24. BÖLÜM - KARANLIK ÇUKURLARDAKİ YILDIZLAR

285 36 51
                                    

Merhaba canım okurlarım!

Emeklerimin karşılığı olarak tek yapmanız gereken oy vermek🫶🏻

Ayrıca derinlerde, en karanlık çukurlarda bile her daim parıldayan Yıldızlar olduğunu unutmayınız.

Dolunay gecelerini de kaçırmayın🌕

Sizleri çoook sevdiğimi de unutmayın💖🥹

Yorumlarda buluşalımmmm.

İyi okumalar diliyorum🌙

Instagram: mirayggy / gokyuzunun_icinde

//Ellie Goulding: My Blood

Tam da tahmin ettiğim gibi, Öz'e dönmek ona ulaşmamı kolaylaştırmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam da tahmin ettiğim gibi, Öz'e dönmek ona ulaşmamı kolaylaştırmıştı.

Günlerdir Öteki Öz'de bana verilen konforlu yatağımda yapmaya çalıştığım ritüeli şimdi kendi sarayımda yıkılmış duvarların arasında yalnızca gözlerimi kapatarak yapabiliyordum.

Gözlerini kapat ve zihnini boşalt. Odaklan ve uykuya dal. Birazcık bilgi ve birazcık sihir.

Ruhum bedenimden sökülüp çıkarılırken bile sesini çok net duyabiliyordum.

"Diana."

Bedenim Davin'in kollarında, yakılmış kütüphanenin tam da ortasındaydı. Kendimi görebiliyordum. Her şeyi görebiliyordum. Hareketsiz ve huzurlu bir şekilde Davin'in kollarında uyurken etrafa yalnızca sessizlik hakimdi. Attığım her adımda içimi kımıl kımıl eden bir hisle çevreleniyordum. Nedensiz bir mutluluk haliyle çevrelenmiştim.

Ruhumu, kütüphaneden çıkmaya zorladım.

"Diana."

Sesi takip etmeye çalışmak boş bir çabaydı yalnızca. Çünkü onun sesi saraydan geliyordu. Bütün yıkılmış duvarlar, yerleri süsleyen kristaller onun sesiyle parlıyordu. Bana seslenen kişi annem değildi, Ay Sarayı'ydı. Adım sayıklandıkça her yer parıldıyor daha sonra da sönüyordu. Saraylar da canlıydı. Doğrudan kraliçesine bağlıydı. Bu saray, şu anda annemin ne halde olduğunun bir ön gösterimi gibiydi. Ele geçirilmiş, darmadağın edilmiş, parçalanmış, yıkılmış ve yakılmış... Ay Kraliçesi yanıp kül ediliyordu.

Yere baktığımda ayaklarımı göremiyordum. Yalnızca tılsımlı bir şekilde buğulu birkaç görüntü gibiydi. Yoktum sanki, ama vardım da. Adımı sayıklayan Ay Sarayı beni çağırıyordu. Delirmediğime yemin edemediğim için de sesi takip ediyordum.

"Diana."

Neredesin!

Bedenimde olsaydım eğer şu anda soluk soluğa kaldığıma yemin edebilirdim. Oyalanmamam gerekiyordu çünkü uyku sırasında zaman farklı akardı. Burada geçirdiğim birkaç saniye gerçek hayatta saatlere mal olabilir ya da tam da zamanı yaşayabilirdim ama burada çok uzun süre kalmak çok tehlikeliydi.

Gökyüzü'nün İçinde 2 - Kanlı Kehanet (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin