YAKIŞIKLI BOKSÖR | TEXTİNG

1.2

Satır arası yorum yapmayı unutmayın.

Lütfen oy da verin.

Bölüm düz yazı texting karışık olucak.

Saat akşam sekiz olmuştu. Babam ve yakışıklı birazdan geleceklerdi. Yakışıklı kaza geçirdim dediğinde gerçekten yüreğim ağzıma gelmişti. Ne demek kaza! Çok korkmuştum ama sadece bir kırık dedi. Biraz da olsun rahatlamıştım. Bana söylememiş olmasına üzülmüştüm sonuçta bir münasebetimiz vardı yahu.

Tüm masayı donatmıştım resmen. Eminim hastane yemekleriyle tüm midesi bozulmuştur. Bozulan midesini düzeltmek bana düşer. Bu yüzden mükemmel yemekler yapmıştım. Sofrada tavuk, yaprak sarma, içli köfte, lahmacun, salata, tarhana çorbası ve mercimek çorbası vardı. Çorbayı iki çeşit yapmıştım çünkü hangisini sevdiğini bilmiyordum. Tatlı olarak sütlaç, magnolya, profiterol yapmıştım.

Aşçılara taş çıkartırım derken yalan söylemiyordum.

Elbette hepsini tek başıma yapmamıştım. Bu kadarını yetiştirmem imkansızdı. Arkadaşım Alara da bana yardım etmişti. Babam bana sabah sekizde haber vermişti ve sekizden beridir yemek yapıyorduk. Çoğunu ben yapmıştım ama Alara'nın da desteğini es geçemezdim.

Alara liseden arkadaşımdı. Hukuk okuyordu.

Tüm yemekler bittikten ve masaya yerleştirdikten sonra kendimi koltuğa attım. Aynı zamanda Alara da kendini yanıma bıraktı.

"Çok yoruldum." Dedi Alara yorgun sesiyle. "Al benden de o kadar." Diyerek ona katıldığımı belli ettim. Gerçekten iyi iş çıkarmıştık. Çalan kapıyla ayağa kalktım. Alara da kendi oturuşunu düzeltti.

Kapıyı açtığımda ilk beni iri ve yapılı cüssesi ile babam karşıladı. "Hoş geldiniz." Dedim babama gülümseyerek. Anlımdan öptükten sonra içeriye geçti. Ardından gözlerim kolundaki sargıyla duran yakışıklıya döndü. İlk defa onu yakınımda görmüştüm. Cidden abartıldığı kadar yakışıklı ve kaslıydı. Beyaz tişörtünden bile çıkıyordu kasları. Bana baktığında inceledi.

Haftalardır ona yazan kişiyle ilk defa yüz yüze gelmişti.

Yanında arkadaşı Yağız vardı. İkisi de yıllardır babamın öğrencileriydi. Adlarını biliyordum ancak yüz yüze gelmemiştim.

Elimle içeriyi gösterdim geçmeleri için. İkisi de geçerken başını eğmişti çünkü o kadar uzunlardı ki kapıya sığmıyorlardı. Küçük kalmıştım yanlarında!

Onlar da salona doğru yürüdükten sonra kapıyı kapattım ve bende salona geçtim. Babam ve Alara sohbet ediyordu. Herkes koltuğa oturduğunda araya girdim.

"Ben Damla. Bu da arkadaşım Alara."

"Ben de Yağız. Memnun oldum. Uzun zamandır koçun kızını merak ediyordum." İnan bende sizi..

"Sen niye koçun kızını merak ediyordun lan? Ben kızı olduğunu bile bilmiyordum." Yakışıklı'nın sesiyle ona döndüm. Saçları dağınıktı ve bu ona çok yakışıyordu.

"Kutay doğru söylüyor, sen niye benim kızımı merak ediyorsun it?" Babam da yakışıklıya katıldığında Yağız babamdan korktuğunu belli edercesine baktı.