- Seher burda birşey var! Önemli olabilir, biz bunu nasıl düşünemedik...
Evet sanırım sonunda bir şeyler bulabilmiştik...
Hemen oturduğum yerden kalktım ve Dedektif'in yanına gittim.
- Birşey mi buldun?
- Emin değilim ama sanırım...
- Nedir? Hadi anlat!
Elinde tuttuğu sarı dosyayı hızla çalışma masasının üzerine koydu.
- Otopsi raporunu son kez incelerken aklıma bir şey geldi.
Duraksadı ve gözlerini kısıp dikkatlice dosyayı tekrar hızla okudu.
- Aynen... Düşündüğüm şey olabilir aslında. Bak şimdi burada şöyle bir detay var; vücudunun sağ el üst bölgesinde tırnak izi gibi birşey var. Bir bak sende.Hemen dikkatlice oraya baktım.
- Evet sanırım öyle birşey var ama bu ne demek ki?
- Seher aklını kullan lütfen... Birisi onu itmiş diye düşünüyoruz ve otopsi raporunda sağ el üstünde bir iz var hemde tırnak batmış gibi duruyor. Yani belli ki eğer biri onu oradan aşağı ittiyse bir de onu tutmaya çalışmış olmalı yani birisi onu düşerken elinden sıkıca tutmuştur büyük ihtimal. Bu kişi de onu iten kişi olmalı.
Evet... Bu gerçekten çok mantıklıydı... Birisi Işık'ı kurtarmaya çalışmış ama olmamış ve büyük ihtimal bu kişi onu iten kişi...
- Peki Dedektif şimdi ne olacak? Bu kişi kim nasıl bulabiliriz? Şimdi ne yapmalıyız yani?
- Seher özellikle o iz üzerine tekrar detaylı bir otopsi raporu istemeliyim savcılıktan. Üzerinden çok zaman geçmedi bir şeyler bulabiliriz. Mezarı açtırmak zorundayız yani. Bu senin için bir sorun yaratmaz umarım.
Cenaze törenine maalesef ki katılamamıştım. O kadar üzülmüştüm ki hastalanıp cenaze ye gidememiş ve onu son yolculuğuna uğurlayamamıştım.
- Katili bulun Dedektif. Lütfen...
- Bulacağız Seher. Hadi şimdi seni eve bırakayım sonra evime gidip bir duş alıp ben buraya tekrar geri geleceğim ve savcılık için bir rapor hazırlayacağım. Şimdi gidelim.
- Tamam...
Hemen ceketimi giyinip çantamı aldım ve ofisten çıktık. Temiz havayı ciğerlerime derince çektim. Sonra Dedektif'in oldukça lüks gri arabasına binip yola koyulduk.
Evimin önünde durduğumuzda Dedektif derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı.
- Eve git ve iyice dinlen. Akşam ise gideceksin sonuçta. Çok yorma kendini. Hadi bakalım görüşürüz.
Gözlerim doldu aniden. Beni Işık'tan sonra ilk defa bu kadar umursayan ve ilgilenen biri vardı. Kimsesiz olmakta buyduya işte en küçük ilgiye bile kolayca kanmak. Ama Dedektif'in ilgisi yalan değildi. O beni gerçekten seviyordu bunu görüyordum.
- Seher... Ne oldu? Dolmasın o güzel gözlerin ağlama. İyi misin?
Bu cümlesi ile ona daha çok ısındı kalbim ve aniden yan koltukta oturan Dedektif'in dudaklarına yapıştım. Dedektif öyle bir şok oldu ki bu yaptığıma öylece kalakaldı. Ama bir kaç saniye sonra dudaklarında tutkuyla gezinen sıcak dudaklarıma oda karşılık verdi.
Gözlerimden yaşlar akıyordu yaşadıklarımın ağırlığından ama azalıyordu sanki Dedektif'in dudaklarını hissettikçe o ağırlık. Dudaklarımdan ayrımadan kolları belimi sardı ve bedenimi kendine iyice çekti. Onu bırakıp gitmemi istemiyormuş gibi sımsıkı sarıldı.
Beni daha sert ve tutkulu öpmeye başladığında artık durmamız gerektiğini biliyordum. Yoksa bu işin sonunda pişman olacağımız hatalar görüyordum. Henüz herşey için çok erkendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ŞANS
Teen FictionHer insan ikinci bir şansı hak eder ancak bazı insanlar verilen tüm şansları kaybeder... Seher Yıldız' ın en yakın arkadaşı olan Işık dokuz katlı bir binadan aşağı düşerek ölür. Herkes bunun bir intihar olduğunu söylesede Seher bunun bir intihar ol...