NABIZ +18

8.BÖLÜM

Bölüm sınırı otuz beş oy. Yorumlarınız beni çok mutlu ediyor. Umarım bu bölümü beğenirsiniz🤍🤍🤍

HİRA

Siktir et onu.

Olanlardan sonra ilk yaptığım şey antremanlarımı atlamak oldu. Bana samimi davranıp daha sonra soğuk yapmasına artık dayanamıyordum.

Siktir et.

Antremanları atlayabilirdim ama yüzme derslerini kaçırmak istemiyordum. Bir saniyeliğine aklıma takımı sonsuza dek bırakmak geldi; sebebini hatırlayınca gözlerimi devirdim.

Hiç kimse uğruna yüzmeyi bırakmazdım; özellikle bipolar pislik benden yüzmeyi alamazdı. Havuza geldiğim de onu görmezden geldim. Bana baktığını fark ettim, ben de bir zamanlar karşı konulmaz bulduğum yüzündeki karamsar bakışları anlayacak kadar ona baktım. Başımı dik tutup esneme hareketlerine devam ettim.

Bir süre sonra kız takımını kontrol etmek için geldi. Onunla asla göz teması kurmadım; sadece bir sonraki çalışmamızda ne yapacağımızı söylediğinde başımı salladım.

İki saat sonra mola verdik. Omzumda bir dokunuş hissettim. Arslan'ın olmasını istedim ama onun yerine Can olduğunu gördüm.

"Naber ?"

Can'a gülümserken gözlerimi devirme dürtüme engel olmaya çalıştım. "Selam"

Can aslında kötü birisi değildi. Sadece bu semtteki diğer çocuklar gibi züppeydi. Adil olalım burdaki çocuklar sorumluluk alamayacakları kadar fazla paralara sahiplerdi. Annem bile buraya taşınınca, daha eğitim sektörüne geçmeden önce özel hukuk alanından iyi para kazandı. Hatta bu para bizim; babam bizi, ben altı yaşındayken iş ortağının karısıyla kaçıp terk ettikten sonra güvencemiz oldu.

Ama Can başka bir zenglik seviyesine sahipti. Köklü bir soyağacı ve parası vardı. Bu yüzden etrafta dünya sanki onun elindeymiş gibi dolanıyordu.

"Kız takımı gelecek haftaki yarışmaya hazır mı? "

"Sanırım hazırız. Çınar Koleji'nin bu yıl iddialı bir takımı var ama bence yapabilir—"

"Süper."

Kaşlarımı çattım, sözümü kesmesine sinirlendim.

"Bu gece işin var mı? "

Sağ kaşımı kaldırdım. "Ders çalışmam lazım."

Sırıttı. "Siktir et dersi. Kenan Eser' i tanıyor musun? Geçen yıl mezun olmuştu? "

Başımı salladım. "Yani adını duydum ama hiç tanışmadık"

"Üniversiteden bir haftalığına eve döndü, ailesi de yurt dışında. Efsane bir parti verecek, sen de gelmelisin!"

Kaşlarımı çattım. Can'ın söyledikleri kulağıma çok saçma geldi. Birincisi ben partilere katılmazdım. İkincisi içki içmezdim çünkü yaptığım sporu etkilerdi. Ve üçünsü Can'ın davet etmiş olmasıydı.

"Emin değilim. Yapacak bir sürü işim var."

"Hadi ama, Hira! Biraz hayatın tadını çıkar."