Şirket - Bölüm 8

92 12 2
                                    

Odaya çıkıp hazırlanmıştım. Saat 8:16'yı gösterirken o giyinme odasının dışında beni bekliyordu. Hava sıcak olduğu için altıma siyah bir şort, üstüme ise bol, şortunun iki parmak üzerine gelecek uzunlukta beyaz bir tişört giymiştim.

Odadan çıktığımda beni baştan aşağı süzdü. Gözleri şortuma takıldı. Ardından kaşları çatıldı.

"Şort giyemezsin."

"Nedenmiş o?"

"Çünkğ, ben izin vermiyorum. Hiç kimse benim olanın bacaklarını göremez."

Kaşlarım çatıldı.

"Ben senin değilim!"

Ellerini belime sardı ve sırtımı duvara yasladı. Beni duvar ile kendi arasına aldı.

"Evet benimsin."

Dedi ve dudaklarıma yapıştı. Birkaç saniye sonra dayanamadım ve karşılık verdim. Nefessiz kalana kadar öpüşmüştük. Geri çekildi. İkimiz de nefes nefese kalmış, soluklanıyorduk.

Gülümsedi. Ben ise alev alan surstım ile giyinme odasına girdim. Tişörtünügiyme çıkarmadan altıma krem rengi bir kargo pantolon giyindim ve geri çıktım odadan.

Gülümkseyerek elimi tuttu. Aşağı indik. Alay ve Ayşe teyze kapıda bekliyordu bizi.

Evden çıktık. Arabaya yöneldi. O sırada gözüm tekrardan geldiğimden beri orada duran 10,000 cc motora takıldı.

Savaş bunu fark etmiş olacak ki yanıma gelmişti bile. Kolumu dürttü.

"Motorla gidemez miyiz?"

Önce motora, sonra bana baktı.

"Senin boyun o motora yeter mi?"

Diyerek 1.70 boyun ile dalga geçti. Kaşlarım çatıldı. Motorun üstüne duran kaskı aldım ve kafama geçirdim. Çok severdim motor kullanmayı. Ehliyetim de vardı zaten.

"Vay vay. Pekala. Gidelim şampiyon."

Diğer kaskı aldı ve arkama bindi.

"Tırın altına girmeyelim olur mu?"

"Tutun."

"Bence gerek yo-"

Sözü yarıda kesildi çünkü motoru son gaz çalıştırdım. Birkaç kez Holding'in önğnden geçtiğim için yolu biliyordum.

Şirket dediği Holdingin sahibi duruyordu arkamda. Belime sarılmak zorunda kalmıştı son gaz basınca.

40 dakikalık yolu, ara sokaklardan giderek 20 dakikada oraya varmamızı sağladım. Ve Holdingin karşısına park ettim. Ateşler Holding.

Devasa bir binaydı. Motordan indi ve kaskı çıkardı.

"Şaşırttın beni cimcime."

Kaskı çıkardım ve indim motordan. Kaskı artçı koltuğunun içindeki bölmeye koydu ve kendi kaskını ise eline aldı.

İçerim girdiğimizde herkes 'Günaydin Savaş bey, Hoş geldiniz Savaş Bey.'

Gibi şeyler söylüyorlar, bana ise anlamsız gözler ile bakıyorlardı.

Daha içeri girer girmez benim hakkımda, kim olduğum, neden Savaş'ın yanında olduğum ve benzeri şeyler hakkında dedikodum yapışmaya başlamıştı bile.

Açıkçası biraz korkmuştum. Savaş bunu fark etmiş olacak ki elimi tuttu. Ben ise dedikodulardan rahatsız olmuş bir vaziyette koluna sarıldım ve boş gözler ile çalışanlara bakmayı bırakıp önğme döndüm.

ZORAKİ(bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin