Arkadaşlar öncelikle selam. Nasılsınız?
Bu kısımlar okunur mu bilmem ama ben başlamadan önce bir kaç şey söylemek istiyorum.
Bu kitabı yazmak için oldukça çaba sarf ediyorum. Sizlerin öylesine okuduğu alelade bir kitap olmasından ziyade, her bir karakterleri sevmenizi, aklınızda kalmasını, sizlerde bir yer edinmesini çok istiyorum. Bu kitabın her bir satırını çok düşünerek ve emek harcayarak yazdığımı bilmenizi istiyorum.
Hedeflerim büyük ve attığım her bir adım da sizleri de yanım da görmeyi inanın çok isterim.
Kitabı okumaya geçmeden önce oylarınızı eksik etmeyin lütfen.
Başlama tarihi de atsak fena olmaz sanki? Yorumlarda
buluşalımm..***********************************
KAYIP İNCİ
BÖLÜM 1. GEÇMİŞ
TARİH 2011 / TUNCELİ, OVACIK / ASKERİ BİRLİK:
Albay gerginlikle odasına bir ileri bir geri volta atarken kapının çalması ile duraksadı.
Askerlerinden Kıdemli Üsteğmen Yusuf Eroğlu uzun bir süredir gizli görevdeydi. Albay ile bir süredir iletişime geçmediği için Albay oldukça gergindi. Gergin olmasının en büyük sebebi askeriyede bir hain olduğunu bilmeleriydi.
Bu gizli görev her ne kadar az kişi tarafından biliniyor olsa da hainin kim olduğunu bir türlü bulamıyor oluşları Albay'ın aklında binbir seneryo canlanmasına sebep oluyordu.
"Gel!"
Aldığı komutla içeri giren Üsteğmen hazırol'a geçerek tekmil verdi.
"Üsteğmen Özer!"
Üsteğmen Murat Özer, bu gizli görevden haberi olan sayılı kişilerden ve gizli görevde ki Yusuf Eroğlu'nun can dostuydu.
"Rahat Asker. Var mı bir gelişme?"
Üsteğmen kafasını sallayıp konuştu;
"Az önce tekrar Üsteğmen Yusuf'a ulaşmayı başardık!" diyerek elinde ki telsizi Albay'a uzattı. Telsizi hızla Üsteğmen'in elinden alan Albay düğmeye basarak konuşmaya başladı;
"Kuzgun orda mısın!" Gelen bir kaç cızırtı sesinden sonra Kuzgun konuşmaya başladı;
"Kuzgun dinlemede!"
"kuzgun her şey yolunda mı?"
"Burada işler oldukça karışık. Vaktim az komutanım, burada yolunda gitmeyen şeyler var. Benden şüpheleniyorlar."
Albay korktuğunun başına gelmesi ile gözlerini birkaç saniye kapatıp derin bir nefes aldı.
"Ayrıl Ordan Kuzgun! Bu bir emirdir!" karşı taraftan ses gelmeyince kaşlarını gergince çattı. Bir süre daha ses gelmediğini farkedince yanında ki Üsteğmen'e dönüp timi toplaması için Emir verecekti ki telsizden tekrar ses geldi.
"Komutanım! Şüphelerim doğru. Beni biliyorlar! Açığa çıktım." Yusuf öğrendiği gerçeği sindirememişken konuşmaya devam etti; "Hakan Erezli" Albay duyduğu isimle kısık sesli bir küfür savurdu.
Gerginlikle elinde ki telsizi sıktı. "Geri dön Asker! Bu bir emirdir!"
"Emredersiniz komutanım!"
"Buluşma yerine en kısa süre de ne zaman varabilirsin?"
"Yarım saat." Kısa bir duraksamadan sonra konuşmaya devam etti. "Komutanım, Ailem?"
"Ailen güvende olacak Asker. Sen en kısa sürede buluşma yerine ulaşmaya bak, Helikopteri gönderiyorum."
"Tamam komutanım."
Telsizin kapanmasından sonra Albay, yanında ki Üsteğmene döndü;
"Timi topla. İkiye ayrılın. Yusuf'un ailesini alıp güvenle buraya getirin."
Aldığı emirle hazır ola geçen Murat "Emredersiniz Komutanım" diyerek odadan çıktı.
Kıdemli Üsteğmen Yusuf Eroğlu evli ve bir kız çocuğu vardı. Karısı Süheyla ile Tunceli de tanışmış ve birbirlerini severek evlenmişlerdi. Süheyla, merkeze yakın bir hastanede doktor olarak çalışıyordu. Kızları İnci henüz 11 yaşında ve ortaokul 1. sınıftaydı.
Yusuf, uzun süredir görevde olduğu için bu küçük üç kişilik aile birbirlerini oldukça özlemişlerdi.
İnci sürekli babasının ismini sayıklasa da annesi kızının yanında özlemini çok belli etmiyor ve İnci'yi teselli etmeye çalışıyordu..
TARİH 2011/ TUNCELİ, OVACIK MERKEZ, ŞEHİT ALİ ÜNLÜSOY ORTAOKULU:
Zilin çalması ile acele ile eşyalarını toplayan İnci, oldukça heyecanlıydı. Diğer günlerde de olduğu gibi. Her gün heyecanla kalkıyor ve bir ümit babasının gelmesini bıkmadan bekliyordu.
Eşyalarını sonunda toplamayı bitirip ayağa kalkarak çantasını sırtına taktı. Öğretmenin'in arkasından seslenmesini duymamazlıktan gelerek çıkışa koştu. Okul kapısının önünde babasının arkadaşı Murat amcasını görünce duraksadı. Ardından gözleri heyecanla büyüdü ve tekrar koşmaya başladı.
Neden Murat amcası gelmişti ki? Belki de babasına götürmek için gelmişti?
Aklında ki düşünceleri susturdu. Tam Murat amcasına yaklaşmıştı ki bir sürü silah sesiyle korkuyla çığlık atıp olduğu yere çöktü. Ağlayarak çaresizlikle kafasını kaldırdı, herkes çığlık atıyordu. Murat amcasının kendisine koştuğunu gördü, tekrar gözlerini kapatıp amcasının kendisini almasını bekledi.
Hızla havalanması ile irkilerek gözlerini araladı. Ne olduğunu kavrayamazken kendisi kucaklayanın amcası olmadığını gördü.
Korkuyla çırpınmaya başladı. Hem ağlıyor hem de inmek için çabalıyordu. Ardından onu kucaklayan adam hızlı adımlarla okul'un arkasına doğru ilerleyip, arka çıkışta bekleyen arabaya İnci ile birlikte bindi.
O sıra da Okul'un ön kısmı mahşer yeri gibiydi. Yaralılar vardı. Bu eylem herkesi oyalamak için yapılmış bir plandı.
İncinin götürüldüğünü gören Murat hızla arkalarından ilerledi. İnci'nin Arabaya bindirildiğini görünce arabaya doğru koşmak istedi ancak ateş edilmesi ile durup duvarın arkasına saklandı. Telsizden istedikleri destek ekip bir türlü gelmemişti.
Başka çaresi yoktu, yoksa İnci kaçırılacaktı. Dikkatle yerinden çıkıp ateş ederek yerini değiştirip adım adım fazla vakit kaybetmeden arabaya ilerlemeye çalıştı.
Önüne odaklandığı için arkadan gelen adamı fark etmedi. Silah seslerinin arasına karışan bir silah sesi daha duyuldu. Murat sendeledi, kurşunlardan biri diz kapağına denk gelmişti.
Dikkatinin dağılmasından faydalanan arabada ki teröristler hızla arabayı çalıştırdı. Aralarından biri gitmeden önce arabanın camını indirip son kez tekrar ateş etti. İkinci kurşun, sağ köprücük kemiğine denk geldi. Ardından gaza basıp İnci ile birlikte gittiler..
Aldığı yaralar ile yere düşen Murat acıyla yerinden kalkmaya çalışsa da başaramadı. Sinir ve acı ile küfür savurdu, kardeşinin emanetini, güzel yeğenini koruyamamıştı.
Peki ya şimdi ne olacaktı?
BÖLÜM SONU.
*********************************************
Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi alabilir miyim lütfen?
Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. Kendinize iyi bakınnn. 🎀🤍
2. Bölüm de görüşürüz. 🎀🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İNCİ
Novela Juvenil"İyiyim diyorum ama değilim Ceylin. Babamı, annemi şehit ettiler onlar. İkisi de gözlerimin önünde şehit oldular." "Ellerine esir düştüğüm o teröristler gözümün önünde babamı şehit ettiler!" "Daha babamın ölümünü, orada yaşadığım her bir an'ı atlat...