Medya: Kayla
"Kayla!!!"
Abimin bağırması, pardon gürlemesiyle yerimde hopladım.
Sanırsın bölüm sonu canavarı
Dışardan İstanbul beyefendisi gibi görünen içerden dağ ayısı bir tipti. Dışardan gören çoğu kızın ilgisini çeksede bizzat içine tanık olduğum için umutsuz vaka olarak bakıyordum onun aşk hayatına.
Yediğim haltın ortaya çıktığını anlayarak sesimi tatlı bir hale getirdim
"Efendim abilerin gülü" diye seslendim
Adım sesleri hızlanırken ayağımla halıyı ortaladım. Sana güveniyorum koçum beni yüz üstü bırakma!
Sonunda abim içeri sinirle girip içeriye adım atmıştı. Altına jel sürdüğüm pembe tatlı ve minnak halıma basıp direkt kayarak yere sümük gibi yapışırken büyük bir kahkaha patlattım.
Bubi tuzağı başarılı!
Ne kadar zekiyim ben lan?
Yarı çıplak bir şekilde elinde 5 bin lira bastığı gözü gibi baktığı, boydan boya vişne suyu ve beyaz lekelerle kaplı jeanıyla hareketsiz dururken tehlike çanları çalmaya başladı.
Arkadaşlarımla buluşmak için gizlice çalmıştım kotunu. Nerden bileyim ben vişne suyu döküleceğini!?
Banyoda lekeyi çıkarmak için cebelleşsemde hiçbir şekilde leke çıkmamış üstüne dahada yayılmıştı.
O son domestosu kullanmayacaktım...
Yani anlayacağınınız kot şuan rönesans tablosu gibiydi.
3. Dünya savaşı rövanşı dönmeden burdan uçmam lazım
Abim sırt kaslarının makine gibi yavaşça harekete geçirmesiyle içimden bir hoayy massalah geçirdim. Ensesinden başlayarak sırtını saran dövmeleriyle yeterince göz korkutucu gözüküyordu
Şerefsiz sporla nefes alıyordu resmen. Hakkını yemeyeyim karnımdaki baklavaları ona borçluydum. Benide kendiyle birlikte spora alıştırmış ve mükemmel bir vücudum vardı şuan.
Yavaş yavaş soluyarak doğrularken ilk önce Bubi tuzağıma öpücük atıp son hız koşmaya başladım.
Şuan götüme vura vura kaçıyordum resmen. Göt korkusu başa bela!
Teke tekte beni alır ki terminatör
Hemen merdivenlerden atladım ve oturma odasına koştum. Kayla Surfers sunar!
"Ablaaa!!"
İçerde laptobunda dava dosyalarına bakan ablamın üzerine adeta uçtum
"Götü- ay gözünü seveyim kurtar beni Savcı hanım!"
Savcı hanım denmesi onun zaafıydı ve bende bunu kullanmaktan hiç çekinmiyordum
Ablamın üzerine atlayarak arkasına oturduğu koltuğun üstüne boynuna sarıldım. Sarı saçları gözüme girerken geriledim
"Bir daha söyle!"
Sırıtarak söylediği şeyle gülümsedim.
"Savcı hanım bana yardım eder misiniz?"
"Bir daha"
Tekrar ettim tatlı bir şekilde. Tav olmamasına imkan yok abi
"Memnuniyetle teklifinizi red ediyorum müvekkil Kayla" dedi ve laptobuna dönerek yazısına devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nerdesin Kayla? - (Gerçek Ailem)
Genç Kurgu☆"Kayla ne biçim isim Rus musun sen?" "Hatırlatma travması var"