12. Bölüm: Maskenin Ardındaki Katil

66 21 100
                                    

     - Sen..?

       Aniden öyle bir bağırdı ki konuşmamı bıçak gibi kesti ve yerimden sıçradım resmen.

      - Ben artık herşeyi düşünüp kontrol ettim. Kafamda tarttım ölçtüm en doğru olana karar verdim...

       Yavaş ama sert bir adım attı üzerime doğru. Ve bir adım daha. Ben bir adım geri attım ve o bir adım daha üzerime geldi.

     - Seher... Beni deli ediyorsun! Ben seni her zerrenle deli gibi istiyorum ama sen beni kendinden mahrum bırakıyorsun! Artık saklanmak istemiyorum. Artık seni istiyorum.

      Üzerime bir adım daha geldi konuştukça üzerime gelmeye devam ediyordu, bense artık hiç sakin değildim ve bedenim korkudan titremeye başlamıştı.

     - Çok korkuyorum... Biraz daha üzerime gelirsen kriz geçirebilirim bırak elindekini!

     Aniden durdu adımları ve çok sinir bozucu bir kahkaha attı.

     - Öyle mi!? Ama ben seni istiyorum!

     Tekrar üzerime gelmeye başladığında artık geri geri adım atmadım ve arkamı dönüp mutfak bolkonuna doğru koşmaya başladım. Aniden beni omuzumdan tuttu ve kendine doğru çekti.

     - Sana zarar vermem gerekiyor, yoksa akıllanmazsın öyle değil mi!? Sadece çevren yetmiyormuş demek ki..!

      - Ne!? Ne demek o? Sen miydin!?  Kimsin sen? Sesin çok tanıdık ama değiştiriyorsun. Anlayamıyorum! Kimsin sen!?

       - Bunu bilmene gerek yok...

     Yüzünde kar maskesi vardı. Ve gözlerini de maskenin içinden bir tül ile örtmüştü. Sesi çok farklı çıkıyordu. Sanki bir ses değiştirici kullanıyordu.

      Beni aniden saçımdan tutup yere fırlattı. Ben yere düşünce üzerime doğru gelmeye başladı üzerime çöktü, dudaklarını sertçe boynuma bastırdı. Kokumu iğrenç bir hırıltıyla içine çekti bense artık oldukça ilerleyen krizim yüzünden hareket edemiyordum. Ve evet kriz yüzünden gözlerimin önü karardı...

                                         ~~~~~~♡~~~~~~

      "Dedektif Koray Ulusoy" un ağzından:

       Masamın üzerindeki dijital saatin sesi ile saatlerdir izlediğim tavandan ayırdım gözlerimi. Saat 06.00 dı. Saatin alarmını kapattım. Zaten tüm gece asla gözüme uyku girmemişti. Seher'in söyledikleri aklımı tamamen kaplamış, kalbime bir ağırlık gibi çökmüş, duygularımı paramparça etmişti.

       Acısı vardı evet belki ama onu seven kalbime anlatamıyorum ki işte. Elimi telefonuma attım ama şarjı bitmişti ve kapanmıştı. Yataktan kalkıp telefonumu şarja taktım. Ardından banyoya girdim.

       Banyoda isim bittiğinde kapanmış telefonumu açtım.  Şarjı şuan yüzde 18 di ama bir göz geçirmem lazımdı bildirimlerime.

        Telefon açılınca gelen mesajlarlara ve aramalara baktım. Ama Seher... Bana 2 mesaj atmış ve 1 kez aramış. O kadar sinirliydi ki, niye yazmıştı ki şimdi bana?

        Hemen açtım mesajı okurken kan beynime sıçradı, dünyam karardı sanki.

        "Dedektif ben ilaç almış uyuyordum gördüğüm kabus yüzünden uyandım. Ama salondan bir ses geliyor adım sesleri ve bir öksürük sesi. Çok korkuyorum." ⁰⁴ ⁴⁵

      Cevapsız arama ⁰⁴ ⁴⁵

      "Dedektif birisi odama doğru geliyor ya o katilse!? Neden açmıyorsun?" ⁰⁴ ⁴⁶

SON ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin