Yıldızlarınızı ve yorumlarınızı görmek beni çok mutlu eder ✨
Keyifli okumalar🖤🤍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4.Bölüm~
(Olmaması Gereken)
Bilge ADALI
Sınırlarda gezindiğimizde, adımlarımız bazen sınırların ötesine taşınmaz. Ne zaman zorlanırsak, direnç ve azimle karşılık veririz. Sınırlar bizi kovmaya çalışsa da, geri döneriz. Her zorluk, gücümüzü daha da arttırır, çünkü sınırlar, sadece daha yükseğe ulaşmamız için bizi teşvik eder.
Bazen hayatın içinde öyle bir noktaya geliriz ki, o an pes etmenin en mantıklı çözüm olduğunu düşünmemiz gerekir. Hakan'ın benden ayrılacağını bile bile evli kalmaya çalışmam gibi. Ancak çoğu zaman bu kritik anı fark etmeyiz ya da inatla görmezden geliriz. Sonuçta, kendimizi daha fazla zorlayarak devam ederiz ve bu durum giderek tehlikeli hale gelir.
İş hayatında da zor dönemler yaşadım, evlilik hayatımda da ve bu süreç beni ciddi anlamda yıpratmıştı. Boşanma sonrası hayatımı yeniden inşa etme sürecine girdiğimde, temel hedefim tamamen bağımsız olmaktı. Kendi ayaklarımın üzerinde durarak, kimseye bağlı olmadan yaşamımı sürdürebilmek ve kendi yolumu çizebilmek istiyordum. Tekrardan ailemin yanına dönmek benim için büyük bir işkenceydi. Kendime bir perde çekmeliydim.
Sorunların üzerine çektiğim perde, geçmişteki sıkıntıları ve olumsuzlukları dışarıda tutmak içindi. Bu perdeyi tekrar açmak, yaşadığım tüm zorluklarla yüzleşmek anlamına gelirdi ve ben bunu artık istemiyordum. Yeni bir başlangıç yaparak, olumsuzlukları geride bırakmak ve geleceğe umutla bakmak istedim.
Bu süreçte, karşılaştığım engelleri aşmak ve güçlü bir şekilde ilerlemek için ekstra çaba sarf ettim
Hakan, boşanmanın ardından kendi başına yeni bir yol çizip yeniden bir aile kurarken, benim enkazın altında çürümek gibi bir niyetim yoktu. Hayat adaletsizdi ve bazen bazı insanlar şanslı bir şekilde yoluna devam ederken, diğerleri geride kalan enkazla başa çıkmak zorunda kalıyordu. Hakan, her şeyden uzaklaşıp kendi hayatını yeniden şekillendirirken, ben geçmişin kalıntıları arasında kalmıştım.
Bu adaletsizliği hissetmek, içimde büyük bir öfke ve hayal kırıklığı yaratıyordu. Neden bazı insanlar daha kolay toparlanırken, ben enkazın altında sıkışıp kalıyordum?
Doktorun ağzından dökülen sözler, kalbimi sızlatan o cümle, hayatımda unutamayacağım anlardan biriydi: "Çocuğunuzun olması doğal yolla pek mümkün değil. Ancak uzun tedaviler sonucunda ufak da olsa bir ihtimalimiz var." İçimde bir umut kırıntısı ararken , Hakan'ın yüzündeki ifadeye bakmıştım. Kaderin bu ağır darbesiyle nasıl başa çıkacağımızı anlamaya çalışıyordum. Ama o an Hakan'ın yüzünde gördüğüm şey, ortak bir mücadele yerine bir mesafenin oluşmaya başladığının ilk işaretiydi.