17| yeni yıl, yeni umutlar

232 37 43
                                    

"Kes şunu!"

Jisung, beni asla dinlemeyerek parti düdüğünü kulağıma doğru kuvvetli bir nefesle üfledi.

"Belanı benden bulma, gitsene!" diye bağırdım tekrardan ve vuracakmış gibi yapıp onu korkutmaya çalıştım. Ufak bir geri adım attı ama uzaklaşmadı, bu sırada Donghyuck aramıza girip bizi birbirimizden uzaklaştırdı.

"Kavga etmiyoruz çocuklar!"

"Döverim seni." Gözlerimi belertip tehdit savurdum esmer olana.

"Ama öyle yapmıyoruz değil mi Jaemin?" İşaret parmağını bana doğrultup onaylamaz bakışıyla beraber sağa sola salladı.

"Sevgilimle uğraşmayın!" diyerek sesini yükseltti salondan.

Gururlu bir gülümseme yüzümde peydah olduğunda Donghyuck küçük bir 'hah' sesi çıkartıp bana döndü. Bir omzumu kaldırıp indirirken ona nispet yapıyordum.

"Yemedik sevgilini Lee Jeno!" diye bağırıp ona karşılık verdi Jisung.

"Yiyemezsin zaten, ben yiyorum onu." Jeno mutfağa girerken konuştu.

Tuhaf bir utanç dalgası damarlarımdaki tüm kanın yüzüme toplanmasına sebep oldu.

"Iy, cinsel hayatınızı bilmesek de olurdu." Donghyuck yüzünü abartılı bir şekilde buruştururken Jeno yanıma gelip kolunu omzuma atarak beni kendine yaklaştırmıştı.

"Mark'la yattığını öğrenirken ben de böyle diyordum."

Donghyuck'un tüm gıcık yüz ifadeleri sönüp çenesi yere varana dek düştü ve Jeno'nun nasıl böyle bir şey söylediğini anlamaya çalışır gibi gözlerini irileştirdi.

Tam da bu sırada mutfağa bir kişi daha eklendi: Mark.

Henüz gelmediği belliydi, bir süredir kapının pervazında duruyor olmalı ki onun da suratı tam olarak Donghyuck gibiydi.

"Siz- Ne? Ama nasıl? Sen ve Mark hyung?.. Gerçekten yattınız mı?"

Jisung'un bilmediği gerçek bir anda ortaya çıkmıştı ve şoka uğramakta son derece haklıydı. Ufak gözleri yaşadığı hayretle beraber sonuna dek açılmış, yüzü kızarmış, iki kaşı birbirine değene kadar çatılmıştı.

"Senin kapanmayan çeneni sikeyim Jeno." dedi Donghyuck ve gözlerini yumup sakin kalmayı amaçladı, burnundan soluyordu.

"Siktir, özür dilerim- Birden ağzımdan kaçtı!" diyerek ağzını kapattı eliyle.

Olanlara göz devirip Mark'a baktım, yüzünü sıvazlıyordu.

"Bunu nasıl ağzından kaçırırsın? Kimsenin bilmesini istemiyorum demiştim!" diyerek neredeyse çığlık atarak konuştu Donghyuck.

Jeno'yu yavaşça arkama alıp Donghyuck'a doğru adımladım sakinleştirmek için fakat kendini geri çekti.

"Bunu bizden saklayacak mıydınız? Ne o, güvenmiyor musun bize?"

"Konunun güvenle alakası yok Jisung. Kiminle yatıp kalktığımı ötecek değilim." diyerek sert bir çıkışta bulundu bu sefer ona karşı.

"Tamam, her neyse." dedi Mark, kapıdan ayrılıp bize doğru yürürken. "Gördüğün üzere geçti gitti Jisung, bunun hakkında konuşmamayı tercih ediyorduk."

"Öyle mi? Belki de konuşmayı tercih etmeniz gerekiyordur. Bir ayı geçkin bir süredir suratınız sirke satıyor! Ortamı gerdiğinizin farkında değil misiniz? Demek her şey bu yüzdendi!" diyerek sesini yükseltti Jisung öfkeyle.

"Donghyuck ve ben yetişkin insanlarız, yediğimiz bok bizi ilgilendirir, seni değil." Mark da sert bir ifadeyle soğukkanlılığını korudu fakat Jisung gözlerini devirip "Ne yaparsanız yapın." dedi ve mutfaktan çıkıp gitti.

bet you wanna | nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin