Blue Paradise ▲ Hemmings

16. ▼ i can't

lütfen lütfen lütfen yoruum! bir de bir şey soracağım, ben bu hikayeyi biraz Türkleştirerek yazıyorum.Hoşunuza gidiyor mu? Ha bir de, bakın be bu hikayeyi ciddi ciddi yazmıyorum. Öylesine aklıma ne gelirse. Yazmak için yazdığım bir hikaye gibi. Eğer ki çok saçma diyorsanız, bunu bir değerlendirin.

Luke eline konsolu almış Michael'i bekliyordu. Sonunda o da geldiğinde Ashton ve ben pof koltuklara oturduk. Luke ile 1 haftadır görüşmüyorduk. Nedenini sormayın, ne aradı; ne aradım. Ne mesaj attı, ne mesaj attım. Ne beni gördüğünde yüzüme baktı. Oysa ki ben o mavileri bir daha görmek için ne kadar çok çalışıyordum.

Mike, Luke ve Ash pes atacaklardı. Ben Ash ile kahve içip, otururken aramışlardı. Ve, şimdi burdaydık. İlk eli Ash ve Michael atmaya karar aldı. Yani öylece oturup duracaktım, öyle mi? Derin bir of çektim. Bu sırada Luke'un ayağı kabloya takıldı. Kıkırdadım. Arka cebimden telefonu aldım ve sıkılmamak için elimden gelen en iyi şeyi yaptım; telefona yeni yüklediğim şu sıralar popüler olan mesajlaşma uygulamasını açtım. bir kaç kişiyi eklemiştim.

sarahkira: Bir of çeksem karşıki dağla yıkılır.

Luke'ın telefonundan ses geldi. Şaşırmadım, zil sesi Neşeli Ayaklar filmindendi.

lukeyes: O kadar büyük olduğumu düşündüğünü bilmiyordum ;)

sarahkira: Kes sesini neşeli ayak.

sarahkira: Hey, bir şey ima etmedin değil mi .?

lukeyes: tanrım 11!!!!1!! cidden kullanıcı adını sarahkira mı yaptın?

sarahkira: en azından senden daha havalıyım. #üzgünümüzgündeğilim

lukeyes: en azından boğazımda kurbağa yok #üzgünümüzgündeğilim

sarahkira: luke

lukeyes: evet benim

sarahkira: Beyonce'nin 7/11 klibinin sadece iPhone 6 ile çekildiğini biliyor muydun?

lukeyes: evet, yönetmeni de o1!!11!!!!

sarahkira: biliyorum ;) bir de bu arad-siktir

Elektrikler kesilmişti. Ve inanır mısınız, karanlıktan feci korkuyorum. Herkesten ses gelmeye başladı. Ashton kabloları kontrol etmeye gideceğini söyledi. Mike'tan haberim yok. Ayağı kalktım ve ellerimi ileri koyarak ilerlemeye çalıştım. Bu arada bir yeri tuttum. Kumaş dokusu vardı, sanırım koltuktu. Bu arada bir hırıltı geldi. İyice korkmaya başlıyordum. Ah! Ayağım bir şeye takıldı ve düştüm. Halı bu kadar yumuşak mıydı? Aklıma gelen fikirle hemen arka cebimden telefonu çıkardım ve o sırada yüzüme gelen ışıkla gözlerimi kıstım. Yine mi üzerine düştüm, Luke!

"Bir daha nereyi tuttuğuna dikkat et."