Selam!
Eminim ki bu bölümü beğeneceksiniz. Çok heyecanlıyım çünkü... (Okurken anlarsınız🤭)Hepinize iyi okumalar diliyorum canım okuyucularım. Sizleri çoooook seviyorum🫶🏻
Oy vermeyi unutmayın! Yorumlarda buluşalım🌕
Instagram: gokyuzunun_icinde
Herkes şok içerisinde bana bakıyordu. İki koca ordu bir anda sessizliğin içerisine gömülmüştü. Savaş meydanından yükselen tek ses Rigel'in kendi eliyle olan boğuşmasıydı. Boğulma sesi dışında hiçbir ses yoktu ve kimsenin Rigel'e baktığı da yoktu. Bütün gözler tamamen benim üzerimdeydi.
Gözlerimle herkesi tek tek taradım. Düşman saftaki krallar ve kraliçeler korkuyla açtıkları gözlerini bana dikmişler ve - muhtemelen farkında olmadan -birer adım geriye gidiyorlardı. Haru ve Pulan tam da Rigel'in arkasındalardı ve yine önlerine boğuşan adama değil bana bakıyorlardı. Benim askerlerim, az önce savaşmakta oldukları pozisyonda donakalmışlardı. Karşı tarafın askerlerinin ise bilinçleri yerindeydi ancak yerde hala titreyerek kımıldamadan duruyorlardı. Ötekin Öz'ün kraliçeleri nefes nefese kalmış halde yarı açık gözleriyle krallarına yaslanmışlardı. Gururla, belki de aradıkları ilahi kurtuluşa minnetle bakıyorlardı. Arya elinden kaybolan hançeri hala tutuyor gibi durmuş, iki eliyle Nora'nın boynunu kafese almış halde bana bakıyordu. Lucas, Pyro ve Kale anlamsızca yere yığılan askerlerden çektiler gözlerini ve bana diktiler. Bütün gözler kelimenin tam anlamıyla benim üzerimdeydi.
Hızlıca Elio'yu aradı gözlerim. En kötü halde olan oydu. Kanının geri çekildiğini son anda görebilmiştim ama ondan önce yüzü gözü yara bere içerisinde ve tam bir ölü gibi duruyordu. Bronz teni bir ölü kadar beyazlamıştı.
Yere yığılmış askerlerin arasındaki parlak hareketliliği fark ettim. Doğrulmak üzere bir elini yere dayamış halde bana baktığını gördüm. Göz göze geldik. Saniyeler aramızdan akıp giderken eğdiği başının altından hırs dolu bakışları üzerimde dolandı. Hiçbir mimiği oynamıyordu. Gözlerinde sinir ve ateş kendini belli ediyordu. Keskin yüz hatlarında gülümsemekten başka bir şey yakıştırmadığım Güneş Prensi delici bakışlarıyla beni kesiyordu.
Duygusuz ifadesi yavaşça silindi. Eğdiği başını kaldırdı ve çenesini dik tuttu. Dudakları memnuniyetle kıvrıldı ve altın renkli gözlerinden birini kırptı.
Onun gülümsemesiyle ben de gülümsedim ve bakışlarımı askerlerime çevirdim.
"Ee, ne duruyorsunuz? Saldırsanıza."
İlk hamleyi arkasından kıstırılan Nora yaptı. Arya'nın hala bir hançeri tutar gibi havada sabitlediği kolunu yakalayıp kamburlaştı ve onu sırtının üzerinden yere doğru fırlattı. İki prensesin boğuşma sesine karşılık herkes aynı anda oraya döndü. Bütün gözler bir bana, bir de onlara gidip geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü'nün İçinde 2 - Kanlı Kehanet (TAMAMLANDI)
Fantasy"Bu doğru mu bilmiyorum ama onun canını acıtabilmek için her şeyi yapabilirim."