O da bana öyle bir bakış attı ki... Aman! Bana ettiği imalar kadar kötü biri o. Ashton ve yalnış anlaşılmalar yüzünden olanlara bak! Dudağı kanıyordu.
Fark ettim de 15 dakikadır dudağımı ısırıyorum. Şu an arabadayız. Hastaneye gidiyoruz. O ünlü ya. Dudağı kanasa, hayranları şöyle olacak 'uçasım gelir' 'ayyy kanadı mı yaran?' 'ben pasuman yapardım' Luke dürttü beni. Face'den değil kolumu yani.
'' Sarah dudağın kanıyor.'' Parmağımı dudağıma deydirip baktım. Aşırı ısırdığımdan kanaması malumdu. Ne kadar sen benim dudağıma mı bakıyorsun demek istesemde demedim.
"Uyardığın için saol Lucas." Rüyamda bu hitap yüzünden kızmıştı. Yüzüne bir sırıtma yerleşti.
"Kan kardeşi olalım diyecektim." Koluna vurdum. Başının şişliği belli olmayacak şekilde inmişti. Pircing derisini biraz yırtmıştı sadece. O sırada onun yüzüme değil başka bir yerime baktığını gördüm. Bacaklarıma! Aceleden pantolonumu unutmuştum. Neyse ki t-shirt kalçamdan 5-6 cm aşağıda bitiyordu. Taksi durdu. İndik. Hastanede danışmadaki kadın bu özel (!) ünlüye değer verdiğini göstererek yanımıza geldi.
"Bay Hemmings. Sizi grubunuz için özel ayırttığımız odayı gösteriyorum. Doktor Bay Ewald 15 dakikaya gelir." Luke başını sallamakla yetindi ve asansöre doğru yürümeye başladık. 5. kata geldimizi bildiren ses gelene kadar hiç çıt çıkarmamıştık. HAstane odaları bile grubun adıyla alakalıydı. 186. odaya girip kapıdan bana baktı. Bende başımı eğerek yanına gittim. Hasta yatağına oturduk. Bir müddet hiç konuşmadık.
" Bir şey istermisin?" Sorumla atmosferi dağıttım. Çok güçlüyümdür.
"Susadım biraz." Kapının yanındaki mini buz dolabını fark ederek açmak için biraz eğildim. Elma suyu vardı. Çok severim. Başımı ona çevirdim. "Elma suyu da var içer misin?"
"Hayır yiyeceğim."dedi ve başka bir yere odaklandı. Tanrım! O... arkama bakıyordu. Hemen doğruldum, saçlarımla yüzümü kapattım ve başımı eğerek suyu uzattım. Lavabo niyetine çıkmak için döndüğümde kolumu tutarak döndürdü.
"Çok masumsun."
"Gözlerin gibi mi?" Ay ne diyorum ben? Hıçkırdım. Of!
"Hayır. Onlar masum olmayacak şeylere tanık oldular."
"Olsun maviler işte. Cennet gibi. Cennette masumlar olur, değil mi? " dedim. Ve gerçekleri söyledim."Sabah aslında Ashton'a kızdım."
"O yüzden pircingimi çekip dudağımı kanattın yani." Evet sanırım size söylemedim. Dudağının kanama sebebi bu. Hafamı olumlu anlamında salladım.
"Peki. Pişman mısın?" Aslında değildim. Sevinmiştim bile.
"Evet." dedim. Aslında hayır derdim de bana iltifat etti onun hatrına.
"Ödeşiriz o zaman." Ne!!
"Ne. Nasıl?"
"Kan kardeşi olma konuşunda ciddiydim." deyip yüzüne çarpık bir ifade çakındı. Zor olurum seninle kan kardeşi.Salak.
Accuk yorum yapsanıza :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue Paradise ▲ Hemmings
FanficMavi, mavi diye ölüp, mavi cennete gidecek bir kızım gibi..