5

123 12 29
                                    

"daha fazla korkabilirsin o zaman"
"n niye?... Yoongi b ben..."
"şş konuşma... Bi daha böyle saklanmak falan yok... Anladın mı?"
"h hmhm"

Beni bırakıp odadan çıkmıştı. Derin Bi oh çekip yataktan kalkmıştım.

Oturma odasına inmiştim bende yoongi oradaydı akşam artık ondan temelli kurtuluyorum...

Ama şimdi bişey belli etmemem lazımdı...

"gel yanıma... Kucağıma otur"

Titreyerek kucağına oturmuştum. Elleri kalçamı kavramıştı. Şortumu içine ellerini sokmuştu. Bi parmağı ile girişime baskı uygulayıp okşamıştı.

"mmh~"
"jimin... Aklında nasıl planlar kurdun bilmem ama... Şunu unutma ben asla seni izlemeyi bırakmadım"

Nasıl biliyor planım olduğunu?! Odada kamera da yok ki çünkü heryeri incellemiştim detaylı şekilde

"y yok ö öyle p lanım"
"umarım!... Dudağını yaklaştır... Jimin! Dediğimi yap!"

Ben yaklaşmayınca masanın üstündeki bıçağı eline alıp dudağıma kesik atmıştı.

"AH!"

Dudağımı öpüp akan kanı emmişti..

"ç çok acıyor! Yoongi..."
"sus... Benim dediğimi yapıcaktın jimin"

Beni kucağından kaldırdığında bahçeye çıkmıştım. Ama kapıda ordu gibi dizili olan korumaların yarısı ben nereye adım atsam geliyorlardı

Bahçe koltuğuna oturduğumda hepsi etrafımı arkası dönük sarmıştı.

"yeter! Çekilin tepemden!... Bu ne ya?! Biraz güneş görmek için çıktım 2 metre adamsınız bi önüme geçseniz kale duvarı gibi oluyorsunuz! Çekil!"
"özür dileriz efendim..."
"y yoongi geliyor..."
"noluyor burada?! Niye bağırıyorsun?!"
"efendim bizim yüzümüzden... Siz demiştiniz ki bahçeye çıktığında 4 kişi yanında durucaksınız diye... Bundan rahatsız olduğu için..."
"tamam siz gidin... Jimin odaya yürü"

Arkasından gidip odaya girmiştim. Sandalyesine oturup beni karşısına oturtmuştu.

"sen her konuda huysuzluk çıkarmaktan vazgeçmiyorsun anlaşılan... Ne istiyorsun hani ne yapayım ki senin bu şeylerin dursun?!"
"hava almak için çıktım gözüm bi güneş görsün diye 2 metre adamlar etrafımı sardı koğuşta falanımda ben mi bilmiyorum?!"
"sana bağırma hakkı tanımadım sakince konuşuyorum sende öyle konuş!"
"anlamıyorsun!... Min yoongi ben senin o sandığın kişilere benzemem bi mafya ile evliyim diye onun her dediğini yapmam! Kölen falan değilim senin!"
"o salladığın parmağa dikkat et!"
"off bi defol git be!"

Odadan çıkıp aşağıya inip televizyonu açmıştım...

Akşam yemeğinden sonra yoongi benimle bahçeye çıkmıştı. Başımızda gene o adamlar vardı...

"ayağa kalk... Canını yakmadan götürün şuraya bağlayın"
"ne?! Yoongi! Durun bırak kolumu! Yoongi hayır! Durdur şunları!"

Adamlar beni bağlayıp gitmişlerdi. Yoongi ayağa kalkıp yanıma gelmişti.

"şimdi... Jimin sana o parmağa sahip çık demedim mi?... Dedim... Ama sen sahip çıkmamışsın o yüzden şimdi o parmağa elvada diyeceksin... "
"hayır hayır! Nolur hayır yapma! Lütfen yalvarırım!"

Baltayı havaya kaldırmıştı. Ona ağlayarak yalvarıyordum yapmaması için

"yoongi nolur bırak onu!"
"maalesef..."

Baltayı aniden vurmuştu. Kopan parmağım gözümün önüne fırlamıştı. Elimden kanlar fışkırıyordu. İpleri çözüp hastaneye götürmüştü. Niye yapıyor niye götürüyor?...

korkuyorum °•yoonmin•°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin