11-🎶

380 58 86
                                    

𓇢𓆸

Gözlerimi onun büyüleyici sesiyle kapamıştım. Araladığımda ise çoktan sabah olmuştu. Uzun zamandır kendimi bu denli rahat bir uyku çekerken bulmamıştım. Sanki bulutların üzerinde uyumuşum gibi geliyordu.

Yastığımın altından telefonumu aldım. Bir yeni bildirim;

Kim Seungmin: İyi geceler. 💤

İstemsizce tebessüm etmiştim. Yaklaşık yedi saat önce atmış gözüküyordu. Bana gitar çalarken uyuyakaldığım için konuşmamız nasıl sonlanmıştı emin değildim fakat arama geçmişine girdiğimde yaklaşık bir saat boyunca konuştuğumuza dair arama kaydı vardı.

Gözlerim şaşkınca büyürken, "Bir saat boyunca uyumam için şarkı mı söyledi?" dedim kendi kendime.

Gerçekten bunu yaptığına inanamıyordum. Açıkçası o benden böyle bir şey istese yapardım, çünkü ondan hoşlanıyordum. Ama benden hoşlanmayan birinin de aynı şeyi yapması kulağa tuhaf geliyordu. Genellikle birbirine değer veren insanlar böyle şeyler yaparlardı. Öyleyse bunun anlamı neydi?

Kafam karışmış bir şekilde ayağa kalktım. Rutin işlerimi halledip bir şeyler atıştırdıktan sonra resim dosyamı da sırtlayıp okulun yolunu tuttum.

Gün boyunca kafam sürekli olarak Seungmin'deydi. Onu düşünüp durmuştum. Matematik problemlerinde soruda onun ismini görünce heyecanlanıyor, dün gece bana söylediği şarkı kafamın içinde çalıyordu. Dışardan bakıldığında aptal bir aşık gibi duruyordum ama aslında kimse Seungmin'den hoşlandığımı bilmiyordu. O bile...

Derin bir nefes verip dershaneden çıkıp meydana yürüdüm. Ders saatlerinde hem okulda hem dershanede telefonumuzu topladıkları için Seungmin'le hiç iletişim kuramamıştık. İlk olarak telefonumu alıp mesaj var mı diye kontrol ettim. Görünürlerde bir şey yoktu.

Meydana vardığımda kalabalık yavaş yavaş toplanmaya başlamıştı fakat bu sefer de Seungmin ortalıkta yoktu. Daha gelmesine var diye düşünüp yakınlardaki bir banka oturdum ve eskiz defterime Seungmin'i çizmeye başladım. Bu akşam mutlaka daha önceden çizdiğim kara kalem resmini ona verecektim.

Dakikalar sonra gitarının sesini duymamla heyecanla defteri çantama atıp ayaklandım. Tam kalabalığın arasına dahil olacağım sırada omzumdan beni tutarak sertçe geriye çeken çocukla afallamıştım. Çocuk, beni resmen bir kağıt gibi buruşturarak kenara fırlatmış ve aynı şeyi kalabalıktaki diğer insanlara da yaparak en iç kısma kadar ilerlemişti. Hemen arkasından da arkadaşları olduğunu tahmin ettiğim birkaç kişi daha peşinden geliyordu.

Kaşlarımı çattım. Onları ilk defa burada görüyordum. Milletin canını yakarak kalabalığı aşmalarına da sinir olmuştum. Acıyan omzumu tutarak sinirle ben de peşlerinden ilerledim.

Fakat duyduğum şey ile duraksadım.

"Demek burada şarkıcılık oynuyorsun Kim Seungmin..."

Bu herifler ismini biliyordu. Onu tanıyorlardı.

Alayla gülerek Seungmin'in yere açtığı gitar çantasını tekmeledi. Bu hamlesiyle göz bebeklerim yerinden fırlarcasına korkuyla açılmıştı.

"N'aptığını sanıyorsun sen?" dedim olduğum yerden kendimi ileri iterek. Gözlerimin önünde Seungmin'in aylardır uğraştığı emeğini tekmeliyordu. Saygısız şey.

Bana doğru döndüğünde yüzündeki alaycı sırıtış genişlemişti. Sokakta görsem onun yakışıklı bir lise öğrencisi olduğunu düşünürdüm ama hâl ve tavırları o kadar saygısızcaydı ki bana bir kez daha kitabı kapağına göre yargılamamam gerektiğini hatırlatmıştı. Seungmin'in bu çocuk gibi birisiyle nasıl bir ilişkisi olduğunu bilmiyordum ama tahminimce Seungmin'i zorbalıyordu.

song for broken hearts :: seungmin ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin