MELL
Çığlık çığlığa küfür etmek isteyerek, dizlerimin üzerine indiğim yeri panikle algılamaya çalışırken nefes alamadığımı fark ediyorum.
Ben bunu düşünür düşünmez birisi nefes alabileceğimiz bir hava dalgasını bize gönderiyor.
"İyi misiniz?" diyor Samira'nın hafif çatallaşmış sesi "Burada gücünüz sizin aleyhinize çalışır. Kişisel cehenneminize hoş geldiniz."
Ne demezsin?!
JENNY
Gücüme kavuştuğumdan beri ilk kez donarak yere çökmüşken sıcak bir rüzgar beni içine alınca zar zor kendime gelirken Samira'nın sözlerini duyuyorum.
Yanımda Iven'in bir kaptan kana kana su içişini, zorlukla nefes almaya çalışan Mell'i ve neredeyse ağlamakta olan Jess'i görür görmez hepimizin aynı şeyi düşündüğümüzden emin oluyorum.
Bu yerden şimdiden nefret ettim.
SAMİRA
"Hadi gidelim." diyorum arkadaşlarımı elimden geldiğince cehennemin etkilerinden korumaya çalışarak.
Her birinin zihnine ulaşıp anlık uğradıkları şokları yok edecek yeni kalkanlar yaratırken yalnızca Les'in zihnine ulaşamadığımdan, elimden geldiğince fiziksel tepkileriyle ne yaşadığını anlamaya çalışıyorum.
Vücudumdaki izler yeniden açılmaya başlar ve anılarla yüklü acıları zihnimde yaşatırken, odaklanmakta biraz zorlandığımı itiraf etmeliyim.
"Nerede şu lanet cehennem kapıları?!"
"Neredeyse gelmiş olmalıyız." diyor Jack gözlerini kısarak ateşlerle aydınlanan çevreye bakınırken.
Ve nasıl oluyorsa biz orada olmayı istediğimizi düşündüğümüz an kapılar biraz ilerimizde beliriyorlar.
"İyi de bunlar kapı değil ki..." diyor Jenny iyice gerilmiş sinirleriyle.
Sonu görünmeyen bir tavana uzanan kemerlerin her birinin önünde kukuletalı ve yüzleri aslında hiçbir yerleri görünmeyen devasa siyah yaratıklara bakarken ensemdekiler de dahil olmak üzere bütün tüylerim diken diken oluyor.
Aklını yerinde tut Lumiére. Buradan bir kez çıktın, gerekirse yine çıkarsın.
Tabi o zaman kendine yetebilen Jack'i saymazsak tek başımaydım ve amacım dışarı çıkmaktı, içeri girmek değil.
"Les." diyorum sesimin ince çıkmamasına özen göstererek. "Hangisi doğru kapı?"
"Onu senin bilmen gerekiyor L," diyor bana, korkusu fazlasıyla sesine yansıyan cin "ben sadece kapıdan geçmeniz için yardımcı olabilirim."
Harika.
Başından beri silahlarıyla tehditkar bir şekilde bizi çembere almış halde ilerleyen koruyuculara bakarak;
"Silahlarınızı kaldırın." diyorum.
'Sen delirdin mi?!' dercesine atılan bakışlara aldırmadan sözlerimi tekrar ederken;
"Buradan savaşarak geçemeyiz. Kaldırın şunları ki iş birliğine yanaşabilsinler." diyorum.
Ne kadar itiraz etmek istediklerini yüzlerinden okuyor olsam da Craig'in başıyla olumlu işaret vermesiyle silahlar kaldırılıyor.
Gerçi hala tehditkarlar ama o kadar da olsun.
Kendimi sakinleştirmeye çalışarak tam önümdeki Craig 'i bir adım arkama çekip en öne geçiyorum. Hızın ne kadar önemli olduğunu bilerek, her ne kadar istemeden de olsa, bana izin veriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARDİYANLAR 'L'
Fantasy2. KİTAP TAMAMLANDI +13 İÇERİK GARDİYANLAR serisinin 2. kitabı olan GARDİYANLAR 'L' ile birlikte Samira'nın hayatı vampirler, melekler ve büyük bir savaşla birlikte rayından çıkıyor. Ve belki kalbi de öyle ;) Lucifer'ın tohumları onun peşinde...