{6}

61 18 4
                                    

Kapı açılmış, ve içeri vampir yoongi girmişti. Peşinden de iki vampir girmişti. Tabi onun bir iki adım arkasında durmuşlardı. "Hani jimin sizi kurtarmak için buradaydı, tıktınız bizi buraya" diye hoseok hyung söylenmeye başladığında, vampir yoongi göz devirmiş, peşindeki vampirlere bir şeyler söylemesi ile onlar dışarı çıkmışlardı. "Yarından itibaren işe başlayacağız, ve siz insanlar, asıl olarakta sen" diye eliyle beni göstermiş, "bize yardım edeceksin" demişti. Merakımı bastıramamış, "peki ne yapacağım? Ya da yapacağız?" diye sorduğumda, "yarın görürsünüz. Şimdi dinlenin" diye cevap vermişti. Son kez bana bakmış ve çıkıp gitmişti.

"Adamdaki rahatlığa bak ya çt" diye tabi ki de tahmin ettiğiniz gibi hoseok hyung söylemişti. Hepimiz bir ağızdan "HYUNG!" dediğimizde, "aman be ne haliniz varsa görün" demiş ve bu büyük odadaki büyük yatağa uzanmıştı. Bizde bir şey dememiş ve hemen yanına uzanmıştık. "Birlikte uyumayalı çok olmuştu değil mi?" diye jungkook sorduğunda "evet, bencede" demiştim. Çok fazla konuşmamıştık, sadece yarın sabah neler olacağını merak etmiş, ve öylede uyuya kalmıştık.

-
Uyandığımda daha bizimkiler uyuyordu. Yataktan çıkmış ve büyük cam pencereye yaklaşmıştım. Ancak burası bizim dünyamızdaki yerden biraz daha farklıydı. Mesela şu an kaldığımız yer bir şatoydu, hatta kocaman bir saray. Pencereleri de aynı masallarda ve ya filmlerde gördüğümüz gibilerdi.

Bu dünyanın rengi bizim dünyamızdan da farklanıyordu. Rengi sanki hava şimdi sağanak bir yağış yağacakmışa benziyordu. Öyle bir rengi vardı işte.

Aşağı baktığımda insanlar-vampirler uyanmışlardı. Doğru ya vampirler normalde hiç uyumazlar. Onlardan uzak dursak iyi olacaktı. Vampir bu, ne olur ne olmaz değil mi? Bir bakmışsın ısırmaya kalkıyorlar, ayy düşüncesi bile tüylerimi diken diken etmeye yetti.

"Jim uyumadınmı?" arkamdan jungkookun sesini duymam ile ona döndüm. Uyanmıştı ve küçük çocuklar gibi esneyerek saçlarını kapsıyordu. "Uyku tutmadı" diye cevap verdiğimde "aslına bakarsan bende pek uyuyamadım, ama nasıl olduysa uyuya kalmışım" demişti. "Bizide ekleyin" diye taehyung ile hoseok hyung aynı anda söyleyip ellerini yukarı kaldırdıklarında, yanlarına gitmiştim.

-

Yaptığımız yeri topladıktan sonra, dışarı çıkmak ile çıkmamak arasında kalmıştık. Ben ve taehyung dışarı çıkıp bir göz gezdirmek isterken, jungkook ile hoseok tereddüt etmiş, ve bunun doğru bir fikir olmadığını söylemişlerdi. Ancak ben ve taehyung dışarı yinede çıkmıştık. Bu yüzden de onlarda bizimle gelmişlerdi. "Bence bu yaptığımız hiç doğru bir fikir değil çocuklar" diye hoseok dediğinde, "merak etmeyin bir şey olmaz, bende endişeliyim ama en azından bir göz atalım" demiştim. Aslında vampir yoongiyi ve ya diğer vampirleri bulsak bir sorun olmazdı. Çünkü bizi tanıyordular.

Vampirler her an bizi öldürecekmiş gibi bakıyor, insan olduğumuz için ve kan kokumuzu iyi algılaya bildikleri için burunlarını biraz havaya kaldırmış, ve gözleri kırmızının en koyu rengi olana kadar kokumuzu soluyorlardı. Yani korkmadım demeyeceğim. "Hızlı yürüyün, yoksa kahvaltı olacağız" bu sefer jungkook söyledi. Eh, haklıydı da.

Sonunda vampir eun-woo'yu gördüğümüz de az da olsa rahatlamıştık. Bize yaklaşmış "uyanmışsınız" demişti. "Uyuya bildik mi ki? Sabaha kadar korkudan gözüme bir gram uykuda girmedi" diye hoseok hyung söylenmeye başlamıştı. Vampir eun-woo kıkırdamış, ardından yüzü yine korkunç bi hal aldıktan sonra, "düşün önüme kahvaltı vakti" demişti. Tabi onu takip ederken, hoseok yine "neyse, en azından kahvaltı diye bir şey olduklarını biliyorlar" diye vampir eun-woo'nun arkasından kısıkca söylemişti. Ancak vampir eun-woo, bunu duymuş olmalı ki "seni duydum insan. Ölmek, ya da burada kanını emmek isteyen bir sürü vampire yem olmak istemiyorsan, kapa çeneni" demesi ile hem şaşırmış hem de anında susmuştu.

Dangerous VampireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin