11. BÖLÜM

15 2 0
                                    

Çocuk arkasını dönünce şok oldum. O masmavi gözlerle bakıştım.

Peri: Ekin! Ekin sen!

Nisa: Ekin'i nerden tanıyorsun Peri?

Peri: Siz rüya değil miydiniz?

Ekin: Geç otur şöyle. Bayılacaksın.

Geçip yatağa oturdum. Sinirden titriyordum. Nisa anlamsız gözlerle bize bakıyordu. Ekin bunu anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

Ekin: Efken'in kız bu.

Nisa: Dalga mı geciyorsun Ekin? Bu kızı bulaştırmayın Efken'in saçma sapan işlerine.

Ekin: Ortada herhangi bir iş yok Nisa. Kızı korkutma boş yere. Git bir bardak su getir kıza.

Nisa kapıdan çıkar çıkmaz ben tekrar Ekin'e döndüm.

Peri: Ekin, benim Efkenle yüz yüze konuşmam lazım. Lütfen çağır onu buraya.

Ekin: Onunla zaten yüz yüze konuşacaksınız. Zamanı var.

Peri: Zamanı falan yok. Bana ne yaşatmaya çalışıyorsunuz siz ya? O abinin amacı ne? Ekin, eğer şuan Efken'i buraya çağırmazsan kendime zarar veririm. Bak yemin ederim yaparım bunu.

Nisa elinde bardakla içeriye girdi. Elindeki suyu alıp içtim.

Peri: Siz sevgili misiniz?

Nisa: Evet.

Peri: Peki Ekin'in bu evde olduğundan Gökdeniz'in haberi var mı? Ya da sevgili olduğunuzdan?

Ekin: Gökdeniz beni şehir dışında biliyor. İlişkimizden de haberi yok.

Peri: Siz arkadaş mısınız onunla?

Nisa: Arkadaşlar. Efken falan da onların grubun içinde. Şimdi sen anlat bakalım. Nereden tanıyorsun bunları?

Ekinle kısa bir bakışma yaşadık.

Ekin: Efken yüzünden ben bu kızı kaçırdım. Buraya getirdim. Sabahında da hastanelik olmuş zaten.

Peri: Bu evin anahtarının sizde ne işi vardı?

Nisa: Burası genelde onların toplantı yeridir. Tenhada olduğu için hiç sıkıntıya girmiyor başları.

Peri: Ne yapıyorsunuz ki?

Ekin: Sen anlamazsın. Efken'i arıyım ben.

Telefonu cebinden çıkarıp odadan çıktı. Nisayla sadece bakışıyorduk. Ta ki sessizliği bozana kadar.

- Efken'den korkmana gerek yok. Suyuna gidersen iyi çocuktur.

- Biliyorum.

Ekin odaya girdi.

- Yarım saate gelicek ve şimdi uyumam lazım. Sabah çok işim var. Siz salonda oturun.

Biz Nisayla salona indik. Mutfağa geçip kahve yapmaya başladım. Hiçbir şey rüya değildi. Her şey rüya sandığım gerçeklerdi. Efken'i tekrar görecektim. Bunun için ne olursa olsun çok mutluydum. Kahveleri alıp Nisa'nın yanına oturdum. Televizyonu açıp Kadavra filmini açtı. Tabi benim aklım hâlâ Efkendeydi...

Bir buçuk saatin ardından film bitti. Ama Efken hâlâ gelmemişti. Nisa ayağa kalktı.

- Ben yatmaya gidiyorum. Efken gelmeden dışarıya falan çıkma sakın. Hadi öptüm.

- İyi geceler.

Telefona uzanıp saate baktım. Saat 05.14 olmuştu. Hemen rehbere girip Karahanlıyı buldum. İlk önce onu Efken olarak kaydettim. Cesaretimi toplayıp arama tuşuna bastım. Çalıyor...

- Peri, ben de tam seni arayacaktım. Kahve yap ve balkona çık. 10 dakikaya ordayım.

- Tamam.

Telefonu kapatıp hemen mutfağa koştum. Kahve makinesine kahve ve bardakları yerleştirkten sonra koşarak odama çıktım. Dolabımı açıp diz üstü bir tayt ve sıfır kollu cropu üzerime geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Hafif allık ve kırmızı bi ruj sürdüm. Kapıya vurulma sesi gelmişti. Hemen aşağı indim. Kahve makinesinden bardakları alıp kapıya yöneldim. Kapıyı açınca ilk önce o masmavi gözlerle ve simsiyah saçlarla bakıştım. Ben ona bakarken o elimdeki bardakları alıp balkondaki masanın üzerine koydu. Ben de kapıyı aralık bırakıp yanına gidip oturdum. Gözlerini ilk önce göğüslerimde sonraysa bacaklarımda uzun uzun gezdirdi. Rahatsız olduğum için konuşmaya başladım.

- Benden ne istiyorsun?

- Hiçbir şey.

- O zaman beni keyif için falan kaçırdın herhalde.

- Keyfim için herşeyi yaparım. Adam bile öldürmüşlüğüm oldu.

Bunu der demez gözlerini gözlerime kilitledi. Tüylerim diken diken olmuştu. Dudaklarının kenarını kıvırıp konuşmaya başladı.

- Benden korkma. Kahveni hızlı iç. Çok fazla işimiz var.

- İkimizin mi?

- Kaçımızın olsun?

- Ne işimiz var?

- Çok konuşuyorsun.

- Konuşurum.

- Sabrımı zorluyorsun ve inan bana sinirli halimi görsen bunu yapmak istemezdin.

Elindeki bardağı masaya bırakıp ayağa kalktı.

- Hadi.

Bu söylediği şey üzerine ben de ayağa kalkıp masadaki bardakları aldım. O önden ben arkadan eve girdik. Direkt mutfağa girip elimdeki bardakları tezgaha bıraktım. O da bu sırada merdivenlerde beni bekledi. Ben salona gittim ve merdivenleri çıkacağım sırada beni kolumdan tutup geriye doğru çekti.

- Aşağı incez.

- Bu evin alt katı yokki.

Küllenen Aşk (+18 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin