Mekandan içeri girdigimzde müthiş bir atmosfer bizi karşıladı. Barış'a doğru gelip tam lafa başlayacakken bana doğur eğildi.
Niye bilmiyorum ama hem gururum incinmişti, hem de bi garip olmuştum. "Bu kadar güzel bir atmosferi bi stadda bir de burada gördüm sanırım" lafım bittiğinde bana bakıp o da gülmüştü.
Eğilip "Galatasaray böyledir hemşire hanım" dedi. Ona Kaşlarımı çatıp "iki oldu eğilip duruyorsun, kendimi kısa hissediyorum çarparım seni" alttan gülüp "uzun musun?" Dedi.
Gözlerimi devirip oyuncularla ve eşleriyle selamlaştım. Ciro da gelmişti. Kat ve Mertens'e bakıp
Can I hold you?
Kucağıma alabilir miyim?You have to ask him, Gizay.
Ona sormak lazım GizayKat Ciro ile konuşup onay almıştı sanırım. Ciro kollarını bana doğru uzattığında kucağıma aldım onu. İçimden acaba o klasik 'ilerde çok can yakar' lafını desem mi diye düşünüp ağzımı tuttum.
Berkan bana seslenip "Gizo yakıştı he" Ona gözlerimi devirip "Sen doğuracaksan yap bi tane Berko" Dediğim şeye bi an herkes gülmeye başlamıştı. Ciro'yu annesine verip Berkan'ın sırtını sıvazlayıp "esprilerim seninkilerden daha iyi Berko kabul et" diyip yan tarafına oturdum.
Yemekler ardı arkası kesilmeyen sohbetler derken Erden hoca mikrofonu eline alıp konuşmaya başladı.
"Efendim hepiniz hosgeldiniz, aslında bu yemeği yapmamızın temel sebebi bu sezon yeni gelen oyuncularımız ve çalışanlarımız içindi. Galatasaray'daki herkes bizler için çok değerli. Kimileri bazılarının aracılığı ile geldi. Sunduğumuz teklifleri reddetmeyip ailemize katıldığınız için teşekkür ederiz. bizleri yarı yolda bırakmayacağınızı inanıyoruz. Ve kisiles algı yapmak istemeyiz ama bizim ailemize ikinci bir şans verip katıldığı için yeni hemşiremiz Gizay Yelegene de teşekkür ediyoruz."
Adımı duyunca bi an duraksadım. Gözler bana döndüğünde biraz utanmış olabilirim. Sağımda ki Barış kulağıma yaklaşıp "yabancı değiliz stres olma" diyip göz kırptı. Tamam Barış sen dedin ya asla olmam saol ya.
Bacaklarım titriyor olabilir. Erden hoca bana dogru gelince ayaga kalkip sarildim. " eski yeni fark etmeksizin beni herkes çok güzel ve sıcak kanlılıkla karşıladı. Bunun için de çok teşekkür ederim. Doğruyu söylemek gerekirse size katılmıyorum aslında, çünkü Galatasaray ile büyümüş biri olarak bu takımda çalışmak benim için hiç de sıradan bir iş yeri olmuyor. Aksine bana ikinci bir şans tekrar tanıdığınız için teşekkür ediyorum. Yaptığım ve yapacağım işin ne derece büyük bir iş olduğunun her zamanki gibi farkındayım. Ama emin olabilirsiniz ki ben bana duyulan güveni boşa çıkartmam. Ha böyle diyorum diye sakatlanıp sakatlanıp yanıma gelmeyin ricam olur. Belki önceki doktorunuzun yerini tutamam ama onu size aratmayacağıma emin olabilirsiniz. Fazla da kafanızı ağrıtmak istemiyorum. Beni tekrar kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Ama en çok da beni ait olduğum yere tekrar getiren Barış Alper Yılmaz'a teşekkürlerimi sunarım."
Diyip oyunculara baktım. Barış ve hocalar ile sarilip yerimize oturduk. ellerim zangır zangır titriyordu en son. Konuşmadan sonra çalınan alkışı bile hatırlamıyorum.
Oturduğumda Berkan'ın omzuna kafamı koyup "beni yok et Berkan Allah için" yaptığım şeyi anlamayıp "Ne diyon mal" Arkadan biri bana dokunduğunda o tarafa dönüp Barış ile göz göze geldim. "Çok saçma gibi konuştum dimi. Al işte rezil oldum anasını satim ya, bari haber verseydiniz ya. Bir ne kadar boka sarabilir adlı çalışayı dinledi herkes az önce off" Barış elini omzuma koyup sıvazladı.