Büyük ihtimalle beni buraya Efken getirmişti. Kolumdaki serumu çıkarıp kapıya doğru yürümeye başladım. Hafif başım dönüyordu. Kapıyı açar açmaz annemle karşılaştım. Onun burda ne işi vardı? Efken ona haber mi vermişti?
- Anne?
- Kızım. Yatağından kalkmaman lazımdı. Neden kalktın? Hadi geç yatağa.
- Anne, Efken nerde?
- Efken kim kızım?
- Ben buraya getiren çocuk.
- Seni buraya biz getirdik Peri. Korkutma beni. Hadi yatağa geç hemşire çağırıyorum.
Annem koluma girip ben odaya soktu. Yatağa oturtup hemşire çağırmaya gitti. Rüyaydı herşey. Annem babamı aldatmamıştı. Efken ve Ekin de hayal ürünüydü. Ben bunları düşünürken hemşire girdi içeri. Peşinden de annem geldi. Hemşire ateşime bakıp tekrar serumu taktı. Birkaç saat daha burda durmak zorundaydım. O birkaç saati de olanları düşünerek geçirdim. Babam annemi aldatmamıştı. O da rüyaydı. Bunun için birazcık sevindim. Serumum bitince hastaneden çıktık. İlk kez bu kadar gerçekçi rüya görmüştüm. Hâlâ kafam ondaydı. Arabaya binip eve doğru yola koyulduk. Ne annem konuşuyordu ne ben. Ciddi anlamda Efken tam hayalimdeki gibi bi erkekti. Ah be Peri. Rüyandaki adama da aşık olmazsın be kızım. Ben daha önce hiç aşık olmamıştım. Bu da aşk mı bilmiyordum zaten. Ben bunları düşünürken eve geldik. Arabadan inip asansöre bindik. Aynadan kendime bakınca üstümde sıfır kol crop ve tayt vardı.- Anne, benim üstümde ne vardı hastaneye giderken?
- Kızım, dalga mı geçiyorsun benimle? Bunlar vardı. Başka bir şey mi olmasını istiyordun annem?
- Anne sordum sadece niye bu kadar uzatiyorsun?
- Neyse, hadi gir eve.
Eve girdik. Direkt yatağıma gittim. Uyumuşum. Birkaç saat sonra uyandım. Telefonum yatağımın üstündeydi. Alıp saate baktım. Saat 00.37 olmuştu. Baya fazla uyumuşum. Hemen yataktan çıkıp banyoya girdim. Sıcak bir duş iyi gelirdi. Üzerimi çıkartırken karnımdaki morluk dikkatimi çekmişti. Of Peri, iyice psikolojin bozuldu be kızım. Kendimi suyun altına bırakıyorum...
Yaklaşık yarım saat sonra duştan çıktım. Saçlarımı kurutup üzerimi giyindim. Karnım çok acıkmıştı. Hemen merdivenleri indim. Mutfaktan sesler geliyordu. İçeriye girdim. Annem tanımadığım bi kız ve genç bir erkekle oturuyordu. Ben içeriye girince bakışları bana döndü.Annem: Kızım misafirlere hoşgeldin demeyecek misin?
Peri: Hosglediniz.
Nisa: Hoşbulduk.
Annem bana tanıttı onları. Annemin kuzeninin çocuklarıymış. Bu gece burada kalacaklarmış. Bunları konuşurken yemek hazırladım kendime. Bi güzel yedikten sonra Nisayla beraber odama çıktık. Abisi Gökdeniz diğer odada yatacakmış. Biz Nisayla iyice kaynaşmaya başlamıştık. Gece 4'e kadar dedikodu yapmışız. O saatte hemen uyuduk. Sabah Nisa'nın sesiyle uyandım.
- Periii! Saat kaç oldu kızım uyan artık. Çok işimiz var hadi.- Ya Nisa... Daha uykumu alamadım tam ya. Hadi birazcık daha uyuyalım.
- Kalk Peri kalk.
Ellerimden tutup çekmeye başladı. Ben de bu durumda uyanmak zorunda kaldım.
- Kızım sana bomba bi haberim var.- Noldu hemen anlat.
- Abim ve kardeşim bir şey için şehir dışına çıkacaklar. Ben evde tek kalacağım ama çok da korkuyorum. Seninle de samimi olduğumuza göre biz seninle yazlıkta kalabiliriz. Ben annenle konuştum izin aldım. Sen ne dersin bu duruma?
- Ya aslında çok iyi olur benim için.
Yazlığınız nerde? Nasıl gideceğiz oraya?- Biraz uzakta kalıyor. Abim bırakacak bizi. Hadi kalk çantanı hazırlayalım.
Kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Banyodan gerekli eşyaları çantama koydum. Banyodan çıkınca Nisa kıyafet çantamı hazırlıyordu. Yanına gidip yardım ettim. Kahvaltı yapmadan çıkacaktık evden. Aşağı inip annemle vedalaştım. Aklıma babam geldi.
- Anne, kaç gündür babam yok. Nerde o?
- Kızım sana söylemiştim ya. İş için Antalya'ya gitti o.
