BÖLÜM_14 ARTIK SADECE 'L'

31 12 39
                                    

CRAIG

"Bu söylediklerinin doğru olduğunu varsayalım."

Karşımdaki fazlasıyla özlem duyduğum yüz öfkeyle kasılır ve tehditkar bir şekilde havaya kaldırdığı Fragarach şiddetle parlarken;

"Ben yalan söylemem koruyucu, unutuyorsun." derken başımı sallayarak öne çıkıyorum.

"Tamam, doğru söylüyorsun. Sormak istediğim birkaç soru var."

"Sor bakalım." diyor anında gülen tanıdık surat.

"Samira'ya ne oldu?"

Karşımdaki kaşlarını kaldırarak bana bakarken,

" Samira zaten benim. Sadece bu dünyada zavallı bir insanın bana takmış olduğu isim bu."

"Yani annenin."

"Öyle diyorsan."

"O halde soruyu düzeltiyorum, Lumiére'e ne oldu?"

SAMİRA

Karşımdaki hala umudunu koruyan yüze bakarken yeni bir kahkahanın eşiğinden dönerek sorusunu cevaplıyorum.

"Yok oldu diyebilirim."

"Hayır."

"Yas tutmanın ilk aşaması inkardır koruyucu. Başgardiyan başlangıçta olduğundan çok daha heyecanlı bir hayat yaşadı. Buradayken ne kadar sıkıldığını anlayabilmen mümkün değil. Cehennemin ne kadar eğlenceden yoksun olduğunu da göz önüne alırsak, tabi onun için. Benim en azından cezalandıracak ruhlarım oluyordu."

"Bu arada, bana saldırmayı düşünmeden önce kendinin ve daha da önemlisi arkadaşlarının sağlığını düşünmeni öneririm. Üstelik bu vücut hala gardiyanının vücudu."

"Onlara dokunamazsın." diyor Cebrail müziğimsi sesiyle.

"Gerçekten mi?" diyorum ifademi hiç bozmadan ona doğru ilerlerken "Bu, yukarıdan gelen bir haber mi yoksa duymaya pek alışık olmadığımız kendi düşüncelerin mi?"

Sessizliğini koruyan Cebrail'e bakarken sıkılarak geri çekiliyorum.

"Ben de öyle düşünmüştüm. Şimdi izninizle" derken dört kardeşime dönerek bakıp "artık burada hoş karşılanmadığınızı söylemek zorundayım."

Öylece bana bakan meleklere gözlerimi devirerek;

"Yani evimi terk edin demek istiyorum." diyorum.

"Onlar da gidene kadar olmaz." diyor Mikail gardiyanlar ve koruyucuları göstererek.

"Tıt tıt" derken başımı iki yana sallıyorum "Hala anlamıyorsun değil mi kardeşim? Burası benim evim."

"Her yer Tanrı'nın evidir ve o her şeyi görür Lucifer."

"Tanrı sadece oyun oynamak isteyen küçük bir çocuk Mikail. Onu gözünde fazla büyütme."

Ve bunu söyler söylemez dördünün de yüce kıçlarını evimin dışına postalıyorum.

Ah, bu iyi geldi.

Gardlarını almış koruyucular ve gardiyanlara bakarken gülerek;

"Buna hiç gerek yok." diyorum "Gitmenize izin vereceğim. Suçu olmayanları cezalandırmak gibi bir huyum yok. O babamın işi."

Bana pek de inanmayarak bakan yüzleri öfkeyle yok etmek istesem de, gülerek son bir teklifte bulunuyorum.

"İsterseniz sizi hemen gönderebilirim, tahminimce büyücünün evine gitmek istersiniz. Ya da isteyen olursa nehrimde küçük bir macera yaşayabilir." diyorum Mnemosyne'i göstererek.

GARDİYANLAR 'L'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin