İzginin göz rengini medyaya bırakıyorum.
Instagram- _aytenli.kadin
Meraklı okumalar.
Tiyatro sahnesi kuruldu.
Perdeler açıldı.
Kuklalar görüldü.
Ve oyun başladı.
Kusmak rahatlatır derlerdi değil mi?
İçinizde zehir varsa kusarsanız rahatlardınız.
Peki bunları biliyor muydunuz?
Midede delinmeler, yemek borusunda yırtılmalar, kalp ritim bozuklukları... Kusma sonucunda nadir de olsa görülebilecek komplikasyonlar olabileceğini.
Bize insanlar bir olay, bir kişi veya herhangi başka birşeylerin iyi geldiğini söyler ise diğer tarafına bakmıyoruz.
Sana iyi geldi.
Bana iyi gelicek mi ?
Bakış açısına göre veya durumuna göre bu değişir.
Bedenen zehirlendiysen eğer sana iyi gelebilir.
Ruhen zehirlenen bana ise iyi gelebilir mi?
Kapağı kapalı klozetin üstünde oturmuş, gözlerimi kapalı bir şekilde ruhumu zehirden arındırmaya çalışıyordum.
Başarılı olduğum söylenebilir mi? Muamma.
Az önce hayatım da ilk defa böyle saçma bir olay yaşamıştım.
Belki de bu yüzdendi beni bu hale sokması.
Kapının tıklatılması ile göz kapaklarımı açtım. Gözlerimin önü en başta bulanıklaştı. Bir kaç defa açıp kapatıp görüşümü netleştirdim.
"İzgi kaç gündür sıçmıyorsun doğruyu söyle aramızda kalır."
Bu Zehra'nın sesiydi. Bunu bile geç algılamıştım. Birşey çaktırmak istemedim o an kimseye, bu yüzden hiç birşey olmamış gibi davranacaktım.
"Gün ne ya belki kabız oldum Allah Allah"
Bu cevabıma sesli bir kahkaha atarak karşılık vermişti.
Klozetin üstünden kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığım an Zehra'nın suratıyla karşılaşmam bir oldu.
"Kızım kocam bile sıçmamı dinlemek için bu kadar meraklı değil."
"Ahaaa ben demiştim vallahi de billahi de demiştim sen gizli gizli nikah kıydın değil mi?"
Allahım sana geliyorum vallahi beni deli edicekler. Yardım eyle şu kuluna.
Bu dediklerine göz devirip konuşmaya başladım.
"Öyle birşey yok. Boş boş gidip de ortalarda konuşma sakın Zehra!"
Lavabonun önüne geldiğimde aynaya bakmadan elimi yüzümü yıkadım.
"Tamam tamam sakin ol kimseye demeyeceğim evli olduğunu"
Ben az önce bu kıza ne dedim Allah aşkına ayak parmaklarından mı dinliyorda algılama yavaş yükleniyor, hatta hiç yüklenmiyor.
Kapıya doğru yürümeye başladığımda Zehra'da peşimden geldi. Birlikte lavabodan çıktıktan sonra başka birşey demeden bizim bölüme doğru ilerledik.
Kapıyı açıp içeriye girdik. Günay ve Asır koltuklarda oturmuş ve konuşmaya dalmışlardı.
Bakışlarımı odada taradım Burçe yoktu. Günay ve Asır geldiğimizi fark edip bize taraf baktılar. Günay hemen yerinden kalkıp bize doğru ilerledi.
"Zebram nerede kaldın özleminden yataklara düştüm." Deyip Zehra'nın başının üstünden öptü.
Onları izlemeyi bırakıp dolaptan bardağımı çıkardım. Yeni kaynadığı belli olan çaydanlıktan bardağıma çay doldurdum. Çayımı hızlı hızlı yudumluyordum. Çayım bitmek üzereydi ama Günay ile Zehra'nın sabahtandır cilveleşmesi bitmemişti.
Kendime not:
Kocana fazla cilve yapma.
Çayımı bitirip tezgahın üzerine bıraktım. Sandalyelerden birini çekip oturdum. Kapı açıldı ama bakmaya gerek duymadım. Çünkü Burçe idi. Bizim ekip dışında herkes kapıyı tıklatıp öyle girerdi.
Burçe'nin gelmesi ile ekip tamamlanınca direk konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN MELODİSİ
Gizem / Gerilim"Bazen bildiğimiz doğrular yanlış, yanlışlar da doğru çıkabilir ta ki gerçeği görene kadar." Dedikten sonra yavaş ve sakin adımlarla arkamı dönüp yürümeye başladım. Hâlâ birşey dememişti saatlerce susup izliyordu. Tam karşısında olan masanın üzerin...
