bilgenin yanına gidiyoruz" diye cevap vermişti. "Bilgede kim?" diye taehyung soruyu ağzımdan alıp, vampir seokjine sorduğunda "dünyamızın en yaşlı, ama yaşlı olmasına bakmayarak, en bilge vampiridir. Bir sorunumuz olduğunda ilk danışdığımız kişi hep odur. Vampir yoongi bile bir sorun olduğunda hep ona danışır" diye cevap vermişti. Daha onu görmeden hakkında bu kadar şey saydığına göre bu bilge denilen vampir gerçekten de bilgeli olmalıydı.

-

Orman yollarını hep sevmişimdir. Okuldaki okul gezilerinde genellikle ormanı seçerler zaten. Ancak burası beni biraz korkutmuştu. Bizim dünyamız da olmayan kuşlar ve garip yaratıklar vardı. Şimdiye kadar saldırganı olmamıştı, ki umarım da olmaz. Ama ne olur ne olmaz değil mi?

Vampir Yoongi durduğu gibi herkes durmuştu. Bilgenin evi olmalıydı geldiğimiz yer. Tamda ormanın ortasında bulunuyordu evi. Dışardan bakınca çok sakin ve sessiz görünüyordu. Bakalım içi nasıl olacak. "Neden burada yaşıyor?" diye hoseok hyung ilk kez mantıklı bir şey söylediğin de vampir eun-woo "gürültüden hiç hoşlanmaz çünkü" diye cevap vermişti. "Peki nerede?" diye sorduğum da vampir yoongi "Bilge" demişti. İşte o sırada yanımda beliren uzun sakallı, benden ve buradaki herkesten boyca küçük, yaşlı mı yaşlı, elinde sopası ile, önünü bile zor gören bir adam belirmişti.

Bilge bu olmalıydı. Gerçekten çok yaşlıymış. Yaşlı olmasına rağmen vampir yoonginin önünde eğilmiş, cılız sesiyle "emir edin prensim" demişti. "Seninle konuşmam gerek" diye vampir yoongi dediğin de "buyurun" demişti. Vampir yoongi bana bakmış "benimle gel" demişti. "Peki biz?" diye jungkook söylediğin de "gelin" demiş ve içeri geçmişti. Vampir yoongiyi takip etmiş ve içeri girmiştik. Küçük ve dar olsada şirin bir evdi.

"İsteğiniz nedir prensim?" diye bilge vampir yoongiye sorduğunda vampir yoongi bana bakmış, "uzun yıllar boyu aradığımız, geleceğimiz için önemli olan insanı bulduk" demişti. Öyle söylediğin de hep kalbim küt küt atıyordu. Neden önemliydim ki sanki? Hem o kadar insan içinde yalnızca beni mi bulmuşlardı?

"Geri kalan işler senin. Ne yap et dünyamızı kurtar" diye vampir yoongi yeniden dediğinde "emir edersiniz prensim" diye cevap vermişti bilge.

Sopası yardımıyla ayağa kalkmış, ve bana yaklaşmıştı. Ne kadar heyecanlansam bile bir şey yapmadan ve demeden durdum. Tabi bizimkiler de ek az benim kadar heyecanlı bir şekilde bana ve yaşlı vampire bakıyorlardı. Bilge elini boynumda gezdirmiş, "oldukça duru" demişti. Vampir yoongiye bakmış "bu gerçekten de aradığımız insan prensim" demişti. Sözüne devam etmiş, "Ancak iksiri yapmam için dolunay olmasını beklememiz gerekiyor" demişti. Vampir yoongi ayağa kalkmış, "iki gün sonra dolunay var. O zaman iksiri yaparsın şimdi gitmemiz gerek" demişti. "Yine gelin prensim" diye bilge arkamızdan dediğinde ona bakmış ve sadece gülümsemişti. Gülerken ne kadar da şey oluyor...güzel.

Dangerous VampireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin