𓇢𓆸
"Sonra tahmin et ne oldu? Changbin kıskançlıktan Jisung'un yakasına yapıştı. Tabii Yumi de bu olaylar yaşanırken kenarda avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Jisung, Yumi ile barışmak istemiş.Changbin de Yumi ile flört olduğundan bunu duyunca-"
"Yakasına yapışmış." diyerek tekrar ettim. "Aynı şeyleri söylüyorsun Eunbi. İnan zerre umrumda değil."
Omuzlarını silkti ve bana sinir olmuş olsa gerek gözlerini devirdi.
Gerçekten de Yumi ve çalkantılı aşk hayatı öğrenmek isteyeceğim son şeydi. Öyle bir kızdı ki herkesi peşinden sürüklemeye ant içmişti. Neredeyse benim gitarcı çocuğumu da kendine malzeme edecekti.
"Sen bu aralar bi' tuhafsın Ari." dedi kuşkuyla. "Kafanı başka şeylerle meşgul ediyorsun. Meselaaaaa... Bir erkekle!"
Heyecanla bana döndü.Bir anda duyduğum şey yüzünden afallamıştım. Zorlukla, "Hayır be." dedim. "Saçmalama."
"İnkar etme kızım." diye fısıldadı alçak tonda. "Ben seni iyi tanırım. Kafan müptezel gibi. Söyle hadi kim o şanssız çocuk?"
"Şanssız mı?" dedim sesimi yükselterek.
"Assa! Yakaladım. Demek ki gerçekten birisi var."
Pot kırdığım gerçeğiyle yüzleşirken Eunbi, beni sinir etmek için saçlarımla oynayıp ikide bir kim olduğunu sorup duruyordu.
"Hadi Ari'cim. Dökülüyorsun hemen."
Birlikte yürüdüğümüz için kaçacak herhangi bir yer de bulamamıştım. Eunbi'nin sorusunu cevaplamaktan başka bir şansım kalmıyordu.
Eğer ona gitarcı çocuktan bahsedersem beni yargılar mıydı?
Sonuçta yüzünü bile görmediğim, ismini bile bilmediğim birinden hoşlanıyordum. Belki de benden on beş yaş büyük bir adamdı. Maskesi yüzünden genç duruyordu. Ya da benden beş yaş küçük bir çocuktu. Maskesi yüzünden benimle yaşıt görünüyordu.
Kısacası tüm bunlar yüzünden zaten kafam karışıktı. Bir de üstüne Eunbi'ye anlatırsam nasıl tepki vereceğini kestiremiyordum.
"Dershaneden biri mi?" Kendi kendine tahmin etmeye çalışmıştı bile. "Yoksa okuldan mı? Ya da dur dur! Üniversiteli biri mi?"
"Hiçbiri." dedim dürüstçe.
Hayal kırıklığına uğramış şekilde yüzü düştü. "Nasıl yani?" dedi anlam veremeyerek. "Öyleyse nerden?"
"Hiçbir yerden Eunbi." Sokaktan, sıradan biri işte.
"E kızım hoşlanıyorsan illa ki bir yerde tanışmış olman gerekiyor."
Sorun da bu ya... Tanışmıyoruz.
Derin bir nefes aldım. "Boşver." diye mırıldandım Eunbi'ye. "Zaten olacağı yok. Yakında hislerim biter. Bir anlık heves..."
"Ne demek bir anlık heves? Kabul etmiyorum! Kim olduğunu söyleyecek-" Bir anda Eunbi, bana dönerek bunları söylediği için karşısından gelen kişiyi fark etmemiş ve onunla çarpışmıştı. Ardından canı yanmış olsa gerek acıyla, "Ah." demişti.
"Kusura bakmayın. İyi misiniz?"
Bu ses...
Gözlerimi Eunbi'den alıp hızla çarptığı kişiye çevirdim. Tahmin ettiğim gibi sesin sahibi, dün akşam anahtarlığımı bana veren ve aynı zamanda Eunbi'nin öğrenmek için deli gibi uğraşıp en sonunda bilmese bile çarpıştığı gitarist çocuktu.
Büyük ihtimalle biraz arkamızda kalan meydana çalmak için gidiyordu. Yol üstünde de Eunbi ile çarpışmıştı.
Eunbi de kafasını kaldırdı. "Ö-önemli değil. Şey ben sizi tanıyorum siz şu meydanda çalan gitaristsiniz."
Çocuk, maskesinin üstünden belli olan gözleriyle gülümsedi ve "Evet. Birazdan çalmaya başlayacağım. Seni de beklerim. Eğer istersen hatamı affettirmek adına ister bir parça çalayım." dedi.
Anlaşılan bu çocuğun kızlarla arası hep sıkıfıkıydı. Yumi'ye de gülümseyerek böyle davranıyordu. Eunbi'ye de aynı şekilde davranmıştı. Dün bana da böyle gülümsüyordu. Kim bilir daha kaç kıza aynı şekilde davranıyordur...
Eunbi'nin yanındaki varlığımı fark eden çocuk, bana döndü. Saniyelik bakışmamızın ardından parmağını doğrultarak, "Sen," dedi. "Sen dün anahtarlığını verdiğim kız değil misin?"
Gülümsemeye çalıştım. "Tekrar teşekkürler."
"Rica ederim ne demek. Senin için de istek bir şeyler çalabilirim."
Kalbim hızlansa bile aklım son derece mantıklı olmaya çalışıyordu. "Teşekkürler ama-"
"Kim Seungmin!"
Arkamızdan dördüncü bir ses yükseldi. Yaşlı bir kadına ait sesti.
Eunbi de ben de aynı anda başımı oraya çevirdik.
Altmışlarının sonundaki kadın bizi pas geçerek önümüzde duran gitarist çocuğa sarıldı. Sadece sarılmıyordu da. Sarılırken ağlıyordu.
Anlam verememiştim.
İsmi Seungmin olmalıydı...
Seungmin, afallamış bir şekilde kadının sırtını patpatladı. Önce bana sonra Eunbi'ye kısa bir bakış atıp tek kelime dahi etmeden yaşlı kadınla birlikte uzaklaştı.
Eunbi ile arkasından merakla bakakalmıştık. Her gün aynı saatte aynı yerde vereceği konser için meydana dönmeye karar vermiş olsak bile ilk defa gitarist çocuk, Seungmin, gelmemişti.
Aklımda oluşan merak dolu soru işareti ile evime döndüm. Aynı şekilde metroda da gözüm onu aramıştı ama yoktu...
•
•
•
•Haii! Sizce Seungmin'in olayı nedir? Gizemli ve çekici kimliğinin arkasında ne yatıyor NE!? ehe.
Bol bol yorum atın ve bi de ufak yıldıza tıklayın. Teşekkür ettim şimdiden! 💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
song for broken hearts :: seungmin ✅
Fanfiction❝ Her akşam aynı saatte, aynı yerde akoru bozulmaya müsait eski, yıpranmış gitarıyla sokakta sahne alan maskeli bir çocuk var... ❞ , !¡ by younwina²² 𖧷 fanfiction, fluff, mini fic ⌗seungmin× girl | ♡♡¡! ⚡️#2 kimseungmin [17.06.2024]