Feza Kılıç'tan
"Evet, gençler bugünün ödevini yapmayı unutmayın." Hocanın konuşmasıyla eşyalarımı toplamaya başladım.
"Feza, eve birlikte gidelim mi? Evlerimiz yakın artık." şakıyan Asel'le yerimde sıçradım.
"Asel niye kulağımın dibinde şakıyon ya?" Sitemli sesimle hemen duruşunu dikleştirdi. "Emrin olur bestim."
Bu haline gülüp çantama her şeyimi koydum. Çantamı da omzuma atıp Asel'le çıkışa yöneldik.
Bahçe kapısını hızlı adımlarla geçip evin yolunu tuttuk.
Asel benim 9. sınıftan beridir en yakın arkadaşım olmuştu. Fakat evlerimiz yakın olmadığı için sadece okulda görüşebiliyorduk. Geçen haftalarda ailesiyle bizim eve yakın bir yere taşınmışlardı. Ve artık birlikte gidip gelebiliyorduk.
"Kanka, okula yeni biri geliyormuş. İsmi Kıvanç mıymış bir şeymiş." Umursamaz bir şekilde konuşmuştu. Ama bir yandanda Instagram hesabını stalklıyordu.
"Buldum, tipi böyle. Ay kesin bütün kızlar bu çocuğa sulanacaklar. Iyy." Dedi ve telefonu bana çevirdi.
Yeni gelen çocuk yakışıklıydı. Ve Asel'inde dediği gibi okuldaki kızlar kesin çocuğa sulanacaklardı.
"Bu okul yılı kesin aksiyonlu geçecek." Dedim ve önüme döndüm. "Aynen."
Eve yaklaştığımızı gördüğümde Asel'e el salladım. "Görüşürüz, fıstık." Dedi ve eliyle öpücük attı. Ona elimle B harfi yaptım ve sonrasında da kalp yapıp gönderdim.
Gözleri kocaman açılmış ve yanaklarıda anında kızarmıştı. Bu haline gülüp sitenin şifresini girdim.
Sitenin bahçesini de geçip oturduğumuz bloğa yöneldim. Zile basıp kapının açılmasını bekledim.
Asansörede binip oturduğumuz kata çıktım ve yine oturduğumuz daireye doğru yöneldim.
İçeriye geçip odama eşyalarımı koydum. Karan abim bugün evdeydi. "Fıstığım, hoş geldin." Dedi ve saçlarıma küçücük bir öpücük kondurdu.
Ona gülümseyip bende yanağından öptüm. "Hoş buldum abi." Dedim yüzümden düşürmediğim gülümsemeyle.
"Hadi bakalım üstünü değiştir, ellerini falan yıka da yemek yiyelim. Bu gün menüde et sote var." Dedi göz kırparak.
"Tamam." Sondaki m'yi uzatarak söylemiş ve odama girmiştim.
Üstümü değiştirip odamdaki banyoda işlerimi hallettim. Odamdan çıkıp mutfağa yöneldim. "Oh, oh... Mis gibide kokuyor." Dedim kafamı iki yana sallayarak.
"Tabii kızım ben yaptım. Güzel kokmak zorunda." Dedi göğsünü kabartarak. Bu yaptığına göz devirip masadaki yerime oturdum.
Elimi şakağıma yaslayıp dün olanları düşünmeye başladım.
Abimde sanki olanları düşündüğümü hissetmiş gibi konuyu açtı.
"Bir yerinde iz falan kaldı mı? Merhem sürelim istersen." Dedi yüzüne yerleşen hüzünle.
Kafamı iki yana salladım ve abimin önüme koyduğu et soteyi yemeye başladım.
Bu evde bir tek Karan abimle iyi anlaşıyordum. Çünkü beni anlayan ve şiddete karşı çıkan bir o vardı bu evde.
Elini saçlarıma götürdü ve okşamaya başladı. Bu evde yine saçlarımı okşayan bir o vardı.
Gözlerim dolmuş ve boğazıma bir yumru oturmuştu. Ağzımdaki lokmayı zar zor yuttum ve ayranımdan bir yudum aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değildim Yalnız
Teen Fiction"İki yüzlü kahpe." "Başkalarının hayatını kurtarmak iki yüzlülük demek... Ee siz niye birilerinin hayatını kurtarmadınız öyleyse?" "Ne alaka lan bizimle!?" Uraz birden üstüme yürüyünce irkilmiştim ama yine belli etmedim. Bol giyindiğim için vücud...