𓇢𓆸
Dershanenin çıkışında beni bekleyen Seungmin'i görmemle tebessüm etmiştim. Hızlıca basamakları inip ona doğru koştum ve iki yana doğru açtığı kollarının içine sokuldum. Kendi kollarımı sıkıca ona sardığımda o da iki yana açtığı kollarını bana sarmalamıştı. Tek elini de başıma yaslamıştı.
"Nasıl geçti günün?"
Başımı göğsüne doğru yaslayıp kokusunu içime çekerken, "Aynı şeyler." diye mırıldandım. "Bir an önce sınava girip kurtulmak istiyorum."
"En iyisini yapacağımdan hiç şüphem yok."
Kıkırdadım. "Hayır, kesinlikle batıracağım." Yavaşça geri çekildim ve elinden tuttum. Meydana doğru yürürken, "Sen?" diye mırıldandım. "Yetenek sınavına girecek misin?"
"Evet," dedi başını sallayarak. "Aslında sana söylemem gereken başka bir şey daha var."
Merakla kaşlarımı kaldırdım. Bugün her zamankinden daha mı yakışıklı gözüküyordu yoksa bana mı öyle geliyordu? Saçlarını iki yandan güzelce ayırmış, üzerine şık bir beyaz tişört ve kot ceket giymişti. Aynı şekilde altında da siyah bol bir pantolon vardı. Sanki bir yere gitmiş gibiydi.
"Geçen gün müzik barda çalarken müşterilerden biri telefon numaramı istedi."
Nefesimi tuttum. Müzik barlarda tek başına çalmasına pek sıcak bakmıyordum. Hem büyükannesi hem de ben endişeleniyorduk. Ya yine başına bir şey gelirse diye korkuyordum. Hem dikişleri de daha yeni yeni iyileşmişti. Evde yatıp dinlenmesi gerekirken akşamları yine müzik barlarda çalmanın derdindeydi.
"Bir plak şirketinin kurucusuymuş. Uzun zamandır beni dinlemeye geliyormuş fakat her seferinde bir aksilik çıktığı için bir türlü numaramı alamamış. Geçen gün sonunda numaramı istedi. Bugün şirkete görüşmeye gittim."
Heyecanla tuttuğum nefesi verip ona döndüm. Yerimde sıçramaya başlayarak, "Şaka yapıyorsun!" dedim. "Bu harika bir haber Seungmin! Hep stüdyo ortamında şarkılarını seslendirmek istiyordun. Sonunda hayalin gerçek olacak."
"İlk başta çaylak olduğum için ufak şeyler seslendireceğim. Mesela reklam şarkıları gibi. Sonra dizi ve filmler... Sonra da kendi şarkılarım, belki."
Bir kez daha boynuna atlayıp sıkıca sarıldım. Yanağını ardı arkası kesilmeyen ufak öpücüklere boğarken, "Seninle gurur duyuyorum! Dünyanın en yetenekli, en mükemmel ve en karizma erkek arkadaşına sahibim." diye söyleniyordum. Her bir öpücüğümle o da kıkırdıyordu.
—
5 Sene Sonra
İnsanlar defterlerine not tutarak görkemli ve şık olan sergi salonunu geziyorlardı. İkram edilen şaraplarını yudumlarken arkada hoş bir caz müzik çalıyordu. Kendi aralarındaki hoş sohbet Ari'nin kulağına ulaştıkça gerginliği artıyordu.
Üniversite sınavında tıpkı beklediği gibi batırmıştı. Zaten ne babasının hayali gibi doktor olmak istiyordu ne de annesinin hayali gibi avukat... Minah, yıllar önce ona bir ressam olması gerektiğini söylemişti. Onu sürekli geniş, görkemli ve şık bir serginin başında hayal ettiğini söylemişti. Yıllar sonra en yakın arkadaşının ve aynı zamanda kendi hayalini gerçekleştirmişti. Yetenek sınavında resim alanında en yüksek skorlardan birini alıp Seungmin'le birlikte aynı sanat üniversitesine gitmişti ve birlikte geçirdikleri güzel bir üniversite hayatından sonra mezun olmuşlardı.
"Henüz yirmi dört yaşında olmasına rağmen çizdiği kara kalemlere bakın. Gerçekten çok yetenekli."
Yirmi dört yaşında kendisine ait sergisini açmanın verdiği gururla etrafına bakıyordu Ari. Ancak insanların yanına girmekten çekiniyordu. Birazcık olsa da üzerinde heyecan ve stres vardı. Gergince nefes aldığı sırada elinde hissettiği sıcaklıkla yanına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
song for broken hearts :: seungmin ✅
Fanfiction❝ Her akşam aynı saatte, aynı yerde akoru bozulmaya müsait eski, yıpranmış gitarıyla sokakta sahne alan maskeli bir çocuk var... ❞ , !¡ by younwina²² 𖧷 fanfiction, fluff, mini fic ⌗seungmin× girl | ♡♡¡! ⚡️#2 kimseungmin [17.06.2024]