Doktor olan Hilal Bade Ödün, Psikiyatrist bir genç adam. Doktor olan Hilal hastanede 36 saatlik bir nöbette uykulu gözlerle etrafına bakmaktaydı. Bir anda bir çağrı geldi. Trafik kazası... O an doktor rolünü mü üstlenecekti yoksa bir kız çocuğu mu...
İlk öncelikle oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınn. Yorumları görünce çok mutlu oluyorummm.
İyi okumalar ay tanelerimm.
(2 HAFTA SONRA)
İki hafta geçmişti. Kuzenlerimin hepsi bende kalıyordu. Ev tam anlamıyla yurt gibiydi. Teyzem de amcamda gitmişti ancak kuzenlerimle uzun süredir görüşmediğim için benimle kalmalarını istemiştim. Evim küçük bir ev değildi bu nedenle rahatlıkla sığmıştık.
Odamdaki yatağım zaten büyük ve çift kişilikti. Ben yatakta mevlana gibi döndüğüm için çift kişilik tercih etmiştim ancak iki haftadır Dilsu ile aynı yatakta yatıyorduk. Neyseki benim dönüp durmamı sıkıntı etmemişti ki o da dönüp duruyordu. Birlikte yuvarlana yuvarlana uyuyorduk. Salondaki iki koltukta açılabiliyordu ve orada Afra ablam ve İslim uyuyordu.
İlhan ve Akbora da ilk birkaç gün bende kalsalarda sonradan yer yatağında rahat edemeyip Kutay'ın davet etmesiyle Kutay'ın evine geçtiler. Ablam için zaten burada hep bir oda vardı. O da kendi odasında kaldı. Yaraları hala iyileşmediği için kendi evine göndermiyordum. Pansuman yapılması gerekiyordu ve kırıkları iyileşene kadar burada benimle kalacaktı. Ben hep burada kalmasını istiyordum ancak ablamın işi Tekirdağ'daydı. Zaten o işi için dönerken annem ve babam da İstanbul'dan onun yanında gitmek istemişlerdi. İstanbul'dan uzaklaşmak onlara iyi gelecekti ancak olmadı... Sonrası kazaydı.
Kazayı, acılarımı bir kenara bıraktım. İyileşmeye başladım. İşime gidip geliyor ve eski neşemi geri topluyordum. Kuzenlerim sayesindeydi. Hepsi birlikte hem beni hem ablamı ayağa kaldırmışlardı. Ben de her şeyi unutmuştum. Unutmak bazen iyi gelirdi.
Bugün 29 marttı.
Bugün benim doğum günümdü.
Kızlar bana bir organizasyon hazırlamıştı ve bir mekana gidecektik.
Çiğdem, Kutay, Koralp ve Ekin de geliyordu. Ekin'in nereden çıktığını anlamamıştım ama o günden beri hiç görmemiştim açıkçası merak ta ediyordum çünkü gördüğüm gün söyledikleri aklımdan çıkmıyordu. Bu gece onunla konuşmak istiyordum.
Odada ben, İslim, Dilsu ve Afra ablam hepimiz hazırlanıyorduk. Ablamı başta hazırlanıştık ve o bizi bekliyordu.
Afra ablam yatağın bir köşesine oturmuş telefonuna bakarak kırmızı rujunu sürüyordu. Siyah uzun bir elbise giyinmişti. Gözünde ise güneş gözlükleri vardı. Yanına da siyah bir çanta almıştı. Ayakkabı olarak topuklu ve bantlı bir ayakkabı tercih etmişti daha giyinmemişti ancak ayaklarının dibindeydi. İki kolunda da bilezikler vardı, altın rengi takılar tercih etmişti ki kulağında da halka küpe vardı. Kumral saçları buğday tenine dökülmüştü. Üstüne beyaz bir kot ceket alıp kollarını katlamıştı. (Resimler kıyafeti gösterir, karakterin ten rengi ve saçına takılmayın.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
