9. Bölüm

3.4K 210 49
                                    

Elimdeki fotoğraflar yere düştü. Bedenim korkuyla gerildi. Ne hissedeceğimi şaşırdım. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Şimdi büyük sıçtın!

"Açıklayabilirim," dedim ve hemen ayağa kalktım.
"Defterimi arıyordum sonra bunları gördüm ve merak edip baktım. Bakmamam gerekiyordu. Çok özür dilerim."

Yaprak yeşili gözlerini bana dikti. Bende bir şey arıyordu. Bana doğru geldi ve yere düşen fotoğrafları aldı. Beni burada bu şekilde yakalaması sanki hoşuna gitmişti.

Benim olduğumu anlamıştı. SİKTİR!

Gözlerindeki özlemi gördüm. Kırgınlığı gördüm. Bu beni üzmüştü.

Dolabına doğru gitti ve defterimi çıkarıp bana gösterdi. Ne yani dolabına mı koymuştu? Dolabını açsaydım zaten direkt görürdüm. Bana bunu göstermeye çalışıyordu.

"Dolabını tam açıyordum sen geldin." Dedim. Vicdan azabından kıvranırken, zor da olsa konuşmaya devam ettim.

"Özel eşyalara saygım büyük."
Defterimi bana verdi.
Şifremi girdim ve bir anda elimden aldı.

Can çiçeğim sen misin?

"Bunu da nereden çıkardın?"

Ben can çiçegimin ruhunu tanıyorum ve senin bedenin ona çok benziyor

"Ben o değilim!"diye yanıtladım. Allahım sen biliyorsun. Yardım etmen gereken konular var.

Omzundaki kelebek dövmesine ne diyorsun? Açıkla!

Ata çakır beyoğlu aptal biri değildi. Neyse ki zekiydi. Dövmemi demek ki görüp anlamıştı.

"Kafayı mı yedin? Herkes dövme yapabilir. Altarafı bir kelebek"

Kanatlarında A harfi var

"Olabilir Annemin nenesinin üvey-" Ne dediğimi bilmiyordum. Geç değil toparlayabilirsin.

"Kardeşinin kızı bir kaza sonucu öldü. Onun adı A harfiyle başlıyor onun anısına böyle bir şey yaptım. Adı Asmindi. Canım kankim hakkın rahmetine kavuştu."

Asmin cadısı hala yaşıyordu ve ben ondan nefret ediyordum. Sahiden o benim neyim oluyordu?

Batırdın!

Ata çakır beyoğlu bana inanmamıştı. Bana deliymişim gibi bakıyordu. Yüzünde hınzır bir ifade vardı.

Sen benim aradığım ama bir türlü bulamadığım kişisin. Neden beni terk edip gittin?

Sözleriyle kaskatı kesildim. Sol yanım bir anda sızladı. Düşkırıklığına uğramıştı.
O gözlerinde bana öyle bir ifadeyle baktı ki ben utandım. Ona büyük bir acı vermiştim. Bir süre onun bakışını unutmayacaktım.

"Bak seni kırmak istemiyorum ama o ben değilim. Özür dilerim. O olmadığım için özür dilerim."

Gözlerinde duran ifade aynıydı.

Defterime baktı. Son umudu sanki o defterdeydi.

Burada sumaklı siyah zeytinle ilgili bir şey yazmışsın

"Bunda ne var? Sevdiğim bir kahvaltılık"

Peki neden az önce her şey kendi ellerimle mahvettim dedin.

"Benim telefonumda bir oyun var. Köpekbalığı denize giriyor ve önüne gelen balıkları yiyor. Sonra denizdeki başka canlılar yüzünden zehirleniyor çok güzel bir oyun oynamanı tavsiye ederim."

sağır kuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin