Düğün (Bölüm 3) -Bölüm 4

165 16 2
                                    

Öpücüğü müzik aldıktan sonra yanımdan ayrıldı. Birkaç dakika sonra Delilo çalmaya başladı. Herkes halaya dizildi. Savaş Halay başı oldu. Ben ise onun yanındaydım. Bir süre 3 adım oynadıktan sonra beni kolumdan tuttu ve oturttu.

"Amaa daha oynayacaktım."

"Çok kişi var olmaz."

"Ama lütfen yaa."

"Hayır dedim!"

Başımı önüme eğdim. Gözlerim doldu. Gözümden süzülen bir damla yaşı sildim. Sonrasında akşam saat 9'a kadar düğün devam etti. Saat 9'da takı merasimi oldu ve konvoya geldi sıra. Bu sefer kapıda süslenmiş üstü kapalı siyah araba yerine kırmızı, süslenmiş, parıl parıl parlayan ve üstü açık bir araba vardı. Herkes arabalarına bindikten sonra babamlar sıkı sıkı sarıldı bana.

Konvoy zamanı herkes kornaya basıyor, şarkı çalıyordu. Çok güzeldi etraf.

"Ayağa kalkabilir miyim?"

"Düşersin."

"Birşey olmaz lütfen yaa."

"Peki. Ama dikkatli ol."

Ayağa kalktım ve ellerimi açıp son hız arabada Titanic havası yaşadım. Arkamı döndüğümde bizi bir ordu takip ediyordu adeta. Hemen arkamızdaki ikis davada benim ailem ve onun ailesi vardı.

Saat 11'e kadar konvoy devam etti. Artık eve geçme zamanı gelmişti. Son kez babalarıma sarıldım. Ve yola çıktık. Üşümeye başlamıştım ve ceketim bana yetmiyordu.

"Ne zaman eve varacağız?"

"O kadar çok mu istiyorsun benimle baş başa kalmayı?"

Dedi seksi bir ses ile.

"Şey. Biraz üşüdüm de. Ondan."

Araba kullanırken ceketini çıkardı ve omuzlarıma bıraktı. Gaza yüklendi. Bir an kaza yapacağız sanmıştım.

"Az kaldı bebeğim."

10 dakika sonra eve varmıştık. Ev mi dedim? Çok pardon. Villa.

İki katlı kocaman bir Villa'ya gelmiştik. Ön bahçesi kocamandı. Dışardan döndüğüm kadarıyla kış bahçesi vardı. İki katlı ve sade, fakat şık bir yerdi.

Arabayı park etti ve kapımı açtı. Ben arabadan inerken inmez elimi tuttu ve beni eve soktu.

"Şimdi bu kocaman evde sadece ikimiz mi yaşayacağız.

"Korumalar, Ayşe teyze, Alya, sen ve ben varız. Tabii korumalar burada kalmıyor. Ayşe teyze yardımcı. Alya ise onun kızı."

"Anladım."

"Gel. Odamıza çıkarayım seni."

"Odamıza?"

"Artık evliyiz bebeğim. Beraber uyuyacağız."

"Ama-"

"Sarp!"

Gözlerini yumdum. Yavaşça gözlerimi araladım. İşte kata çıktık. Hem arka, hem ön bahçeye bakan kocaman bir odaydı. Kapıdan içeri girince Tam karşıda mit'ten kişilik bir yatak karşılıyordu. Baş ucunda iki adet komidin vardı. Ön ve arka bahçeye bakan yer boydan boya camdı.

Ön bahçeye bakan yerde ise büyük bir balkon vardı. Odanın sağ tarafında bir oda daha vardı. Giyinme odası. Sol tarafında, giriş kalısının 5 adım ilerisinde yatağın ise sağ tarafında kalan bir kapı daha vardı. Orası ise banyodu. Odanın içerisinde bir de jakuzi vardı.

Evin tamamı beyaz ve gri ağırlıklıydı. Hoş bir yerdi. Burayı kötü yapan Savaş'dı. Kendi kendime düşünürken esnedim.

"Uykun mu geldi?"

ZORAKİ(bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin