NABIZ +18

1.BÖLÜMü

Pelin dişlerini sıkıp başını salladı, gözleri omuzlarından ileride ayak bileklerine kadar eğilirken. Onunla aynı hareketi yaparken yüzyüze geldik ve ellerimle ayak bileklerime uzandım, başımı çevrip gözlerini takip ettim.
Ve anında bütün sıcak yüzüme çıktı, yanaklarım kızardı. Hızla başımı geri çevirdim. Esnemeye geri devam ederken yutkundum. Az önce ne olduğunu çok iyi biliyordum, tıpkı günün geri kalanında da olacağını bildiğim gibi. Hatta haftalar , aylar ...

Onu gördüğümde hep olduğu gibi...

Ama bu sefer Arslan Aytun söz konusu olduğunda tipik olarak yaptığım gibi uzun süre ona bakmak ve şehvet içinde kalmak yerine kendimi bakmamaya zorladım. Pelin benim hareketlerimi fark edip gülmeye başladı.
"Hadi ama. Hiç sevişmemiş olman, iffetli olacağın anlamına gelmez. Bakabilirsin, biliyorsun değil mi ?"

Onu takmadığımı göstermek için gözlerimi devirdim.

"Hayır ya Hira, sadece bir kere olsun bak"

"Nasıl gözüktüğünü biliyorum!" Zorlama bir kahkahayla yüzümdeki o sıcaklığı gizlemeye çalıştığımı umdum.

"Neyse"

Arkadaşım içini çekti ve aynı zamanda bizimle birlikte esneyen Gamze'ye bakmadan önce başıyla beni gösterdi.

"Burada beni desteklemen gerekiyor."

Gamze utangaç bir gülümseyle beraber omzunu silkti"Bilmiyorum. Yani, evet, o seksi."

Seksi, onu tanımlaya bile yetmez. Aslında, Dünyadaki hiç bir dilin bu adamın ne kadar muhteşem olduğunu tanımlayabilecek bir kelimesinin bile olduğunu düşünmüyordum.

"Allah aşkına , Hira, sadece bakıcaksın!"

Ona bakamayacağımı biliyordum. Eğer benim ona baktığımı görürse dün geceden sonra yerin dibine girerdim. Hatta şuan nasıl antrenmanda olduğumu sorguladım.

"Pelin—"

"Havuzdan çıkıyor."

Pelin sırıtarak omzumun üstünden baktı. Benden bu kadar. Başımı çevirdim ve işte oradaydı.

Bir şey söylemek için ağzımı açıp kapattım- belki Pelin'e ucube gibi davranmayı bırakmasını ve ısınmaya falan konsantre olmasını söylemek için. Ama bende en az onun kadar şaşkındım. Gözlerim sadece Arslan'ın üzerindeydi. Havuzdan çıkışını izlerken yine yanaklarımın kızardığını hissettim. Karın kasları dalgalandı, sırtındaki devasa dövme gözükmeye başladı. Su vücudunda aşağı doğru aktı, damlalar kaslarının üzerinden yuvarlandı, saçlarını yüzünden geri itmek için kolları kasıldı.

Döndü, parmaklarıyla saçlarını taradı ve gözlerim gövdesinden aşağı doğru kaydığında, yüzüm anında yoğun bir şekilde yandı, merkezimden ılık sıvının çamaşırıma aktığını hissettim. Eli karın kaslarından aşağı kaydı, parmağı siyah, dar yüzücü şortunun belini çekiştirdi.

Yüzüm sıcaktan yanarken sertçe yutkudum.

" Yani o şişkinlikten bahsediyorum!"

Pelin'e güldüm, ama bu sadece yüzümdeki şehvetli ifadeden kurtulmak için yaptığım bir şeydi.

"Tamam, kes şunu." Arkasında gerçek bir kızgınlık olmadan azarladım. "Isınmamız lazım."