Fazla uzatmadan evden çıktık. Ama bana söylememişti böyle bir şeyi. Ya da ben hatırlamıyordum. Gökdeniz ve Nisa öne ben arkaya oturdum. Nisa abisine heyecanlı heyecanlı birşeyler anlatmaya başladı. Ama dinleyecek halim bile yoktu. Çok kafam karışıktı. Hastaneden çıkalı kendimi çok kötü hissediyordum. Yarım saatlik bir yolun ardından bi ormanda durduk. Sanki ben burayı tanıyor gibiydim. Daha önceden gelmiş gibi...
Nisayla arabadan inip bagajı açtık. Çantalarımı aldık. Gökdenizle vedalaşıp yürümeye başladık. Bi eve gelmiştik. Evin önünde öylece kalakaldım. Ben bu eve gelmiştim. Beni bu eve Ekin getirmişti. Bu evde Efken vardı. Of Peri of kendine gel. Rüyanda malum olmuş işte buraya geleceğin. Niye saçma sapan şeyler düşünüp kendini korkutuyorsun be kızım.
- Peri, iyi misin? Bi an betin benzin attı.
- Yok, bir şey yok. İyiyim.
Tuhaf tuhaf baktı inanmamış gibi. Sonra dayanamayıp sordum.
- Nisa ben sana bir şey sormak istiyorum.
- Tabi.
- Bu evde sizden başka biri kalıyor mu?
- Hayır. Nerden çıktı bu?
- Ev sürekli kullanılıyor gibi gözüküyor da ondan sordum. Peki hiç çevrende Ekin ya da Efken adında biri falan var mı? Ya da abinin arkadaşı falan olabilirler.
- Hayır öyle birilerini tanımıyorum. Peri bana anlatır mısın neler olduğunu?
- Deli sanarsın beni Nisa.
- Bak ben her şekilde yanında olurum sana yardım etmeye çalışırım elimden geldiği kadar. Eve geçince herşeyi anlatacaksın bana itiraz etme lütfen.
Sıkıca sarıldık. Sonra ben etrafı incelerken çantasından anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Evin içine girdik. Evin duvarındaki çerçeveler, yerdeki halılar bile aynıydı. Hemen odaya çıkıp kıyafetlerimi yerleştirdik. Nisa ve kardeşleri burda çok sık kaldığı için onların kıyafetleri varmış burda. Abisi, Nisa ve kardeşinin odasından başka kalmaya bi oda olmadığı için ben abisinin odasında yatacaktım. Ailesi de yokmuş. Çok üzüldüm bu duruma. Kıyafetleri yerleştirdikten sonra mutfağa indik. Buzlukta somon varmış. Hemen çıkartıp güzelce soslayıp fırına attık. O pişene kadar birer kahve yaptım bize. Masaya oturduk ve olanları anlattım ona. Ama ev olayını falan atladım. Çünkü gerçekten rüyaysa o kız bu evde kalıyordu ve onu korkutmak istemezdim. Yemek pişince hemen yedik. Saçlarım yağlanmaya başlamıştı. Nisa bana banyoyu gösterdi. Alt kattaydı. Yanıma havluları alıp bi duşa girdim. Sımsıcak bi duşun ardından havlulara sarılıp saçımı kuruladım. Nisa odasına gitmişti. Kız yorgundu hemen uyur diye düşündüm. Banyodan çıkıp mutfağa girdim. Bi bardak su alıp odama gidecektim. Suyu doldurup merdivenleri çıkmaya başladım.Merdivenleri çıkınca hemen sağdaki odaya bakakaldım. Acmalı mıydım? İçine bakmalı mıydım? Kapıya doğru yürüdüm. Hemen önünde durdum. Kulağımı kapıya dayayıp biraz dinledim. Hiç ses yoktu. İstemsiz bi şekilde elim kapı koluna gitti. Aşağı doğru çektim. Kilitliydi kapı. Neden kilitliydi? İçinde bu kadar gizli ne var? Koridorun en sonundaki soldaki oda Nisanındı. Merdivenlerden çıkınca solda kalan oda ise kardeşinin. O kilitli olan kapının direkt yanındaki oda da abisinin. Yavaş yavaş odama doğru yürüdüm. İçeri girip kapıyı kapattım. Elimdeki bardağı komodinin üzerine koydum. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı. Camı açıp biraz dışarıyı izledim. Neden böyle bir yere ev yapmışlardı? Daha güzel bir yer yok muydu da bu dağın, ormanın içine yapmışlar? Peri saçma sapan konuşma kızım yazlık burası. Sen ne anlarsın yazlıktan. Camı kapatıp yatağa oturdum. Telefonumu elime alıp saate baktım. 02.14 olmuş. Saat çok geçti ama hâlâ uykum gelmedi. Korkudan uyuyamıyordum. Acaba dolapları karıştırsam çok mu ayıp olur? Ayağa kalkıp dolabın önüne gidip kapağı açtım. Pek fazla bi kıyafet yoktu. Kiyafetlerin içinde bi ışık gördüm. Evin her odasında mum yandığı için o ışık çok net bir şekilde gözüküyordu. Elimi yavaş yavaş oraya doğru uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küllenen Aşk (+18 )
Teen FictionYeni bir şehire taşınmak zorunda kalan Peri taşınır taşınmaz olumsuz şeyler yaşamaya başlar. İlk başta bunları pek umursamasa da işler iyice karışır. Yeni insanlar, rüya sandığı gerçekler ve imkansız sayılacak bir aşk...