GİRİŞ:KAYIP ACISI

150 9 40
                                    

Giriş bölümümüze hoşgeldiniz sizlerle uzun bir hikayeye dalıyoruz ve umarım hikayemde kendinize dair izler bulur ve keyifle okursunuz.

Müzik;

Cem Adrian& Aylin Aslım herkes gider mi?

Kendimi bildim bileli doktor olmak istemiştim. İnsanların hayatını kurtarmak çok büyük bir şeymiş gibi gelmişti her zaman ancak bazen kurtaramadığımızı da kabullenmek gerekirdi. Ben kurtarmaya o kadar odaklanmıştım ki bir süre sonra bazı şeylerin olmadığını, bazen kayıplar yaşayabileceğimizi çoktan unutmuştum. Hayat ağır darbeleriyle bana bunu  hatırlatacaktı.

...

Acilde oturuyordum. Yine 36 saatlik bir nöbetteydim saat 03.42 idi. Uykum gelmişti ancak nöbetin bitmesine daha üç saat vardı. Acilden çıkıp yemekhaneye gittim. En acısından bir kahve aldım. Uykumu açması gerekiyordu. Bahçedeki banklara oturdum. Üşüdüğüm için beyaz önlüğümle önümü iyice kapattım. Kahvemden bir kaç yudum aldım ki yanıma bir adam geldi.

"Merhaba doktor hanım. Annemin doktorunu nerede bulabilirim?"

Elimle içeriyi işaret ederek konuştum.
"Tıbbı sekretere danışabi-

Sözüm yarıda kesildi.

Acilin önünde üç ambulans durmasıyla koşarak ambulansın yanına gittim. Aynı anda cerrahımız ve ekibi de acilin içinden koşarak ambulanslara geldi.

Arkamdaki adama bakmamıştım bile.

Aceleyle sedyeler indirildi. Sedyelerdeki kişiler çok tanıdıktı. O an ayaklarım yere çakıldı.

" Anne!" Dedim boğazım yırtılırcasına.

Arkasından gelen sedyeye tutunarak koşmaya başladım sedyeleri ameliyathaneye taşıyorduk.

"Baba!" Bir kes daha bağırdım.

Ve bir kez daha.

" Abla..." sesim kısılmıştı bu sefer. Arkamdan iki kolun beni tuttuğunu hissettim.

"Dur." dedi mırıldanırcasına.
"Sakinleş, doktorsun sen sakin olmalısın."

Arkama dönüp baktığımda az önceki adamı görmemle şaşkına döndüm.

" Evet, ben doktorum. Onları kurtarmalıyım." Sesim mırıldanırcasına çıkıyordu. Ayaklarım güçsüzdü ancak koştum. Ameliyathaneye doktor kartımı okutarak girdim. Üç ameliyattan birine girebilirim.  Üçüne de baktım karar vermek zordu. Onlar benim ailemdi...

Anneme bakan doktor en güvendiğim cerrahlardan biriydi. Babama ise en sevdiğim arkadaşlarımdan biri girmişti ikisine de güveniyordum. Ablama koştum.

Yüzü kan içindeydi. Beyin kanaması geçiriyor olmalıydı. Başı kanıyordu. Travmatik bir beyin kanaması olmalıydı. Eldivenlerini geçirdim. Maskemi taktım... Hijyenik şeyleri de yerine getirdikten sonra ablama baktım.

" Durum ne?" Dedim.

Yanımdaki doktor anlatmaya başladı;
" Çarpmaya bağlı kafa travması, beyin kanaması geçiriyor. Nabız 40- 50 arasında gidip geliyor gördüğümüz gibi." 

Durumu hakkında tüm bilgileri aldıktan sonra ameliyata başladım. Kanamayı durdurmak adına müdahale ettim. Az bir işim kalmıştı ki nabız cihazından gelen kesintisiz sesle irkildim. 

Kalbi durmuştu.

O an bir kardeş değildim.

Ben Doktor Hilal Bade Ödün'düm.

HİLAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin