5. BÖLÜM

16 1 0
                                    

Cebinden bi kağıt çıkartıp bana verdi. Açıp baktım. " Ciddiye almalıydın beni Peri. Geçmiş olsun :)" elimde kağıtla öylece kalakaldım. Bu neydi şimdi?

- Peri, dün gece yine telefon çaldı. Seni uyandırmak istemedim. Ben açtım. Yine cevap vermedi. Sadece adım sesi geliyordu. O an kapı çalındı. Kapıya doğru gidip kapıyı açana kadar adam asansöre bindi. Hemen alt kata kostüm ve asansörü çağırdım. Ama adam yoktu içinde. Bi katta inmiş. Hemen tüm daireyi dolaştım. Ama bulamadım. Tam eve girecekken yerde bi kutu takıldı ayağıma. İçinde bu vardı. Yanında da birkaç damla kan. Birisi görmesin diye kanları silmek zorunda kaldım. Bugün karakola gideceğiz. Korkma bunu kim yapıyorsa bulacağız.

Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Bu konu hakkında biraz daha konuştuktan sonra Kuzey'e duşa girip girmek istemeyeceğini sordum. Perişan görünüyordu. Kabul etti ve ona temiz havlular bıraktım. Bende güzel bi kahvaltı hazırladım bize. Duştan çıkınca adım sesleri gelmeye başladı. Tezgaha yaslanıp onu beklemeye başladım. Üzerini giymeden inmişti. Sadece altında bi havlu vardı.

- Kuzey, bir şey mi oldu? Neden üzerini giyinmedin?

- Peri, benimle yukarı gelir misin 5 dakika?

Yoksa yine mi banyoda tişört var? Kuzey'in peşine takılıp merdivenleri çıktım. Kuzey odamın kapısının önünde durdu. Bende elimi uzatıp kapıyı açacağım sırada elimi tutup kendisine doğru çekti. Bi an ne olduğunu anlamadım. Sıkı sıkı sardı bedenimi. Neler olduğunu anlamıyordum. Niye sarıldı şimdi bu bana? Ama çok hoşuma gidiyor. Hep sen sarıl bana Kuzey.

- Kuzey, iyi misin?

- İyiyim. Sarılmak istedim sadece. Her zaman yanındayım bunu bil olur mu.

Biliyorum Kuzey biliyorum. Yanağıma bi öpücük kondurdu. O an sevinçten bağırmak istedim. Ama çocuk deli sanardi beni. O yüzden kendimi sıktım. Odaya beraber girdik. Ona bi tane sweatshirt verdim. Eşofman da kendininkini giyer diye düşündüm. Üstünü giyinince beraber kahvaltı yaptık ve hazırlanıp evden çıktık. Motorla gitmiştik okula. Koray bugün gelmişti. Ama ben Kuzeyle oturmak istiyorum off. Kuzey de öyle olmasını istiyor olmalı ki Korayla konustu ve yer degistirdiler. Okul çıkışına kadar Kuzeyle çok eğlendik. İlk kez bi günüm böyle kahkahalarla geçti. Nihayet zil çaldı ve biz motora atlayıp karakola gittik. Sarışın yeşil gözlü bi abinin yanına gittik. Tolga bu olmalıydı. Kuzey onunla birkaç birşey konuştu ve kağıdı oraya bıraktı. Bugün Kuzeylerde kalcaktım. Çok değişik hissediyordum. Oldum olası hiçbir yerde kalmadım. Çünkü hiç kalcak arkadaşım yoktu.Ben hep yalnızdım. Ta ki Kuzey gelene kadar. İyi ki o gün yanıma geldi. Ben bunları düşünürken eve çoktan varmıştık. Müstakil 3 katlı kocaman ve bahçeli bi evdi. Hatta ev bile değil villa. O kadar güzeldi ki adeta büyülendim. Küçüklüğümden beri hep böyle evlerde yaşayacağımı hayal etmiştim. Ama olmadı tabi. Kuzey elimi tuttu ve yürümeye başladık. Acaba annesi babası beni görünce ne derdi? Offf çok heyecanlandım. Kuzey zili çaldı ve bi tane genç güzel bi hizmetçi açtı kapıyı. İçeri girdik. Annesi ve babası ortalıkta gözükmüyordu. Çalışıyor olabilirler diye düşündüm. Zihnimi okur gibi konuşmaya başladı;

- Gel seni annemin yanına çıkartıyım.

Peşine takıldım ve merdivenleri çıkmaya başladık. Bi odaya girdik. Oda çok güzel ve çok büyüktü. Yatakta 30-40 yaşlarında bi tane abla yatıyordu. Makinalara bağlı şekilde. Kuzey yanına gidip alnına bı öpücük kondurdu. Odada fazla durmadık ve odadan çıkınca evin icinde asansör gördüm. Annesi için yaptırmışlardır
diye düşündüm. Kuzey'in odasını biraz inceledim. Eşyaların hepsi siyahtı. Duvar da koyu gri. O kadar güzel duruyordu ki. Duvarda küçüklük resimleri asılıydı. Çok tatlıydı. Ben bu çocuğu yerim diye düşündüm. Evleri deniz manzaralıydı. Kuzey' in odasındaki balkona çıkıp oturduk. İçecek bir şeyler de almıştı. Bana vişne suyu, çikolatalı süt ve adını bilmediğim bir sürü içecek daha. Kendisine ise birkaç şişe bira. Aslında içmesine izin vermezdim ama şu an ona karışmaya hakkım yoktu. Biz balkona çıkınca saat 21:37 idi. Sohbet ederek kahkalarla geçti zaman. Saat 00.53 olmuştu. Kuzey'in kafası gitmişti galiba. İlk kez birisi yanımda sarhoş olmuştu. Şimdi ne yapacaktım ben. Kalkıp onun yanına gittim. Bi omzunun altına girip zorla kaldırdım onu. Zor yürütüyordum çocuğu resmen. İnşallah yatağa getirirken biyerlere çarpmaz benim yüzümden ya. Yatağa doğru yaklaşmaya başladık. Tam o anda konuşu.

- Peri

- Efendim

- Cok güzel kokuyosun.

Midemde kelebekler uçmaya başladı sanırım. Allah'ım bayilcam. Ay bayılma sakın Peri. Yoksa Kuzey de seninle beraber düşüp bayılmak zorunda kalcak

- Teşekkür ederim Kuzeycik.

Yavaş yavaş yatağa yatırdım Kuzey'i.

- Peri

- Efendim

- Öpsene beni.

- Ne?

Bu çocuk dalga mı geciyordu. Dalga geçmiyorsa öpmek ne kelime ağzını gözünü yerdim onun.

- Sabaha kadar öp beni Peri.

- Kuzey bağırma!

- Öp Peri. Bi kere öp ya.

- Olmaz Kuzey. Hadi uyu.

Bi elini yüzüme getirdi ve başparmağını dudaklarımda gezdirdi. Sadece onu izledim. Onun da gözleri dudaklarımdaydı. Yavaş yavaş aramızdaki mesafe kapandı.

- Kuzey

- Efendim Peri'm

- Sen öp beni.

Ben nasıl böyle bişey demiştim? Kendime inanamıyorum. Kuzeyin dudaklarını dudaklarımda hissettim. Gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Ömrümün sonuna kadar devam edebilirdi bu. Sonra Kuzey sızmaya başladı sanırım. Kafası biraz aşağı düştü. Heh çok güzel. Tam da öpüşcek zamanı bulduk ya. Nefesi boynuma çarpıyordu. Bı kolumu onun üstüne atıp sarıldım. Sahiden kokum çok mu güzeldi? Aklıma annemler geldi ve telefonu elime aldım. Annem geçen gece bu saatlerde aktifti. Yine uyumamıştır herhalde diye düşünüp rehbere girdim. Annemi bulup aradım. Çalıyor.

- Efendim Pericim

- Anne, nasılsınız?

- İyiyiz kızım. Anneannen de daha iyi oldu. Gecenim bu saatinde hayırdır bitanem? Bi sorun mu var?

- Yok annecim. Bugün derslerle fazla uğraştım telefonu da elime alamadım bu yüzden. Anneannemi soriyim diye aramıştım. Siz ne zaman geleceksiniz belli mi?

- Kızım anneannen bi süre yemeği falan yapamaz galiba. Biraz daha düzelene kadar buradayız. Bi sorun olunca ararsın hemen bitanem. Babanla hemen geliriz.

- Tamamdır annecim. Sizi seviyorum görüşürüz.

- İyi geceler güzel kızım. Biz de seni seviyoruz.

Telefonu kapattıktan sonra rahatladım. Annemin sesini duymuştum. Hayattalardı. Çok mutluydum. Anneannem iyi, annem ve babam hayatta, sevdiğim adam kollarımda... Daha ne isteyebilirdim ki. Biraz tiktokta gezinmek için tiktoka girdim. 1-2 video anca izledim ve telefonum çalmaya başladı. Bilinmeyen numara arıyordu yeniden. Yarın ilk işim telefonumu bilinmeyen numaraların aramalarına kapatmak olcaktı. Uğraşmak istemiyordum daha fazla. Ama açtım telefonu tekrar. Niye açtım bilmiyorum. Kulağıma getirdim.

- Noldu yine?

Tabiki yine cevap vermedi. Sadece sustu. Ama ayak sesleri duyuluyordu. Koridorda biri yürüyordu. Bu katta bişey Kuzey'in odasına doğru yaklaşıyordu.

- Kuzey, kalk lütfen. Kuzey birisi geldi. Kuzey uyanman lazım.

Kapı camlı olduğu için dışarısı görünüyordu. Ve kapının önünde bi insan silüeti belirdi. O an telefon elimden kayıp yere düştü. Karşıdaki de telefonu indirip cebine koydu ve bi elini kapıya doğru uzattı.

Küllenen Aşk (+18 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin