3. bölüm

129 7 13
                                    

Gelinliğimle uyumlu renkte olan tırnaklarımı incelerken başımı yerden bir dakika bile kaldırmamıştım. Ergen bir liseliyken nasıl bir adamla evleneceğimi hep düşünürdüm ama böyle olacağını tahmin eder miydim, sanmıyorum. Bugün o malum günümdü, güya en mutlu olmam gereken gün ama aynaya baktığımdaki ben ile hissettiğim ben aynı değildi. Evlilik teklifini kabul ettiğimde Boran bana hiçbir şey dememişti. O günden sonra sadece düğün alışverişi için buluşmuş ve beraber bana bir gelinlik seçmiştik. Bana bir alyans ve tektaş almış ve yalandan evlilik oyunumuz için bir de evlilik teklifi etmişti. Bu sabaha kadar son iki hafta içinde onun ne yüzünü gördüm ne de bir haber almıştım ama bu sabah evimin önünde arabasıyla tek başına geldiğinde gerçekten evleneceğimi kabullenmiştim.

Evleneceğimi dayıma söylediğimde daha önceden hayatımda biri olduğundan bahsetmediğim için bana küsse de pek umrunda olmadı. O henüz bekarken benimle gerçekten kızıymışım gibi ilgilenirdi ama hayatımıza dayımın eşi girdiğinde tüm dengelerim alt üst oldu. Yengem beni istemiyordu bu açıkça belliydi ve bunu dayımda görüyordu ama ikimizde buna sabrediyorduk. En son üniversitr yaşıma ulaştığımda dayım bana bir ev tutmuş ve benim evden ayrılmamı istemişti. Küçüklüğümden beri, özellikle babam gittiğinden beri sessiz bir kızdım ben. Annem yorulmasın diyr konuşmaz sadece gözlerine bakardım. O öldüğünde konuşabileceğim bir tek dayım kalmıştı ama o da evlenince bu çok uzun sürmedi. Arkadaşlarımın ailesi benim bir ailem yok diye benimle oynamalarını istemiyorlardı. Sizinle oyun oynayacak tek bir arkadaşınız bile yoksa yapabileceğiniz tek şey ders çalışmaktır.

Harika notlarla liseyi bitirmiş ve Cerrahpaşa tıp fakültesinde okumuştum. Okulumu bitirdikten sonra ise Milano Üniversitesinde yüksek lisans yapıp şu anki çalıştığım hastanede kalp ve damar cerrahisi olarak göreve başladım. Tek tük arkadaşlarım vardı ama en yakını gün içinde max 20 dk konuştuğum Hale'ydi. Ben dinlemeyi sevdiğim için Hale anlatır ben dinlerdim. Bir gün birine aşık olup onunla evleneceğim zamanı bekliyordum sadece ama bu pek mümkün olmadı.

Odanın kapısı tekrar açıldığında umutsuzca kafamı yukarı kaldırdım. Şu anda birinin gelip beni bu andan çekip almasını bekliyordum ama karşımdaki Boran'dı. Yutkundum, çünkü gerçekten evleniyordum. Bunun gerçek bir evlilik olmadığını biliyordum ama aynı evde kalma düşüncesi bile beni parçalıyordu. Eşyalarımı alıp kendi evine yerleştirmişti ama nasıldı odam hiçbir fikrim yoktu. Elini bana uzattığında parmaklarımı onunkine sardım. Ellerim, elleri arasında kayboluyordu. Beraber düğün salonundaki o uzun merdivenlerden inmeye başladığımızda tüm gözler bizim üzerimizdeydi. Gelinliğimim tülleri arkamdan yerde sürüklenirken takılıp düşmemeye çalışıyordum.

            *****************
"Ben de sizi bir ömür karı koca ilan ediyorum."

Alkışlar eşliğinde ikimizde ayağa kalkmıştık ve Boran bana dönmüştü. Dudaklarını alnıma bastırdığında içimden bir ürperti geçmişti. Kulağıma 'sessiz ol' diye fısıldığında sadece gözlerimi yummuştum. Evlilik cüzdanımı nikah memurundan alıp havada mutlu bir şekilde salladım.

Tebrik dilekleriyle insanlar sürekli yanımıza uğrayıp bize sarılıyordu. Yanımda gayet mutlu ve normal insan rolünü oynayabiliyordu. Bir ara tek kaldığımız vakit ona dönüp bir kadını işaret ettim.

" madem bir sevgilin vardı neden benimle evlendin? Sabahtan beri gözleriyle resmen 'seni öldürmek istiyorum' diye bana bakıyor."

O da bakışlarını oraya çevirdiğinde kadın şu anda bizi izliyordu. Boran'ın göz devirdiğini görmüştüm. Kadının gözlerinin içine bakaram elimi tuttu ve üzerine bir öpücük bıraktı.

" o kadın sevgilim olsa evleneceğim kişi sen olmazdın zaten. Merak etme ama, o kadından hoşlanmıyorum."

Dedikleriyle yüzümü ona çevirip elimi elinden yavaşça çektim. Dayımın olduğu masaya geçtiğimde yüzümdeki soğuk bakışları sahte bir gülümsemeye geçirip sohbet etmeye başladım. Onlara göre hayat hoştu. Zaten pek umurlarında olmadığım için şu anda da sadece ailem oldukları için yanımdaydılar.

