5.bölüm

1.1K 56 3
                                    

~Bölüm sonlarını okumayı unutmayın canlarıım. Keyifli okumalaaarr.❤️

Parti için zümrüt yeşili, saten, dizimin bir karış üstünde bitten bir elbise giymiştim. Boynuma annemin hediyesi kalpli gümüş kolyemi takmıştım. Bileklik olarak da her zaman bileğimde olan pandoram vardı.

Saat 18.48 idi. Zeynep birazdan burada olurdu. Bizi Karan götürecekti. Yiğit de yanında olacaktı. Zeynep'le Yiğit'in bir şansı olmasını çok istiyordum ama Zeynep'in derdi başından aşkındı. Ona Yiğit konusunu açamazdım. Yoksa Yiğit'i deli gibi seviyordu ki Yiğit'inde ona karşı boş olmadığını düşünüyordum.

Kapının zilini duymamla düşüncelerimden sıyrıldım ve gümüş rengi çantamı da alarak son kez aynaya baktım. Çok hafif bir makyaj yapmıştım. Saçlarıma da fön çekerek salmıştım.

Hızlı hızlı merdivenlerden inerek kapıya vardım. Annem bugün bir arkadaşının yerine nöbetçi olacaktı.

Kapıyı açmamla karşımda Zeynep'i beklerken Karan'ı görmüştüm. Onu baştan aşağı süzdüm.

Siyah keten bir pantolon ve siyah salaş bir gömlek giymişti. Gömleğinin önden 3 düğmesi açıktı. Saçları her zamanki gibi dağınıktı. Ona ağzım açık baktığımın farkına varıp kendime geldim ve bakışlarımı yüzüne çevirdim. Bana büyülenmiş gibi bakıyordu.

İçeriye girerek kapıyı örttü ve tek elini belime sararak beni kendine çekti. Başını boynuma sokarak "Amacın beni öldürmek mi yavrum?"dedi burnundan derin derin nefesler alarak.

Kıkırdayarak " Yooo."dedim gıcık bir şekilde uzata uzata. Boynumdaki dudaklarının gerilmesinden güldüğünü  anlamıştım. "Hmmm. Bebeğim demek benimle dalga geçiyor."diyerek dişlerini boynuma sürttü.
"Karan sakın! İz kalır bak."diye onu itmeye çalıştım. Gülerek minik bir öpücük bıraktı ve geri çekildi.

Kapı zili tekrar çaldı, Zeynep tam zamanında gelmişti. Kapıyı açtım. Zeynep ışıl ışıl parlıyordu. Kırmızı, askılı mini bir elbise giymişti. Siyah saçlarını fön çekerek salmıştı. Tam bir esmer güzeliydi.

"Hadi çıkalım artık çifte kumrular. Partiye geç kalacağız."dedi Zeynep. Onu onaylayarak Karan'ın elini tuttum ve birlikte merdivenlerden indik. Arabanın yanına geldiğimizde ön koltukta oturan Yiğit'le karşılaşmıştık. Ben arka koltuğu geçecekken Karan elimi bırakmayarak ön koltuğun kapısını açtı ve "İn lan aşağı. Sevgilim varken sen mi oturacaksın burada?"dedi. Yiğit onun bu haline sırıta sırıta aşağı indi ve "Hanımcı puşt."dedi. Karan " Sadece Akşin'e hanımcıyım."dedi. Şapşal ya.

Ön koltuğa beni oturttu ve kemerimi taktı, kemerimi takmadan önce boynuma yakıcı bir öpücük bıraktı. Ben ona erimiş bir şekide bakarken göz kırparak yerine geçti.

Karan arabayı sürerken bende onu izliyordum. Bakışlarım ellerine gitti. Onu kafeste görmemin üzerinden 3 gün geçmişti. Olay yaşanmamış gibi davranıyordum ama bu konu kolay kolay kapanmayacaktı. Sadece daha fazla üsteleyip onu daha da itmek istemiyordum.

Büyük bir villanın önüne geldik ve içeri girdik. Parti yavaş yavaş başlıyordu. Bir masanın başına geçerek sohbet etmeye başladık. Daga doğrusu Yiğit ve Zeynep atışmaya başladı. Onları sırıtarak izledim. Karan'ın umrunda değildi. Geldiğinden beri tek kolu belime sarılmış bir şekilde beni izliyordu. Her ne kadar utansam da bu haline alışmıştım.

"Ya kızım çirkin olmuşsun işte kabul et. Burdaki çoğu kız senden kat be kat daha güzel."dedi. Bu dediğine kocaman gözlerle baktım."Yiğit, Zeynep'le düzgün konuş. O buradaki kızlardan kat be kat daha güzel."diyerek onu uyardım. Zeynep ne kadar cazgır bir kız olsa da hoşlandığı çocuktan bunları duymak suratını düşürmüştü. Zaten bu ara hassastı. Yiğit'e kızgın gözlerle bakıp Zeynep'i işaret ettim. Yiğit gözlerini kaçırarak"Zeynep, ben öyle demek istemedim."dedi. Ama Zeynep onu dinlemeden yiyecek ve içecek büfesinin oraya gitti. Yiğit derin bir nefes alara bize döndü ve 'Ne yapacağım şimdi, der gibi baktı.'

PETROV | Rus MafyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin