Kalp denilen şey her zaman atmazmıydı? O halde neden bugün ilk defa kalbimin attığını hissediyordum...
______
Öten fırın sesiyle beraber o tarafa doğru yöneldim. Fırından yarım saat öncesine dair yaptığım böreği çıkardım ve az önce hazırlamış olduğum masaya koydum. Masada sadece bir kuş sütü eksik olacak türden di.
Bugün nedensizce erken kalmış ve kahvaltı hazırlamıştım. İçim içime sığmıyordu sanki. Ne yaparsam yapayım içim deki enerjiyi bir türlü yok edemiyordum. Derin düşüncelerimi bölen Alazın sesi oldu.
"Bunların hepsini bana senin yapmadığını söyle." yönümü mutfağın giriş tarafına çevirdim ve kısılan gözlerle Alaza baktım. "Neden yapamazmıyım?" iddalı sözlerime gözlerinden yaş akana kadar güldü ve ekledi. "Ben de neden sana soruyorsam sen mi hazırladın diye." dediğinde masaya doğru ilerledi ve bir sandalye çekip oturdu. Sözüne kalan yerden devam etti. "Gene döktürmüş Buket Sultan." tam konuşacaktım ki. Annemin o meşhur topuklu ev terliği sesinden sonra kendisi görüş açımıza girdi.
"Ay neler oluyor burada?" gözleri üstümüzde usulca gezindikten sonra şaşkın gözlerinin hedefi her zamanki gibi yine bendim. "Kahvaltımı hazırladın." Annemin dediğiyle otuz iki diş sırıtarak Alaza döndüm. Ve bu seferde şaşırma sırası ondaydı. "Nasıl yani sen hazırlamadın mı?" Annem Alaza bakarak kafasını olumsuzca iki yana salladı.
Artık konuşma sıramın geldiğini düşünerek sohbetlerine ortak oldum. "Niye çok şaşırıyorsunuz canım alt tarafı bir kahvaltı hazırladım." Annemle Alaz aynı anda " Alt tarafımı?" dediklerinde kınarcasına ikisine de baktım. "Bırak kahvaltı hazırlamayı sen bana günahını bile vermezsin kızım." Alazın sözleriyle dil çıkararak kendime de bir sandalye çektim ve kahvemi yudumlamaya başladım.
"Dünden beri böyle bir hallerdesin." Annemin sözleriyle ağızımdaki kahveyi püskürtmemek için kendimi zor tuttum. Bunun yerine zoraki bir gülümseme kondurdum dudaklarıma.
"Yok canım her zaman ki benim siz abartıyorsunuz sadece" dediğimde ikiside uzunca bir süre beni izledi ve önlerine dönüp kahvaltı etmeye başladılar.
Klasik sohbet, muhabbet le geçen kahvaltımızın ardından odama çıktım. Bugün günlerden cumartesiydi yani okul yoktu.
Dün den beri bir türlü kendime gelemiyor sürekli sırıtıp duruyordum.
Ders çalışma masamın başına geçip bir kaç saat ders çalıştıktan sonra sıkıldığım için bir kaç tane film izledim.
Üçüncü filmim de tam bitecekken telefonumdan gelen bildirim sesi tüm odayı doldurdu.
Bilgisayarı kapatıp yataktan çıkarak ders çalışma masasının üzerindeki telefonumu aldığım da Kerem den mesaj geldiğini gördüm.
Kerem: Müsait mi sin? hızlıca sorusunu yanıtladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Kulaklık
Teen FictionSevgi her şeyi iyileştirir miydi? En önemlisi her şeyi unuturur muydu? Tüm sırlar gerçekleriyle karşımdaydı, bir seçim yapmam gerekiyordu ama ben ölmek istiyordum. Dedim ya benim adım Nehar'dı anlamı gündüz olan, ama benim taşıdığım geceydi anlamı d...