Düğün bitmiş davetliler yavaşça salondan ayrılmaya başlamıştı. Kendimi yorguncu büyük bir koltuğa atmış ve etrafı izliyordum. Boran kendi arkadaşlarıyla gayet mutlu bir şekilde konuşuyordu. Parmağımdaki yüzükleri incelerken yanıma gelen bedenle başımı kaldırdım. Kendi kendime düşüncelerime ne kadar dalmıştım bilmiyordum ama salon iyice boşalmış ve Boran başımda bekliyordu. Elini bana uzattığında elini tutup kalktım. Beraber onun arabasına doğru ilerliyorduk. Benim için arka kapıyı açtığında içeri bindim ve kapıyı kapattı. Kendi şoför koltuğuna geçtiğinde ben yine başımı cama yaslamıştım. Aklıma gelen soruyla başımı kaldırıp tekrar ona baktım.

"Babamı ne zaman göreceğim?"

"Babanı istediğin zaman ziyaret edebilirsin ancak biz boşanma evraklarını imzaladığımız zaman serbest bırakacağım. Hemen boşanmak istiyorsan da benimle düzgün bir evlilik yaşıyormuşsun gibi davransan iyi edersin."

"Hemen boşanacaksak niye harika bir evlilik geçiyoruz gibi davranalım ki?" tek kaşımı kaldırarak sorduğum soruyla aynadan ona baktım. O sırada o da bana baktığı için gözlermiz buluşmuştu. Bu sefer gözlerini ilk çeken ben olmuş ve arabanın sessizliğinde tekrar yolları izlemiştim.

Onun malikanesine girdiğimizde etrafı incelemeye koyuldum. Büsbüyük bir bahçe ve ortasında duran süs havuzunu inceledim. O arkamdan bana yaklaşıp belimi tuttuğunda onun yüzüne bakmıştım. Yeni tıraş etmiş yanaklarıyla bana gülümsüyordu. Etrafımızdaki hizmetlilere baktığımda bunun bir rol olduğunu anladım. Onun bu oyununu devam ettirirken sonunda eve girmiş ve onu takip etmiştim. Beni kendi odasına çıkardığında derin bir nefes alıp kendimi yanımdaki tekli koltuğa attım. Oda gayet büyüktü ve bazı eşyalar yeni gibi duruyordu.

"Ben de mi burada kalacağım?"

"Hayır sana bir otel odası ayarladım orada kalacaksın. Dalga mı geçiyorsun benimle? Elbette bu odada kalacaksın. İstersen yatakta benimle yatarsın istersen koltukta yatarsın, seçim senin."

Eliyle gösterdiği uzun koltuğa baktım. Elbette ki orada yatacaktım. Dolap kapağını açıp kendi üstlerime baktım. Burada yeni bir saten gecelik duruyordu. Onu elimin tersiyle kenara ittiğimde geri kalan grceliklere baktım. Hepsi kısaydı ve sadece elimle ittiğim beni örtecek şekildeydi. Mecburiyetten elime az önceki beyaz, saten geceliği aldım. Banyodan gelen su sesleri ile kaşlarımı çatmıştım. Geri zekalı! Öncelikle beni banyo yapmam gerekirdi. Makyaj masasının önüne geçip yüzümdeki makyajı silmiştim. Zaten pek bir şey yoktu yüzümde. Sıra gelinliğime gelince o gelmeden çıkarmak istemiştim. Ellerimi arkaya attığımda karşılaştığım düğünler ile nefesimi tuttum, bunları çözmek hiç kolay olmayacaktı. Yaklaşık 10 dakika sonra hâlâ daha önümde epey bir yol olduğunu biliyordum. Muhtemelen başka gelinlerin bunları çıkaracak bir yardımıcı(!) vardı. Birden sırtımda hissettiğim soğuk parmaklarla tuttuğum nefesi titrek bir şekilde vermiştim. Gelinliğimin ipleri sonunda çözüldüğünde ağzımdan küçük bir 'teşekkür ederim.' diye mırıltı çıkmıştı. O ise sanki bir şey omamış gibi yatağına oturmuş ve eline tabletini alıp bir şeyler yapmaya başlamıştı.

Yeni geceliğimle aynadan kendime baktığımda biraz utanmıştım. Zaten bu yüzden üzerime geceliğin uzun hırkasını giymiş ve banyodan öyle çıkmıştım. Dolabın yanına ilerlediğimde bakışlarının benim üzerimde olduğunu biliyordum. Ona bir şey demeden uzun koltuğa ilerlemiş ve elimdeki pikeyi kendime örtmüştüm. Telefonuma gelen mesajlarla ilgilenirken birden sesiyle irkildim.

"Yarın seninle Maldivlere gideceğiz. Bu gerçek bir evlilik gibi gözükecekse balayına gideceğiz. Merak etme, ben her şeyini hazırlattım."

Omuzlarımı 'peki' anlamında silkip telefonumla ilgilenmeye geri dönmüştüm. Gözlerim göz kapaklarımın ağırlığına dayanamayıp kapandığında telefonumu da bir köşeye koymuştum.

           *******************

Itır uyuduğunda bsşımı işimden kaldırmış ve yataktan kalkmıştım. Hep böyle uyurdu, tek eli çenesinin altındaydı. Üzerinden aşağı kayan pikeyi tekrar üstüne çekip alnına dudaklarımı nazikçe bastırmıştım. Saçlarından gelen bu kokuyla mesutça gözlerimi kapattım. Onu uyandırmamam gerekiyordu. Hafif kıpırdandığında tekrardan yerimden kalkmış ve onu bu sefer uzaktan izlemeye başlamıştım. Yıllardır yaptığım gibi...

MAFYAmmm😈😈😈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin