25. BÖLÜM - DELİCE HAMLELER

360 27 95
                                    

Merhaba güzel okurlarım! Günden güne arttığımızı görmek inanılmaz heyecanlandırıyor beni.
Bütün destekleriniz için çok ama çok teşekkür ederim. Sizleri delicesine seviyorum💖💙

🤍İyi okumalar diliyorum🤍

Oy vermeyi unutmayın!

Instagram: mirayggy / gokyuzunun_icinde

//Dove Cameron: Breakfast

Kesik kesik aldığım soluklarımı üzerine düştüğüm Yıldız Prensi'nin göğsüne veriyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kesik kesik aldığım soluklarımı üzerine düştüğüm Yıldız Prensi'nin göğsüne veriyordum. Benim aksime o oldukça sakindi. Yere düşmüştük ve dakikalarca kalkmak için bir çaba göstermemiştik. Benim sakinleşmemi beklemiştik. Sakinleşememiştim.

Beni üzerinden atmadan yavaşça doğrulup saçlarımı okşamaya başladı. Gözlerimi sıkıca yumduğumda beni ele geçirmek için hareketlenen panik atağı yutmaya çalıştım. Tepeden tırnağa titriyordum. Gördüğüm bütün o şeyler, annemin söylediği kelimeler, Arya'nın o hali zihnimde durmadan beni delirtircesine başa sarıyordu.

"Yanıldın," diye güçlükle fısıldadım. "Bir Ay Prensi var..." Sesimi ben bile duymakta zorlanıyordum.

Davin'in başımı okşayan eli durdu.

"Ama haklıydın," dedim aynı şekilde. "Ay Prensi'nin babası Rigel değil."

Doğrulmak için hareketlendim. İsteksizce kollarından ayrılmama izin verdi ve kafamdan geçenleri anlamak istercesine bana baktı soru soran gözleriyle. Konuşmamı beklerken tek kelime etmedi. Tam olarak gördüğümü anlayana kadar tek kelime etmemeye kararlıydım.

Hızlıca ayağa kalktım ve ormanın içinde yürümeye başladım. "Diana!" diye seslense de dönüp bakmadım. Açıkçası duyularımın sağlıklı çalıştığından da emin değildim. Önümü göremiyordum. Kulaklarım çınlıyordu. Yürürken kendi ayağıma takılıp sendelesem de duramıyordum.

Donuk gözlerimden buz gibi yaşlar akmaya başladığında bile durmadım. Ağlamıyordum, yalnızca yaşlarımı akıtıyordum. Nefesimin daraldığını hissetsem de duramıyordum çünkü muhtemelen karar verme yetimi de yitirmiştim. Yalnızca yürüyordum. Ağaçlara tutuna tutuna, yalpalayarak ilerliyordum. Güçlükle nefes alıyordum. Her an bir ağlama ve sinir krizine girebilirdim ve bunu öylece ormanın ortasında yapmak istemiyordum. Saklanmak istiyordum. Kaçmak istiyordum.

Adımın durmadan tekrarlandığını duyuyordum.

Diana.

Diana.

Diana.

Diana!

"Bir Ay Prensi var bebeğim ama o senin kardeşin değil. O..."

Gökyüzü'nün İçinde 2 - Kanlı Kehanet (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin