Dangerous Vampire

{13}

Hepimiz bir yerde oturmuş düşünüyorduk. Ne yapa biliriz diye. Gerçekten ne yapacaktık? Jeongsung bir vampirdi ve normal olarak bizden çok güçlüydü. İlk başta aklımıza vampir yoongi gelmişti, ancak ona nasıl ulaşacaktık ki?

Merdivenlerin üstünde başını taehyungun omuzuna koyan Jung-kook "ne yapacağız?" diye sorduğun da, her kes sessiz kalmıştı. Çünkü kimse ne diyeceğini bilmiyordu. Yada biliyordu. Hoseok "vampirlerin dünyasına kitapla gittik, belki kitabı bulursak bir şeyler yapa biliriz" diye ortaya bir fikir attığın da, "evi aramakla işe koyulalım" demiş ve hepimiz üst kata adımlamıştık.

-

Jehoon kanayan burnunu son kez montunun koluyla silmiş ve sinirle yoluna devam etmişti. Ancak önüne bir adam çıkmasıyla aniden durmuştu. Sağ taraftan gitmek isterken adam yolunu yine kesmiş "jehoon" diye ona seslenmişti. Jehoon göz devirmiş "ne istiyorsun?" diye sormuştu.

Adam sırıtmış ve kendi üstünde sihir yaparak vampir kılığına girmişti. Evet, tahmin ettiğiniz gibi bu jeongsungdu. Jehoon şaşırarak bir iki adım gerilemiş "s-sen de kimsin? nasıl yaptın onu?" diye sormuştu. Jeongsung yüksek sesle gülerek sesinin boş sokakta yükselmesine sebep olmuştu. "sen bırak kim olduğumu da asıl konuya geçelim" demişti gülmesini kestikten hemen sonra.

Jehoon "ne istiyorsun?" diye sorduğun da, jeongsung "insan park jimini almamda bana yardım edeceksin" demişti. Jehoon tek kaşını kaldırmış, "neden yapacağım bunu?" diye sormuştu. Jeongsung jehoonun etrafında yavaşça dönmüş, "yaşamak için ola bilir mi?" demişti.

Jehoon jeongsung'un ciddi olduğunu anlamış "pekala sana yardım edeceğim" demişti. Sözüne devam etmiş "ancak ilk önce bana jiminle aranızda ne olduğunu ve en önemlisi kim olduğunu anlat" demişti. Jeongsung başını olumlu anlamda sallamış "burada olmaz, güvenli bir yer biliyor musun?" demişti. Jehoon "evet benim evime gide biliriz" demişti. Jeongsung jehoonun elinden tutmuş sihir yaparak kendilerini jehoonun evine ışınlamıştı.

-

Her yeri didik didik etmiştik, ancak kitabı halen bulamamıştık. "Burda da yok" demiş ve çekmecenin ağzını kapatmıştım. "Nerede o zaman?" diye taehyung sorduğun da, jungkook "kitabı onlarla götürmüştük" diye cevap vermişti. Hepimiz ona baktığımız da ise, "sormadınız ki" demişti. Göz devirerek "şimdi ne yapacağız?" diye hoseok sorduğun da, "kendimiz deneyeceğiz" demiştim.

"Kendimiz denemeyeceğiz sen bela arıyorsun" diye Jung-kook dediğin de, "yapmak zorundayız" demiştim. "Peki benim yürek yiyipte cesurlaşan arkadaşım, nasıl yapmayı düşünüyorsun acaba?" diye hoseok elini omuzuma koyarak benimle dalga geçer şekilde söylediğin de, "bilmiyorum ama denemekte fayda var" demiştim.

Taehyung "iyi fikir denemekten zarar gelmez, ama ne yapacağız ki? gece üç olmasını bekleyip ey kitapmı diyeceğiz?" diye dediğin de, "siz bana güvenin, Jung-kook mutfakta ki tüm mumları getir, taehyung sende ışıkları kapat" demiştim. "Ne delirdin mi? Ciddi misin?" diye hoseok dediğin de" evet hyung" demiştim.

"Ben bu işten hiç bir şey anlamadım ama neyse" diye hoseok kendi kendine söylenmiş ardından yerde oturmuştu. Jung-kook yeteri kadar mum getirdiğinde taehyungta bu esnada ışıkları kapatmıştı. Hepimiz dikdörtgen olur şekilde oturmuş ve mumları yakmıştık. "Hazır mısınız?" diye sorduğum da, taehyung 'evet' dese bile diğerleri 'hayır' demişlerdi.

Derin nefes alarak gözlerimi kapatmıştım. Emindim ki onlarda kapatmıştı. "Bu yaptığım doğru mudur bilmem ancak buradan vampir dünyasına sesleniyorum, vampir yoongi sana ihtiyacım var" demiştim tek nefeste. "oldumu?" diye jungkook sorduğunda gözlerimi açmadan dediklerimi yeniden tekrar etmiştim. "Of olmuyor işte jimin hadi gel vazgeç şu işten" diye hoseok ayağa kalkarak söylediğin de sanırım haklı olduğunu anlamıştık. Olmuyordu. Taehyung ışıkları yakıp yanımıza gelmiş, "peki şimdi ne olacak?" diye sormuştu.