korkuyorum °•yoonmin•°

19

Güno

...

Alt kata inip masaya gitmiştim. Yoongide çok geçmeden gelmişti. Yemeği yiyip beni odaya çıkartmıştı. Yatağa yatırıp üstüme çıkmıştı.

"n-ne yapıyorsun... İn üstümden uykum var"

"uykun yok uyumuş gibi yapıyorsun ben yatınca gizlice ağlıyorsun... Dedin ya bu boşluğa biraz alışmam lazım diye... O boşluğu doldurucam"

"yok hayır bırak beni! Dokunma bana!"

"kokumu bol bol içine çekmeyi unutma tamam mı güzelim"

Üstümü çıkartıp kenara atmıştı. Dudağımdan başlayıp bütün vücuduma öpücükler konduruyordu.

"bırak beni nolur!"

"sus güzelim"

"kalk üstümden istemiyorum dokunma bana"

"sus jimin!"

"a-ahh acıyor yapma!"

Ani hareketle tokat atmıştım. Yoonginin yüzünü yana düşmüştü. Ne yaptığımın farkına varıp yoonginin ellerini tutmuştum.

"özür dilerim lütfen vurma yanlışlıkla oldu nolur vurma"

"jimin"

"özür dilerim özür dilerim nolur vurma"

"vurmuyorum jimin ellerimi bırak"

Ellerini bıraktığım anda benim ellerimi yukarıda birleştirmişti.

"sessiz ol bebeğim şimdi tamam mı canını yakmamaya çalışıcam"

"yapma nolur hayır istemiyorum! Cidden istemiyorum, lütfen kollarımı bırak"

"güzelim acıtmayacağım"

"istemiyorum... Nolur bırak"

"hayır bırakmayacağım"

Yoongi yavaştan içime girmişti. İçime girmesi ile anında ağzımdan inilti çıkmıştı. İçimdeki gel gitlerini hızlandırıp sarsılmama sebep olmuştu. Kollarını itiyordum ama gram kıpırdamıyordu

"nolur dur acıyor!"

"sessiz ol"

"dur diyorum!"

Ağzımı eli ile kapatıp devam etmişti. Ne dediğim umrunda bile değildi...

Boşaldıktan sonra içimden çıkıp dudağıma yapışmıştı. Dudağının değdiği her yere iz bırakıyordu. Beni kucağına alıp duşa götürmüştü...

Sabah

Yoongi erkenden kalkıp hazırlanmış sonrasında beni uyandırmıştı.

"bebeğim bu gün seni bi yere götürücem hadi uyan..."

Beni kucağına alıp önce duşa sonra üstümü giymem için odaya getirmişti. Aşağıya inip hızlı şekilde kahvaltı yaptırıp arabaya götürmüştü.

"heycanlı mısın?"

"hayır... Nereye gittiğimizi bilmiyorum"

"gittiğimiz yeri çok beğeniceksin... Hah geldik"

Arabadan inip beni kucağına alıp tekerlekli sandalyeye bindirmişti.

"burası neresi yoongi?"

Cevap vermeden içeri girmişti. Kapıdaki kadına kısa bişeyler diyip içeri girmişti.

"yoongi bura-..."

Karşımda bi ton minik çocuk bana sevimli gülüşləri ile bakıyorlardı.

"yoongi... Ciddi misin sen?"