6. bölüm

106 8 32
                                    

                     1 AY SONRA

Bugün nihayet beraber katılacağımız parti günü gelmişti. Balayından döneli bir ay olmuştu ve artık birbirimizle daha sıkı konuşuyorduk. İlk tanıştığımızdaki soğukluk yoktu aksine aynı evde yaşayan arkadaşlara dönüşmüştük. Bir de yanında bir koruması vardı, komik çocuktu Akif. Dün beraber bugün için elbise bakmaya gitmiştik. Bana fikir bile vermişti. Siyah, saten bir elbise almıştım. Elbise dizimin üstüne gelen askılı bir giyisiydi.

Saat 5te işten ayrılma vaktim geldiğinde Hale ile vedalaşıp eve geçmiştim. Duş aldıktan sonra önce saçımı, ardında da makyajımı yapmıştım. Sade bir makyajım vardı ama yüzümü parlak göstermişti. Elbisemi de giydikten sonra ayağıma siyah topuklularımı giyip Boran'ın gelmesini beklemiştim. O işten direkt gelecekti ve beraber gidecektik. Telefonumun titremesiyle gelen mesaja bakıp evden çıkmıştım. Arabanın önünde Akif'le konuşarak beni bekleyen Boran kapı sesiyle bana dönüp beni incelemeye başlamıştı. Sigarasını ağzına götürmek üzere olan eli havada kalmış, ağzı da açıkta kalmıştı. Arabanın yanına geldiğimde Akif eliyle Boran'ın ağzını kapayıp benim kapımı açmıştı.

"Bakakaldınız efendim. Ağzınıza sinek girecek."

Boran ters bakışlarıyla Akif'i susturmuştu. Ben gülerek arka koltuğa geçmiş ve yanına da Boran oturmuştu.

Partinin düzenlendiği mekana geldiğimizde önce arabadan kendisi indi ve sonra da beni indirdi. Beraber içeri el ele girdiğimizde üzerimdeki bakışları hissedebilmiştim. Bir masaya geçip oturduğumuzda yanına gelen birkaç adamla görüşmiş ben ise sadece tebessüm etmiştim. Birbirimizin kulağına insanların nasıl kötü giyindiklerin söyleyip gülüşürken yanımızdaki sandalyelerde dolmaya başlamıştı. Yanımıza ilk defa gördüğim çift otururken kadının göbeği burnunda karnına gülümsemeden edemedim.

"Merhaba merhaba, evet bayağı şişkinim." sarışın kadın onu incelediğimi anlamış olacak ki böyle dediğinde utanmıştım. Hemen başımı sallayıp cevap verdim.

"Merhaba, kaç aylık?"

" 8.5 aylıklar, ikizlerim olacak."            

Gülümseyerek bana söylediğinde ben de gülümsemiştim. Doktor reflekslerim bu partide olmasını riskli bulsa da ses etmemiştim. Biraz zaman geçtikten sonra çiftler sahnede dans etmeye başlamıştı. Onları sakinlikle izlerken bana doğru uzatılan el ile Boran'a döndüm. Dans teklifini kabul ederek ayağa kalktığımızda heyecandan şimdiden gerilmiştim. "Bana uy" diye fısıldadığında başımla onaylayıp peşinden ilerledim. Boşta kalan eli belimi sardığında ben de onun omzunu tutmuştum. Ayaklarım ile bildiğim birkaç hareketi yaparak adımlıyordum. Ağzından çıkan sıcak nefesi yüzümde hissetmek beni gerse bile ona belli etmemeye çalışıyordum. Birden beni yere doğru eğdinde nefesimi tutup sadece gözlerine bakmaya başladım. Yüzlerimiz birbirimizinkine çok yakındı ve ben nefesimi hâlâ vermemiştim. Sonunda beni kaldırdığında beraber sahneden ayrılıp masamıza dönmüştük.

Hafif gerildiğim için lavaboya doğru adımlamış ve ellerimi ıslayıp boynuma sürmüştüm. Neden bu kadar heyecanlandığımı anlamıyordum. Tuvalletin kapısı açıldığında tanıdık bir sima ile göz göze geldik. Bu kadın düğünümüzde bana ters ters bakan kadındı. Tam kapıdan çıkacakken bileğimi tutup beni durdurdu.

"Bu evliliğin sahte olduğunu biliyorum. Boran hiçbir kadını onunla evlenecek kadar sevmez. Her ne yapıyorsanız çabuk yapın ve boşanın yoksa ben bir çaresine bakacağım."

"Ne diyorsun sen-" salondan gelen çığlık sesleriyle ikimizde tuvalletten çıkmıştık. Çıkış kapısının oradaki duvar yıkılmış ve bir tek arka kapı kalmıştı ama herkes oraya akın ettiğinden bir izdiham oluşmuştu. Masamızdaki sarışın kadın ise panikle oraya bakarken sakince elimi sıkıca tuttu.

"Sa-sanırsam suyum geldi.."

Panikle ona bakarken buradan çıkılmayacağını anladım. Kocası her ne kadar yolu açmaya çalışsa bile bir fayda olmuyordu. En sonunda kadını masamıza yatırmış ve Boran'dan sıcak ve soğuk su, buz, eldiven, makas, ip ve çarşaf gibi şeyler getirmesini istemiştim. Bir doktor olduğum için bu doğumu ben yaptıracaktım. Kocası kadının başında ıkınmasına yardımcı olurken ben ise alt tarafındaydım. Çocuklardan biri çoktan yola çıkmış ve geliyordu. İlk bebeği aldıktan sonra onu Boran'ın elindeki küçük örtüye sardım. Ardından ikinci bebeği de almış ve kadının dikişlerini halletmiştim. Kendimi yorgun bir şekilde sandalyeye atmış ve dinlenmeye çalışmıştım. Boran'ın elindeki minik bebeğe bakarken onun ne kadar güzel bir baba olacağını fark ettim. Belki de benden sonra evlenirse iyi bir baba olabilirdi. O sırada göğsümde bir acı hissettim ama nedenini anlamamıştım.

İtfaiyeciler sonunda kapıyı açtığında kadını ilk işimiz hastaneye götürmek olmuştu. Bebekker küveze, kadın ise ameliyata girdiğinde kocasının yanına gittik. İkimize de sarılmıştı ve ikizlerine bizim ismimizi vereceğini söylüyordu. Bunu duyduğumda gülerek Boran'a baktığımda onun beni izlediğini görmüştüm. Utanarak önüme döndüğümde o tekrardan elimi tutup beraber hastaneden çıktık. Akif bizi almaya geldiğinde yol boyu sessiz kalmıştık. Sonunda eve geldiğimizde odaya geçmiş ve bugün ki yaşadığımız şok atlatmaya çalışıyordum. Ardından tuvalletteki kadın aklıma geldiğinde bunu Boran'a anlatmıştım.

"Belki de bizim de bir bebeğimiz olmalı.." Boran'ın dediğiyle başımı kaldırdım ve gözlerimiz buluştu. Ciddi bakışlarıyla bu dediğinin şaka olmadığını anlamıştım...








İclal bebek yolda

MAFYAmmm😈😈😈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin