9. Bölüm

161 21 42
                                    

    Birce'den,

    Sancar'ı beni getirmesi için amcam mı yollamıştı?

   Kafamın içinde dolaşan iki sorudan öncelikli olanı buydu, diğeri ise beni getirmesini hangi şarta bağlamıştı.

    Bir tarafım tüm bunların açıklaması olacağını Sancar'a güvenmemi söylerken, diğer yanım şeytanın fitneleri ile cebelleşiyordu.

   Amcam her zaman ki gibi suyu bulandırıp kenara çekilmişti. Yengemse sinsi bir yılan gibi benim çelişkiye düşüp düşmeyeceğimi gözlüyordu. Babam da amcam gibi konağı terk ettiğinde masada annem ve yengem kalmıştı.

    Dilek köşede masayı toplamak için seslenmemizi bekliyordu. Ortamın gerilimi hat safhadayken kendimi toplamak zorunda olduğumun farkındayım.

     Ben Sancar'a güveniyorum Birce...

   İç sesim bile tarafını belli edince, silkelendim.

    "Dilek'cim masayı hızla toplayalım bugün çok işimiz var güzelim." diyerek elime aldığım tabaklarla mutfağa ilerliyordum ki annem seslendi,
   
    "Ne işin var Birce?"

    El mecbur durup yönümü tekrar masaya çevirdim,

     "Sancar'ın odasında ki eşyaları odama taşıyıp düzenleyeceğim." dediğimde kaşları havalandı.

    Yengem sandalyesinde geriye yaslandı,

    "Sende ki bu Sancar aşkı yeni mi Birce? Yoksa evveli varda bizi ayakta mı uyuttunuz?" diyerek aklınca laf çarparmaya çalıştı ama işte aklı kadar olunca kocasının giderken attığı bombayı boşa düşürdüğünü fark etmedi.

    "Eski olsa amcamın emriyle beni alıpda Hâkim'e teslim etmez herhalde yengecim... Eski değil, ama keşke eski olsaydı da bu konakta yaşananlara böylesine kör olmasaydım." deyip bozulan yüzüne daha fazla bakmaya gerek duymadan mutfağa geçtim.

    Toplanan sofra ile beraber üst kata çıkarken Dilek beni takip ediyordu.

    Konak kat kat inşa edilmişti. Zeminde avluyu çevreleyen odalar çalışanlara aitti, birinci katta büyük salondan hariç dört büyük oda vardı, benim, Faruk'un, Hâkim'in biri ise misafir odası olarak boş tutuluyordu.

    Üst katta ki odalar daire gibi dizayn edilmişti oturma odaları ve büyük terasları vardı. Aziz amcam, Hasan amcam ve babam için olmak üzere üç daire de doluydu. Aziz amcamların odasına babannem hiç kimseyi dokundurmamıştı.

   Son kat ise tüm konağa hakim tek bir daireden oluşuyordu. İki büyük odadan biri dedemin çalışma odasıymış ama Aziz amcam vefaat edince babannem Sancar'ı yanı başında ki çalışma odasına alarak gözünden ayırmadan büyütmüştü.

    Benim odamı geçip merdivenlere yönelince Dilek,

    "Birce abla nereye çıkıyoruz?" diye sordu.

    "Sancar'ın odasına Dilek eşyalarını toplayıp benim odama indirelim işte..." dedim sorusunu gereksiz bularak.

     Burukça tebessüm etti,

    "Ağamın odası orda değil ki." dediğinde boş gözlerle yüzüne baktım.

    "Sancar yukarda kalmıyor muydu?" diye sordum.

   "Çok oldu o oda değişeli sen bilmiyorsun?" dedi oda bana şaşırarak.
 
    Üniversiteyi kazanınca burayla bağımı öyle bir kesmiştim ki, şimdi anlıyordum nasıl yanlış yaptığımı.

    Yazın geldiğim birkaç haftalık tatiller zaten tarla işlerinin en yoğun olduğu zamana geldiğinden Sancar konağa bile uğramazdı.

    "Nerde odası?" dediğim zemin katta ki çalışan odalarından birini işaret etti.

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin