Yıldızlarınızı ve yorumlarınızı görmek beni çok mutlu eder ✨
Keyifli okumalar🖤🤍
Tiktok: monaRozase
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
8.Bölüm~
(Mişli Zamanlar)
Bilge ADALI
Hastanenin ana binasının kalabalık giriş kapısından içeri adım attım. Etraftaki kalabalık ve gürültü, içimdeki endişeye rağmen beni etkilemedi. Tek duyabildiğim şey, topuklu ayakkabılarımın yere düşen her adımda çıkardığı hafif tıkırtıydı. Bu beklenmedik ses, garip bir şekilde beni rahatlatıyordu. Adımlarım, sanki bir saat gibi düzenli bir ritimle zeminde yankılanıyordu. Her bir adım, sanki içimdeki sıkıntıyı dışarı atıyordu. Sonunda, asansörün önünde durdum, adımlarımda senkronize şekilde durdu..
Kutay ile yaşadığımız kavga yüzünden Ankara'ya ayrı koltuklarda gitmek zorunda kaldık. Suat Bey, bu durumdan habersizdi. Asansörün kapıları açıldığında, güçlü adımlarımla asansöre bindim ve 5.katın tuşuna bastım. İş yemeği sırasında bana sapıkça imalarda bulunması beni oldukça sinirlendirdi ve beklenmedik bir olay çıkardım. Hem sevgilim hem de iş görüşmesi yapacağım adam olan Kutay'ın gelmesiyle birlikte durumu fark etti ve beni korumak için yanıma geldi.
5.kata ulaştığımızda zihnimdeki gürültü nihayet sustu. Masaya doğru ilerlerken koridorun başında bekleyen iki polis memuruyla karşılaştım. Anlık bir duraksama yaşadım, ancak hemen yüzümdeki ifadeyi ve adımlarımı toparlayarak polis memurlarına doğru ilerledim.
Topuk sesimi duyan iki kişiden biri sivil giyimliydi ve ikisi de dikkatlice bana bakışlarını çevirdiler.
Adımlarım, Tuğçe'nin yanına doğru ilerlerken, "Bilge Hanım, memur beyler sizi bekliyor," dedi. O samimi gülümsemesiyle, "Teşekkür ederim Tuğçeciğim," diyerek onu geçip bu sefer iki polis memuruna doğru ilerledim.
"İyi günler?" diyerek yanlarına ulaştığımda, elimi önce sivil polise uzatıp tokalaşmak için yaklaştım. "Bilge Adalı," dedim. Polis, "İyi günler, Bilge Hanım. Ben komiser Selim," diyerek elini uzattı. Yüzümde sahte bir gülümseme belirdi ve "Memnun oldum, ,komiser Selim Bey," dedim, ancak içten içe pek de memnun değildim. Yanındaki kişiye de elimi uzattığımda, sadece tokalaşmakla yetindi.
"Bilge Hanım, Suat Beyden haberiniz vardır sanırım?" dediğinde, sesindeki saçma ima ve bakışlarını hiç sevmedim. Ancak yüzüme anında şaşkınlık ifadesi takındım ve "Az önce asistanından duydum. Öldüğü söyleniyor, değil mi?" diye sordum, bilmiyormuş gibi davranarak. Zaten az önceye kadar da gerçekten bilmiyordum.