NABIZ +18

10.BÖLÜM

Bölüm sınırı yüz oy. Umarım bu bölümü beğenirsiniz🤍

HİRA

Panik içinde uyandım.

Ağzım kurumuştu, oda karanlıktı ve örtünün altında sıcaktan terlemiştim.

Siktir.

Örtüyü hızlıca üstümden tekmeledim. Elimi vücudumda gezdirdim, parmaklarım kıyafetlerime değince gelen rahatlamayla içimi çektim. Çok teşekkürler Tanrım.

Büyük yatakta doğrulup oturdum. Odaya göz gezdirirken yutkundum. Duvardaki tablolara, pahalı olduğu belli olan mobilyalara, tavandan yere kadar olan camdan gözüken nehire bakarak kimin evinde olduğumu algılamaya çalıştım. Ama etraftaki hiçbir şey tanıdık gelmedi.

Nerdeydim ben ?

Gözlerim komidinin üzerindeki bir bardak suya , yanındaki ağrı kesiciye ve katlanıp koyulmuş tişört ve şorta kaydı. Başım çok ağrıdığı için hemen ağrı kesiciyi kapıp içtim.

Dün gece giydiğim üstümü çıkartıp, bırakılan büyük beden beyaz tişörtü giymek için yataktan kalktım. Dizlerinde çim lekesi olan pantolonu da üstümden sıyırdım. Şortu alırken bunun aslında erkek boxerı olduğunu fark ettim.

Başımın ağrısını biraz daha dindirebilmek için suyun geri kalanını da içtim. Pantolonumun cebinde kalan telefonumu aldım, ama şarjı bitmişti.

Kaşlarımı çatarak, ay ışığının aydınlattığı odadan çıkıp koridora doğru ilerledim.

"Merhaba?" Diye fısıldadım. Cevap alamadım.

Daha yüksek sesle aynı şeyi tekrarladım ama yine cevap yoktu. Merdivenlerden aşağı indim. Burada da yine yatak odasında olduğu gibi nehre bakan büyük pencerelerden vardı.

Lanet olsun, ben nerdeydim?

Yavaşça yürümeye devam ettim. Solumdaki duvara bakmak için döndüğümde, duvarın çerçeveli fotoğraflarla kaplı olduğunu fark ettim.

Hemen hemen her fotoğrafta Arslan vardı.

Arslan'ın evindeydim.

Yavaş yavaş dün geceyi hatırlamaya çalıştım. Onu aradığımı ama ne söylediğimi hatırlayamadım. Arslan'a söyleyebilceğim şeyleri düşündükçe utançtan kızardım. Gözlerim yeniden çerçevelere kaydı. Tahminen on sene önce havuzun kenarında elinde altın madalya tutarak kameraya baktığı fotoğrafını görünce gülümsedim. Arkadaşlarıyla beraber çekildiği fotoğraflar da vardı. Milli takımdaki yüzücülerle çekildiği fotoğrafları görünce ağzım hayretle açıldı.

Kollarında sarı saçlı, güzel genç bir kadını tutarken çekilen fotoğrafını görünce kaşlarımı çattım, diğer fotoğraflara bakmaya devam ettim. Resimli koridorun sonunda oturma odası olduğunu düşündüğüm odaya girdim.

Ay ışığıyla aydınlanmış odayı gözlerimde taradığımda Arslan'ı görünce donup kaldım. Koltukta uyumuş, üstü çıplak belinden aşağısını kapatan örtüyle muhteşem gözüküyordu.

Ona doğru ilerledim, uyandırmak istedim ama yapamadım. Bunun yerine gözlerimi üzerinde gezdirdim. Çok yakışıklıydı. Çok mükemmeldi. Çok erkeksiydi. Gözlerim sırt kaslarında ve dövmesinin mürekkebini inceledi. Biraz sonra yapacağım şey için kızardım. Parmağımın ucuyla üzerindeki çarşafı aşağı çektim. Nabzım deli gibi attı.

Boxer giydiğini görünce hayal kırıklığına uğradım. Gözlerimi alt bölgesinden çekip çarşafı geri üzerine çektim. Kıpırdanıp aniden gözlerini açtı. Beni görünce gözlerini kırpıştırdı.