14. Bölüm: Sanırım Sonum Gelmişti...

23 9 31
                                    

      Sabah uyandım ve fakültenin kütüphanesine ders çalışmak için gitmeye karar verdim. Hızlıca hazırlandım. Bugün Doruk ile görüşecek olmam beni fazlasıyla geriyordu.

        Hazır olduğumda aşağı indim ve salonda oturmuş televizyon izleyen Koray'ı gördüm. Beni henüz fark etmemişti. Salonun kapısından onu izlerken istemsizce yüzümde tatlı bir tebessüm yayıldı.

       - Kapıda dikilip beni izlemeyi bırak ve yanıma gel.

       - Beni fark etmiş miydin?

       Dedim sesimde ki belirgin şaşkınlıkla birlikte.

        - Tabii ki güzelim, dedektifim ben eğitimliyim yani. Hadi gel yanıma.

       Minik adımlarla yanına gittim oturduğu tekli koltuğun kol kısmına hafifçe oturdum.
   
       Koray ise beni belimden tutup oturduğum koltuğun  kol kısmından kaldırdı ve dizine oturmamı sağladı. Sonra dudaklarını boynuma bastırdı ve kokumu derince içine çekti. Dudakları boynumdan ayrılınca gözleri ile beni süzdü.

       - Niye hazırlandın? Bir yere mi gidiyorsun?

       - Evet, derslerden çok geri kaldım bugün kütüphaneye gidip ders çalışmalıyım. Beni fakülteye bırakır mısın?

        - Olur güzelim, gideriz. İstersen bende yanında kalayım.

        - Hayır gerek yok. Zaten sonra bir işim var. Ben seni ararım.

        - Ne işin var?

        - Eee...

        Ona yalan söyleyemezdim. Ama Doruk biraz sorun olurdu. Yinede doğruyu söylemek istedim.
  
         - Doruk... Dün gece aradığımda açtı. Çok kısa konuştuk. Bugün gelmiş olacak İstanbul'a. Onunla konuşmam lazım.

        - Ne konuştunuz?

        - Yaptığım şey çocukçaydı özür dilerim dedi. Kafamı toplamam lazımdı dedi. Geri geleceğini söyledi bende bugün için buluşur konuşuruz dedim olur dedi.

      Onaylamaz ve ciddi bakışları üzerimde gezinirken iyice gerildim. Elimi yanağına koyup dudaklarına hafif bir öpücük bıraktım.

       - Hadi ama sevgilim, ona kendimi açıklamalıyım. Gerçekten çok kırılmış, onu dost olarak kaybetmek istemiyorum. Beni anla lütfen. Doruk çok iyi bir dost. Sadece aklı karışık şuan o kadar.

      Derince bir nefes bıraktı.

       - Peki...

                                          ~~~~~~♡~~~~~~

     Kahvaltı yaptıktan sonra Koray beni kütüphaneye bıraktı ve şirkete gitti. Ben ise tam 3 saattir aralıksız çalışıyordum. Gözümü saate attığım da saatin 13.17 olduğunu gördüm. Telefonumu rahatsız olmamak için sessize almıştım. Elime aldım ve gelen arama mesaj varmı diye baktım.
   
      "Seher istersen şuan konuşalım. 1 saat içinde burada ol lütfen." ¹² ⁴³

      Konum ¹² ⁴³

      Doruk'tan gelen mesajı görünce hemen toparlandım ve bir taksi çağırıp konuma doğru yol almaya başladım.

       Taksiye ücreti ödedim ve önünde durduğumuz kafeye girdim.

       Kafeye girdim ama Doruk'u göremedim. Tam telefonumu çıkardım mesaj atmak için o sırada arkamdan duydum sesini.

        - Seher...

       Hemen arkamı döndüm ve Doruk'u görünce gözlerim doldu.

        - Doruk ben... Özür dilerim...
  
       Daha fazla dayanamadım ve kollarımı sıkıca boynuna doladım. Öylece kaskatı kaldı ama ben çekilmedim biliyorum çünkü sadece cesareti yok. Oda ellerini yavaşça sırtıma koydu ve sarıldı.

       - Seher asıl ben özür dilerim... Arkadaşlıkla aşk arasındaki o ince çizgiyi yürütemedim seni yalnız bıraktığım için özür dilerim...

      Göz yaşları kafasını koyduğu omzumu ıslatınca elimi saçlarına koydum ve karıştırdım. Benden ayrılıp bir adım uzaklaştı. Masayı işaret etti ve oturduk.

      - Seher biliyorum çok iyi bir arkadaşlığımız var ama ben bozdum. Çok özür dilerim. Belki seni sevdiğim gibi başkasını sevemem ama tabii bir başkasını sevmeyi deneyebilirim. Senin arkadaşınım ben için rahat olsun.

        - Doruk çok üzgünüm böyle olduğu için...

       - Neyse şimdi bu konuyu kapatıyoruz. Artık da açmıyoruz. Başka bişey konuşalım.

        - Peki neredeydin Doruk neler yaptın?

         - İzmir'e gittim. Orada bir yazlığımız var oradaydım. Babam biraz sorun çıkardı ama olsun. Asıl sen? Sen neler yaptın Seher? Cidden seni bırakıp gitmemeliydim. Neler oldu anlat bakalım.

        O gittiği günden beri Dedektif'le sevgili olmamız dışında Dedektif'in evinde kalıyor olmam dahil herşeyi anlattım.

                                        ~~~~~~♡~~~~~~

      Tam 2 saat boyunca sohbet ettik. Ben anlattıkça Doruk daha da üzüldü, çıldırdı. Yanımda olmak isterdi ama olmuştu bir kere. Gerçekten önemli değildi artık. Kafasını toplayıp şuan daha iyi hissediyor olması benim için daha önemliydi.

       Sohbetimiz bitince Doruk gitti bende Koray'ı aradım ve beni almak için gelmesini söyledim. Sonra lavaboya gittim. Saat 16.02 ydi. Cidden bugün benim için çok hızlı geçmişti.

      Elimi yıkarken başım önüme eğikti. Başımı kaldırınca aynadan arkada simsiyah giyinmiş silahlı adamı görünce çığlık atıyordum ki eli ile ağzımı kapattı. Beni itip duvara sertçe yaslayınca sırtımı o kadar sert çarptım ki o an hissettiğim korku ile birlikte nefesimin kesildiğini hissettim.

       Evet o katildi... Bu sefer gerçekten öldürecekti beni... Sanırım sonum gelmişti...

                                               (...)

    
              

SON ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin