17. BÖLÜM - ÖLÜM MELEĞİ

506 44 103
                                    

Selam!
Hikayeme ve bana destek olmak için lütfen oy vermeyi unutmayın✨
Sizleri çok seviyorum, yorumlarda buluşalım💕💕
Keyifli okumalar diliyorum🌙

Instagram: gokyuzunun_icinde - mirayggy

Instagram: gokyuzunun_icinde - mirayggy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyiyim. Mükemmelim. Işık saçıyorum. Ben bir harikayım!

"İyiyim, mükemmelim, ışık saçıyorum, ben bir harikayım."

Gökyüzü kadar parlak ve eşsiz mavi gözlerim beni destekliyordu. Hiçbir zaman özgüveni düşük biri olmamıştım. Neden olayım ki? Önümde beni engelleyen hiçbir şey yoktu. Umurumda olan hiçbir şey yoktu. Kafama eseni yapar ve sonuçlarını umursamazdım. Sonucu iyi ya da kötü, ne olursa olsun, olması gerektiği için olduğunu bilirdim. Zaten geleceğim belliydi, eninde sonunda Ay Krallığı'nın tahtına oturacaktım. İçim her zaman rahattı. Hayatı akışında yaşardım. Her zaman da böyle bir yaşam tarzını daha sağlıklı ve huzurlu buluyordum. Gerçekten de sağlıklı ve huzurluydum.

Şimdiyse o huzurun esamesi yoktu. Akışa bırakamayacak kadar hırçın bir nehrin ortasında kendimi kurtarmak için direniyordum. Kafama eseni hala yapabilirdim ama sonuçlarını umursamak zorundaydım. Artık her şeyi umursamak zorundaydım. Her şey hala olması gerektiği için oluyordu ama içim rahat değildi. Artık olası geleceği kurtarmak için savaşan çaylak bir Tanrıçaydım. Huzursuzdum. Sağlıksız hissediyordum.

Tekrar aynaya baktım.

"İyiyim, mükemmelim, ışık saçıyorum, ben bir harikayım."

Belimin inceliğine uyması için pantolonuma geçirdiğim kemeri sıktım. Gömleğimin yaka kısmındaki düğmelerinden birini çözdüm. Saçlarımı gelişigüzel bir şekilde at kuyruğu yaptım. Makyaj yapmadım. Hayır, yapmama gerek yoktu. Makyaj yapmadan da pekâlâ ışık saçabilirdim, öyle değil mi?

Topuklu ve ışıl ışıl olan ayakkabıları bu geceliğine bir kenara bırakıp daha rahat, düz tabanlı şeyler giyebildiğim için mutluydum. Bu gece yeni şeyler deneyecektim. Diana olup sınırlarımı zorlamaya bayılırdım ama bu defa bunu Tanrıça Diana olma yolunda yapacaktım.

Olsun.

Sonunda, uzun zaman sonra ilk defa soyluluğu bir kenara bırakıp bir şeyler yapacaktım.

Kapı tıklatılınca dikkatimi aynadan çektim. Girilmesini emrettim. Elvis içeri girdi. "Yıldız Prensi Davin, emriniz üzerine geldiler efendim."

"İki dakikaya hazır olacağımı ilet lütfen."

Başını sallamakla yetindi ve dışarı çıktı.

"Pekâlâ, Diana. Harikasın. Her zaman öyleydin. Şartlar değişmiş olabilir ama hala ışık saçıyorsun. Güçlüsün. Kararlısın. Kesinlikle bir karınca değilsin." Son cümlemle yüzümü buruşturdum.

Gökyüzü'nün İçinde 2 - Kanlı Kehanet (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin