14

107 14 23
                                    

Şarkı: belki üstümüzden bir kuş geçer - Yüksek Sadakat

Güno

...

Jimin

Yoongi yukarı çıkmıştı. Televizyonu açıp bişeyler bakmıştım. Yoonginin ne işi vardı? Yukarı çıkıcaktım ama nasıl?... Aslında deyneklerim var...

Zorda olsa ayağa kalkıp yavaşça üst kata çıkıp yoonginin odasına girmiştim.

"güzelim? Niye yordun kendini?"

"yorulmadım iyiyim..."

Yanıma gelip beni koltuğa oturtmuştu.

"noldu ne için geldin?"

"sıkıldım aşağıda... Sen ne yapırsun ki?"

"dosyaları dolduruyorum"

"hmm... Sıkıcı"

"ne yapalım da bebeğimi eğlendirelim hmm?"

"bilmiyorum..."

"canın hala acıyor mu?"

"çok değil daha iyiyim"

Yoongi beni kendine çekip öpmüştü. Kokumu içine çekip tekrar tekrar öpmüştü.

"seni o kadar sert dövmemem lazımdı... Özür dilerim... O hafta kendim de değildim..."

"pişman mı oldun?... Yeni mi geldi pişmanlık?... Öyle vahşice döverken neredeydi pişmanlık?"

"sen amiliyat olurken ilk defa vücudumu ciddi bi korku sardı... Bi an ölüceksin hissettim... Doktor geliyor durumundan bahsediyor ama her geldiğinde kötü bi haber veriyor... İki kez kalbin durmuştu..."

Ben niye duygusallaştım? Demek cidden pişman oldun ilk defa bana karşı... Gözleri doluyordu ama belli etmiyordu.

"şimdi de senin yaralarına krem falan sürerken o çığlıkların... Sana o kremi sürerken bana istediğini yap istiyorum sende aynı şekilde benim canımı yak istiyorum"

"yoongi... Sen benim her seferinde canımı çok yakıyorsun gerek sözlerin olsun gerek dayağın... Sen beni sürekli yaralıyorsun ama umrunda olmuyor canımı yakmaya devam ediyorsun... Pişmanlığın ilk geldiğinde bana o işkenceleri yaparken ki çığlıklarım yalvarışlarımda geliyor mu aklına?"

"jimin sen seni sevmediğimi sanıyorsun... Ama ben seni her şeyden çok seviyorum seni dövmeme bakma seni dövsemde sevsemde senin tek kılına zarar gelse dünyayı yakarım"

"... Tamam yeter ağlamak istemiyorum... Beni odaya götürür müsün?"

"sar kollarını boynuma"

Kucağına alıp odaya çıkartmıştı beni, yatağa uzandırıp yanıma uzanmıştı. Kolunu belime sarıp kendine çekmişti.

"seni öyle dövüp canını yaktığım için özür dilerim..."

"tamam sorun değil alıştım..."

Alıştığım şeye bak benim ağzıma sıçmasına... Normalde çok kızıp kalbini kırardım ama ilk defa karşımda öyle gözleri dolmuş falan... Onun gibi değilim insanları kırmaktan zevk almıyorum sadece hak edene hakettiği şekilde davranmam gerekli ki bu da şiddetten başka bişey değil...

"yoongi ben yatıcam işin varsa devam et istersen"

"canın falan acımıyor dimi? İyisin dimi?"

"iyiyim yok bişeyim... İşinle ilgilen ben iyiyim..."

"gel öpeyim..."

Beni öpüp çıkmıştı. Aslında uzun süreden beri düşündüğüm bişey vardı... Ona bu sefer söylemeliyim yoksa böyle birbirimizi daha çok inciticez ve böyle devam edersek benim sonum ölüm olucak... Korkunun hiçbir şeye faydası yok ona bunu söylemeliyim.

Yataktan çıkıp deyneklerle odasına gitmiştim.

"bebeğim hani biraz dinlenmek istiyordun?"

"yoongi seninle konuşucaklarım var... Kalkma otur"

"konuş..."

"yoongi biliyorum kabul etmeyeceksin ama... Boşanalım..."

"güzel şaka"

"yoongi ciddiyim... Boşanalım çünkü olmuyor yapamıyoruz"

"jimin ne saçmaladığının farkındasın dimi?! Sakin günümdeyken sen beni çileden çıkartmaya yer mi arıyorsun?!"

"yoongi dinle beni... Boşanmalıyız yoksa böyle devam edersek çok zarar görücez bi ilişki tek taraflı ilerlemez ben seni hiç sevmedim... Bu ilişkinin sonunda olucak şey benim ölümüm olucak..."

"seni şuan öldürmemi istemiyorsan sus!"

"bak çabuk sinirleniyorsun öfke kontrolü olmayan birisin bana çok zarar veriyorsun!"

"jimin hayır diyorum! Daha fazla beni meşgul etme!"

"ya zaten sevmiyoruz birbirimizi!"

"seni sevmeseydim çoktan öldürmüştüm! Seni sevmeseydim ailemden farksız kılıp seni testere ile öldürürdüm! Benim sevgimi ölçme! Seni her şeyden çok seviyorum! Lanet olsun ki sana ölümüne aşık oldum! Lütfen git buradan canını yakmak istemiyorum!"

...

"              " bebek
HGV sunar...

korkuyorum °•yoonmin•°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin