Herkese yeni bölümden selammm.
Uzatmadan yeni bölüme geçeceğim fakat oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.
Kalbimdeki ağrının biraz olun dinmesini istemiştim. Tanrı kalbimdeki ağrıyı almadı fakat onunla nasıl başa çıkmam gerektiğini öğretti. İşte bu en acı olanıydı çünkü onunla nasıl başa çıkmanız gerektiğini öğrendiğinizde daha ağırları geliyordu... Siz ne kadar dik durursanız o yüklerin altında insanlar zorlanmıyorsunuz zannediyordu. Güçsüz olduğunuzu söylemeliydiniz. Ben güçsüzüm demeliydik. Belki insanlar bundan anlardı ve üstümüze gelmeyi bırakırlardı...
Hastaneden çıkmıştık. Koralp'i kendi evinde tek bırakmak istememiştik bu nedenle hepsini bizim eve davet etmiştim.
Evde Akbora, Afra, İslim, İlhan ve amcam ve teyzem vardı. Onları iki hafta önce çağırmıştım fakat Afra ablamın işleri dolayısıyla hiçbiri gelmemişti ve bende zaten bugünden sonra gelmelerini daha uygun bulmuştum.
Hepimiz eve geldiğimizde zile bastık ve kapıyı pijamalarıyla Afra ablam açtı.
Kumral saçları dağınık ama biçimli duruyordu. Uykusuz kaldığı her halinden belliydi.
" Alina!" diye bağırdı bir anda, ablam yerinden sıçradı.
" Ne var be!" dedi.
" Şşşt sessiz olsanıza apartmandaki herkesi uyandıracaksınız şimdi." dedim fısıldayarak.
" Neredesiniz siz kaç saattir annem meraktan öldü, amcanız da aynı şekilde konuşacağız diye hepimizi evde topladın evde yoksun bu nasıl iş Hilal?"
Afra ablam söylediklerinde haklıydı çünkü onlara hiçbir açıklamada bulunmamıştık.
" Tamam, bir eve girelim her şeyi açıklayacağım sakin ol." dedim ve ayakkabılarımı çıkartıp eve girdim.
Ardımdan ablam, abim, Dilsu, Koralp, Çiğdem ve Kutay da girdiğinde Afra ablamın gözleri kocaman açıldı.
" Gerizekalı bu kadar kişi aynı evde kucak kucağa mı oturacağız?" dedi kulağıma fısıldayarak.
Kalabalıktık ve hepsini bir evde toplamam mantıksızdı ama başka nerede bir araya gelebilirdik ki?
Gülerek salona geçtiğimde İslim'in salonda battaniyeye sarılarak uyuduğunu gördüm. Hemen ayak ucunda da İlhan vardı ve biri bir köşeye öbürü öbür köşede uyumuştu.
" İslim..." dedim omzundan dürtükleyerek.
Hemen uyandı.
" Hilal abla... Geldiniz mi?" dedi uykulu sesiyle.
" Geldik de sen bir kalk elini yüzünü yıka da öyle gel, İlhan'ı da uyandır. Onunla şu an uğraşamam." dedim. İlhan'n uykusu çok ağırdı ve alıp camdan atsak uyanmazdı bu nedenle bu görevi İslim'e verdim.
İslim kalktı ve evdeki insan sayısını görmesiyle Afra ile aynı tepkiyi verdi.
İlhan'ı uyandırmaya başladı.
" İlhan..." dedi ve bir kere dürtükledi.
" İlhan..." tekrar dürtükledi.
" İlhan..." bir kez daha.
Elini havaya kaldırdı ve sağ yanağına bir tane tokatı geçirdi.
İlhan ise hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİLAL
Genç KurguDoktor olan Hilal Bade Ödün, Psikiyatrist bir genç adam. Doktor olan Hilal hastanede 36 saatlik bir nöbette uykulu gözlerle etrafına bakmaktaydı. Bir anda bir çağrı geldi. Trafik kazası... O an doktor rolünü mü üstlenecekti yoksa bir kız çocuğu mu...