12-🎵

382 58 69
                                    

𓇢𓆸

"Galiba sonunda dileğim kabul oldu." dedi bana dönerek. Gözlerini gözlerime sabitledi. "Sonunda hayata tutunmamı sağlayacak biriyle tanıştım."

Onun ağzından çıkan birkaç cümle, kalbimi neredeyse durduracaktı. Birisinin hayata tutunmasını sağlayacak olan kişi olmak gerçekten büyük bir yüktü. Ulaşılması zordu. Ama ben başarmıştım. Seungmin'in hayatında kendime yer edinmiştim.

Şaşkınca ona bakarken o tebessüm etti. Gerçekten çok güzel gülüyordu...

"İlk yüz yüze geldiğimizde bana ne dediğini hatırlıyor musun?" Etkilenmiş gözlerle bana bakıyordu. Derin bir nefes aldı. "Beni tanımak istediğini söylemiştin. Şimdi de ben aynısını söylüyorum; Seni tanımak istiyorum Shin Ari." Ve nefesini verdi.

Gözleri benim gözlerimle buluştuğunda resmen parlıyordu. Oturduğu sandalyeden tüm bedenini bana doğru çevirdi ve benim oturduğum sandalyeyi birazcık kendine doğru çekerek bedenlerimizi yakılaştırdı. Bu hamlesiyle kalbim atmayı bırakmış, zaman benim için oracıkta durmuştu.

"Dün gece benden kırık kalpler için bir şeyler çalmamı istedin. Senin kalbini kıran şey ne? Anlat bana. Öğrenmek ve seni tanımak istiyorum. Tıpkı senin benim yanımda olduğun gibi yanında olmak istiyorum."

Zorlukla yutkundum. "Ben," diyebildim sadece. Onun gözlerine bakarken gözlerimin dolduğunu ve dolan yaşların firar etmek üzere olduğundan habersizdim. "Ben onu kurtaramadım. Sanmıştım ki hep birlikte büyürüz, hep birlikte oluruz... Ama o gidince hiçbir şey eskisi gibi olmadı."

Sessizce beni dinliyordu. O sırada yanağımda hissettiğim ıslaklıkla ağladığımı anlamıştım. Güçsüzce başımı eğdim ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim.

"Onun çektiği zorluklardan o kadar bihaberdim ki günlüğünü okuyunca ancak anlayabildim."

Çenemde hissettiğim sıcak parmakları, güçsüzce eğdiğim başımı kaldırmıştı. Tekrar onunla göz göze geldiğimde bakışlarımı kaçırmak istemiştim ama yapamıyordum. Onun bana bakan gözlerine kilitlenip kalmıştım.

"Senin suçun değildi."

Belki de duymaya en çok ihtiyacım olan şeyi söylemişti.

Bunu duymamla bakışlarımı yavaşça kaçırdım. Gerçekten bunu duymayı hakkediyor muydum? En yakın arkadaşım olan kızı, o kadar yalnız bırakmıştım ki benden kopup gidene kadar onu yalnız bıraktığımın farkında değildim. Gerçekten benim suçum değil miydi?

"Ama o kızların onu zorbaladığını daha erken fark etseydim belki pes etmesini engelleyebilirdim. Tüm her şeyi engelleyip onu kurtarabilirdim. Hiç farkına bile varamadım..." Minah ile farklı liselere gitmiştik. Gittiği lisedeki bir grup kız, onu zorbalamıştı. Her şeyi tek tek günlüğüne anlatmıştı. Eğer yanında olabilseydim belki de günlüğüne anlatacak kadar yalnız olmazdı.

Yavaşça gözlerimi kaldırıp tekrardan ona baktım. "O yüzden ne olursa olsun sana da aynı şeyi yapmalarına izin vermeyeceğim. O çocukların sana zarar vermesini engelleyeceğim."

Hafifçe tebessüm etti. Eli yanağıma değdiğinde tenim alev alıyormuş gibi hissetmiştim. Yanağıma süzülen yaşları nazikçe sildikten sonra sanki narin bir kelebeğe dokunuyormuş gibi elini dikkatlice yanağımdan çekti. Bana dokunurken çok tedirgindi. Canımı yakmak istemiyordu.

"Sayende," diyebildi kısa bir sessizliğin ardından. "Ben de artık onlara boyun büken Seungmin olmayacağım."

Gülümsedim.

Gülümsedi.

Aramızda uzun bir sessizlik mekik dokurken yavaş yavaş içimden gelen soru sorma isteğini bastırmaya çalışıyordum. Kaç yaşındaydı, yüzündeki yaranın sebebi neydi, neden o çocuklardan zorbalık görüyordu; tüm bunları deli gibi sormak istiyordum.

song for broken hearts :: seungmin ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin