Selam canımm bölüme geçmeden yıldızı parlatır mısınız?
Satır arası yorum yapmayı unutmayın.
Seviliyorsunuz.Bölüm yine düz yazı texting karşılık olucak. Geçen bölümün sonundan anlamışsınızdır zaten. Bir iki bölüm böyle gider diye düşünüyorum. Sonra eskiye döneriz.
Saat gece üç buçuktu. Yağız hepimizi salona çağırmıştı. Ne olduğunu anlamasam da kalkmıştım. Ben Alarayla, Yağız yakışıklıyla aynı odada kalıyordu. Babam da kendi odasında derin bir uykudaydı. Zor uyanırdı zaten.
"Gecenin bu saatinde ne oldu Allah aşkına?" Söylene söylene salona geçtiğimde gördüğüm görüntüyle ağzım açık kaldı. Yağız yemek masasının kenarlarını mumlarla kaplamış ortaya fincan koymuştu. Yakışıklı zorla tutulduğunu çok belli ediyordu. "Bu beyinsiz cin çağıracakmış."
Alara geldiği gibi geri dönecekken Yağız onun kolunu tuttu. "Benim ocakta yemeğim vardı." Alara bahane uydururken bana hava hoştu. Masaya geçip yakışıklı'nın yanına oturdum. "Korkuyorsan korkuyorum de Alara. Bebek değilsin zaten korkmazsın." Yağız Alarayı kışkırtarak yerine oturttu.
"Günaydın zengin, yakışıklı boksör." Bana yan bir bir bakış attı. "Sence gün aymış gibi mi görünüyor gerçekten tıpçı?" Gülerek başımı salladım. Uyandığım an bana gün ayıyordu.
"Sessizlik." Elini masaya vurdu Yağız. Gözlerini kapattı ve işaret parmağını fincanın üzerine koydu. Çok salaktı. Bizim koymadığımızı görünce gözünü açtı. "Koysanıza lan elinizi."
İlk ben elimi koydum. "Hep merak etmişimdir." heyecanlanmıştım. Alara bana öldürücü bakışlar attı. "Musallat olursa ne yaparız?" dedi korktuğu belli olan Alara. Boşta olan elimle yanımda duran kas yığınını gösterdim.
"Benim koruyucum var. Sen kendini düşün bebek." Yakışıklı bana inanmıyormuş gibi kafasını sağa sola salladı. Yağız yine masaya vurdu. "Siz sevgili misiniz lan!"
Gıcıklık olsun diye evet demek vardı... "O da olacak Yağızcım." dedim olacağına inanarak. Biliyordum olucaktı. "Bu kızla hiçbir alakam yok." Yakışıklı'nın dediğiyle ona döndüm. Ne demek yok!
"Birazdan odana geldiğimde de bunu bana söyle." Gözlerini açarak baktı bana. Eliyle üzerini kapattı. "Umarım kapı kilidi vardır."
Yağız tekrar masaya vurduğunda yakışıklı'nın elini alıp parmağını fincana koydum. Ardından Yağız da aynı şeyi Alara için yaptı. Herkes gözünü kapattı. Yani Yağız öyle istedi. "Önce hissedin. Gelecek." Yağıza güldüm gelirse ne tepki vereceğini merak ediyordum. "Gelirse ne yapacaksın sikecek misin? Ne bu istek amına koyayım gece gece." Yakışıklı sinirli sinirli konuştuğunda elimle ağzını kapattım.
"Sante, anandan emdiğin sütü sana zehir ederim kes lan sesini. Cin çağırıyoruz şurada." dedi Yağız ve yine masaya elini vurdu. Hayır masayla derdin ne? "Bu masa kırılırsa korteksine katater sokarım. Zaten kasla dolup taşmışsın vurup vurup durma kırılacak!" Sinirle yükseldim. Bu sırada yakışıklı elimi ağzından çekti ve bu kez kendi eliyle ağzımı kapattı.
"Yapar Yağız. O yüzden kes sesini de ne yapıyorsan yap." Kafamı salladım yakışıklıya katıldığımı belirterek.
"Korteksine katater sokarım ne lan? Hayatımda böyle bir şey duymadım. Tıpçı küfürü bir başka oluyor." Yağız hayretle bana baktığında öldürücü bakışlar attım ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI BOKSÖR | TEXTİNG
Teen FictionDamla: Dedem doğum yaptı, taksi param da yok bana bi 400 ateşler misin yakışıklı? Yakışıklı: Deden doğum yaptı? Yakışıklı: Tanıştığımızı sanmıyorum kayıtlı değilsin. O halde neden para istiyorsun? Damla: Üzümü ye bağını sorma yakışıklı